Cem Erdeveciler

     ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

                                                   

 

Merhaba dostlar bugün sizinle Ernest Hemingway’in yazdığı çanlar kimin için çalıyor kitabına yolculuğa çıkıyoruz.Kitap tozlu raflarından çıkarak günümüze yaşadığımız hayata nerdeyse birebir uyuyor.

                              Satırlar arasında ülkenin içinde olduğu koşullarla yüz yüze gelebiliyoruz. 31 Mart seçimlerinin ardından bizi neler bekliyor nasıl günlere uyanıyoruz belki de birçok yerin kırmızı olmasıyla yaşadığımız baharın etkisindeyiz.

                              Bu kazanılmış olan zafer gözlerimizi biraz perdeledi mi acaba, bu ser hoşluk bizi daha ne kadar tatlı rüyalarda gezdirir; uyanmanın zamanı gelmedi mi? Bakalım ne diyor büyük usta ne kadar benziyoruz onun kitabının sayfalarına.

                              “Ernest Hemingway’in dünyayı sarsan Çanlar Kimin için çalıyor romanı, İspanya İç Savaşı sırasında dağlarda savaşan bir gerilla grubunu anlatır. Hemingway kitabın adını John Donne’un bir vaazından almıştır. Eskiden kiliselerdeki çanlar vaftiz, ölüm, nikâh gibi törenlerin yanı sıra savaşta zafer kazanmak gibi önemli olayların duyurulmasında da kullanılıyordu. Hemingway’in eşsiz romanına esin kaynağı olan Donne’un sözleri şöyleydi:

İnsan ada değil ki

Yetsin kendi başına

Bir çakıl yerkürede

Okyanusta bir damla

 

Bir kum tanesi kopsa kıyısından

Küçülür Avrupa

Bir burun eksilmiş gibi anakaradan

Kendi toprağını yitirmiş gibi ya da bir dost yurtluğunu

 

Bir kişi bile ölse eksilirim ben

Tüm insanlığın parçasıyım dedim ya

Sorma her seferinde

Çanlar kimin için çalıyor diye

 

Hemingway’in filmlere, tiyatrolara, şarkılara konu olan ünlü romanı İspanya İç Savaşı‘nda bir köprüyü uçurmak için görevlendirilen bir gerilla grubunun dört günlük hikâyesini anlatır. Dağda ölümle yaşam, cesaretle korku, çaresizlikle umut kol koladır. Faşizme karşı birleşen köylüler, çingeneler, öğretmenler kendilerinden çok güçlü bir orduya karşı inançla, umutla savaşırlar. Kahramanlık, savaş, mücadele. Ve aşk: Romandaki kahramanlardan birisi olan Pilar’ın söylediği gibi “Çünkü tüm yiğitliğine karşın yapayalnız kalabilir insan”.

Savaş karşıtı romanlar arasında, en tepedeki yerini koruyan Çanlar Kimin İçin Çalıyor’u okurken savaşın nasıl bir cinayet olduğunu görmek bir yana içinizde hissedersiniz. Hemingway’in sadece şu sözleri bile savaşa bakışı hakkında yeterli bilgiyi verebilir: “Kötü yönetilen bir ülkenin ilk uğrağı parasını değersizleştirilmek, ikincisi savaştır. İkisi de geçici bir refah sağlar ama kalıcı bir yıkım getirir. İkisi de politik ve ekonomik fırsatçıların sığınağıdır.”

Roman Hemingway’in kendi yaşamından da izler taşır. 1936’da Florida’da savaş muhabiri Martha Gellhorn ile tanışıp birlikte İspanya’ya giden Hemingway, İspanya İç Savaşı sırasında muhabirlik yaparak romanda geçen pek çok olaya tanıklık etmiştir. Fidel Castro’nun esin kaynağı ve en sevdiği roman olan Çanlar Kimin İçin Çalıyor Le Monde’un Yüzyılın Yüz Kitabı listesinde de sekizinci sırada yer almaktadır. Fidel Castro, dağda Batista güçleriyle çarpışırken öğrencilik yıllarında okuduğu Çanlar Kimin İçin Çalıyor romanından yararlandığını ve romanda düzenli bir orduya karşı çarpışan gerilla güçlerinin yeni stratejiler geliştirme konusunda kendisine esin verdiğini belirtmiştir.

