İlhan Biçer / Efeler Diyarından

ÇOBAN DEDE TÜRBESİ (SUNGURLU CÜNEYD BEY TÜRBESİ)

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği eski ismi ile Tekke Mahallesi’ndeki iki yapı hep ilgimi çekmiştir. Evimizin hemen yanı başında olan bu iki yapının birisi Türbe, birisi de Tekke’dir.

Tekke’yi 1970-1980’li yılları arasında çok iyi hatırlıyorum. Çatısındaki kiremitlerin çoğu kırık, duvarları yıkıktı. İçinde mahallenin çocukları ile buluşup sohbet eder, oyun oynardık. Hatta bu yıkık metruk binanın içinde kına gecelerinin yapıldığını da biliyorum. Türbe ile Tekke aynı bahçe içerisinde yer alıyor. Tekke’nin daha sonraki yıllarda kiremitleri aktarıldı,  boya badanası yapıldı ayrıca ufak bir tadilat yapıldı. Ramazan ayının yaz sezonlarına denk geldiği dönemlerde burada teravih namazları kılınmaya başlandı. Sonraki yıllarda bu bina tamamen restore edilerek, buraya birde minare ve şadırvan ilave edildi. Şuan Tekke Camii olarak ibadete açıktır.

Tekke Cami’nin 50 metre kuzeyinde yer alan Çoban Dede Türbesi var. Türbenin anahtarı mahalle komşumuz olan Firdevs ablada olurdu. Gelen ziyaretçilere kapıyı o açardı. Ziyaretçiler gittiğinde Türbenin içini ve etrafının temizliğini yapar tekrar kapıyı kilitlerdi.Çoban Dede Türbesine genellikle Horasan Bölgesinden Moğol baskısından dolayı yurdumuza gelerek yerleşmiş, Türkmen aşireti mensubu Abdallar ziyaret ederdi. Genellikle at arabalarıyla takırdık tukurduk, takırdık tukurduk atların nal sesleriyle gelirlerdi. Türbe’ de namaz kılarlar, dua ederlerdi. Penceresinde mumlar yakıp, dilek tutarlardı. O dönemde yıkık virane olan tekke mescidinin önünde bulunan çam ağaçlarının altında adaklarını keserlerdi.

Çoban Dede Türbesi aslında mimari olarak bir kümbettir. Halk arasında kümbetlere de hep türbe demişiz. Türbeler mimari yapısı gereği kare gövdeli olur. Üzeri kubbe ile örtülüdür. Türbelerin mimarisi Uygur Türklerinin Stupa denilen ibadethanelerinden gelir. Kümbetler ise çokgen ya da silindirik gövdeli,  piramit, konik çatılı yapılardır.Kümbetlerin mimarisi Orta Asya Türklerindeki çadır sanatından gelmektedir. Çoban Dede Türbesi, sekizgen gövdeli, çatısı sekizgen piramit külah ile örtülü bir kümbettir.

Türbelerin içinde bulunan mezarlar aslında sembolik mezarlardır. Ölülerin bedenlerinin gömüldüğü yer toprak altında mezar hücresi (Kripto) denilen yerdedir. Toprağa gömüldükten sonra üzerine türbeler, kümbetler yapılmıştır.

Halk arasında Çoban Dede Türbesi olarak bilinen bu türbe Aydınoğlu Cüneyd Beye ait. Beylikler döneminde İzmir Valiliği de yapmış olan Aydınoğlu Cüneyd Beyin bir savaşta öldürülüp başı kesilmiş.  Cesedi Sungurlu Köyüne getirilmiş. Türbenin olduğu yere gömülmüş. Sonradan üzerine türbe diye bildiğimiz şu anki kümbet yapılmış. Eskiden burada Sungurlu köyü olduğu için Sungurlu Cüneyd Bey diye de anılıyor. Bu türbe bazı kaynaklarda Kızıl Ali (Baba) Zaviyesi, Abdal Cüneyd Zaviyesi-Tekkesi olarak da geçiyor.

Tireli yerel tarihçi Ali Dural, Çoban Dede Türbesi’ni 6 Mart 1925 tarihinde ziyaret etmiş. Ziyareti sırasında türbe kapısının üzerindeki kitabeyi de not etmiş. Kitabede şunların yazılı olduğunu belirtmiş.

“Hengâm-ı rıhlette taşıdı taşları

İnşa oldu yedi yüzde Cüneyt dergâhı

Yazının anlamı ise bu dergâhın adının Cüneyd Dede Dergâhı olduğunu, hicri 700 (Miladi 1300)  yılında yapıldığını, yapının inşasında kendisinin de taş taşıyarak çalıştığını belirmiş.