Kitabın önsözünü yazan Ataol Behramoğlu kitabın bir savaş, devrim, felsefe, aşk ya da serüven romanı gibi okunabileceğini söyledikten sonra ekliyor: “’Çanlar Kimin İçin Çalıyor’, sanıyorum ki bütün bunların toplamıdır”. Aşkı, ölümü, savaşı ve direnişi olduğu gibi, tüm çıplaklığıyla yazar Hemingway. Aşk sözcükleri kalbinize işler, direnişçiler dürbünün ucunda bir düşman askeri görünce sizin de içiniz ürperir ve savaşın nasıl bir cinayet olduğunu okurken mideniz ağzınıza gelir.

Aşkın ve direnişin Guadarrama Dağları‘ndan tüm dünyaya uzanan destanıdır ‘Çanlar Kimin İçin Çalıyor’, sadece İspanya’nın ve İspanyol devrimcilerinin değil tüm insanlığın, tüm direnenlerin romanıdır. Romanın daha ilk sayfasında söyler bunu Hemingway: Yeryüzünün herhangi bir yerinde bir insan ölürse senin de bir parçan ölür onunla birlikte. Onun için sorma. Bir çan sesi duyduğunda bil ki, o çan senin için çalıyor.”

 

Yukarda da gördüğünüz üzere çeşitli kaleme alınmış yazılarda aşk ve umudun sarsılmaz bileşkesini yansıtıyor bu yapıt. Tekrar okumakta fayda var ne dersiniz? Denilenler gibi değil mi yaşadıklarımız?

Bizler uyandık mı uykumuzdan 31 Mart seçimleri yerel bir seçim olduğundan ülke yönetimindeki dengeleri değiştirmiyor. Fakat halkın gidişata kayıtsız kalmadığını gösteriyor.“Kötü yönetilen bir ülkenin ilk uğrağı parasını değersizleştirilmek, ikincisi savaştır. İkisi de geçici bir refah sağlar ama kalıcı bir yıkım getirir. İkisi de politik ve ekonomik fırsatçıların sığınağıdır.” Bu bağlamda ekonomik krizin yükü emekçilerin ve halkların üstüne yıkılırken şimdi bu politikalarını gözden geçirip tekrardan yapılandırması gerekecek. İktidar açısından zorlu bir süreç reformist bir uygulamaya girse bu seferde iş dünyasıyla karşı karşıya kalacak ki beslendiği damarı ne kadar keser orası bir muamma, bununla birlikte bir de ötekileştirme var halklar arasında.  Buna en bariz örnek Van da yapılmaya çalışılan seçim sonuçlarının tanınmaması gibi ne kadar daha sürdürülebilir ki bu durum sonuç olarak tüm demokratik güçlerin birleşmesi ve uluslararası kamu oyununda iktidar karşısında tavır alması geri adım attırmıştır. Unutulmamalıdır ki mutlaka başka yöntemler önümüze çıkaracaktır iktidar sahipleri.

Halk güçlüdür ve geleceği elleriyle şekillendirir.

                                            Ernest Hemingway’in dünyayı sarsan Çanlar Kimin için çalıyor romanından yola çıkarak günümüze değindik. Unutmayın Çanlar bizim için çalmadan uyanık olalım.

Savaşların sömürünün ve emperyalizmin egemen olamadığı, barışın hâkim olduğu güneşli bir dünya umuduyla yeni güne merhaba sevgiyle ve şiirle kalın.

 

 

 

     ÇANLAR KİMİN İÇİN ÇALIYOR