Çoban Dede Türbesi, Aydınoğulları Beyliği Dönemi’nde, 1300 yılında yapıldığı tahmin ediliyor. Taş duvar ile yapılmış olan türbe sekizgen olarak yapılmış. Yapılışında Hypaipa Antik Kenti’nden getirildiği tahmin edilen mermer bloklarda ara ara kullanılmış. Türbenin kuzey zeminine gelen yere ters olarak yerleştirilmiş mermer bloğun birisinin üzerinde Yunanca yazılar var. Bu yapının çatısı, sekizgen külah şeklinde bir çatı ile kapatılmış. Doğu tarafında kapısı, batı, güney ve kuzey tarafında olmak üzere üç adet penceresi var. Türbenin İçinde üzeri yeşil örtüyle örtülmüş Çoban Dede’nin mezarı var.

Dinin politik amaçlarla suistimal edilemeyeceği hakkındaki 30 Kasım 1925’te “Tekke, Zaviye ve Türbelerin Kapatılması Kanunu“ (677 sayılı kanun) çıkınca türbe kapatılmış. Türbe kapısının üzerinde bulunan kitabesi sökülmüş. İçindeki mezara dokunulmamış. Türbe kapatılınca burası Topçu Birliği’nin cephaneliği olmuş. Ahrandı Tepesi’ne yeni bir cephanelik yapılınca cephanelik oraya taşınmış.

Çoban Dede hakkında birçok rivayet var. Onlardan birisi şöyle:

“Çoban Dede, Sungurlu Köyü’nde yaşayan bir ağanın çobanlığını yapıyormuş. Çoban Dede’nin dürüstlüğü, mertliği ve merhametli olmasından dolayı ağanın güvenini kazanmış. Çoban Dede bir gün koyunları otlatırken, koyunlardan birisi sürüden ayrılarak kaçmaya başlamış. Koyunu yakalamak için peşinden gitmiş. Koyun hızlı hızlı gittiği için bir türlü yakalayamıyormuş. Koyun önde Çoban Dede arkada öğleye kadar devam etmiş bu kovalamaca. Nihayet yorulan koyunu Birgi’de yakalamış. Kendi de yorgun ve bitap düşmüş. Sinirlenip söyleneceği yerde koyununun başını okşayıp sevmiş. Burada biraz dinlenmişler.  Taze otlarla koyunun karnını doyurmuş. Birgi Çayı’ndan su içmişler. Çoban Dede koyunu kucağına alarak Birgi’den Sungurlu’ya getirmiş tekrar sürüsüne katmış.”

Çocukluk ve gençlik yıllarımdan hatırlıyorum. Çoban Dede Türbesi’nin karşısında bir mezarlık vardı. Mezarlığın kuzey yanından geçen atık su deresi ve kargılıklar vardı. Okula gidip gelirken hep bu derenin yanından geçerdik. Sonraki yıllarda bu dere dolduruldu. Şu anki Türbe Caddesi olan yer. Türbenin batı karşısında yer alan mezarlık kaldırıldı. Yerine hayvan pazarı yapıldı. Daha sonraki yıllarda hayvan pazarı şu anki yeni otogarın olduğu yere taşındı. Şu an burada kamyon garajı ve itfaiye yer alıyor. Ödemiş çevre yolu planlaması sırasında hayvan pazarı tekrar taşındı. Yerine şu anki yeni otogar yapıldı.

Ödemiş’in en eski yapılarından olan Çoban Dede Türbesi ve Tekke Camii, Hürriyet Mahallesi’nde yer alıyor. Günümüzde türbeler ziyaretlere açık. Türbenin anahtarı Tekke Camii imamında bulunuyor. Ziyaret etmek isteyenler için türbenin giriş kapısında imamın telefon numarası yazılı. Aradığınızda, kısa bir sürede size türbenin anahtarını getiriyor.

Ödemişli olup da Ödemiş’in en eski tarihi yapılarından olan bu iki yapıyı ziyaret etmediyseniz ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Unutmadan söyleyeyim, kabirler ve türbeler ibadet mekânları değildir. İbret alınması için ziyaret edilen mekânlardır. Hurafelere kapılıp, çaput bağlayıp, bir şeyler dilemek batıl bir inançtır. İbret mekânlarına ziyaretlerimizi yapalım, dualarımızı ise sadece Allah’a yapalım.

 

ÇOBAN DEDE TÜRBESİ (SUNGURLU CÜNEYD BEY TÜRBESİ)

Yorumlar kapalı.