Bekir Keskin

Küçükmenderes Çöküntü Havzası ve 1928 Depremi

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye’nin birinci derece deprem kuşağı içindeki kentlerinden olan İzmir ve yakın çevresi geçmişte birçok yıkıcı depreme sahne olmuştur. Bu depremlerden biri de 31 Mart 1928 Cumartesi günü saat 02.27’de yaşandı. Önce Ödemiş’te15 saniye süren 6,5 büyüklüğünde, ardından aynı gün Torbalı’da 5,2 büyüklüğündeki iki depremde 55 kişinin yaşamını yitirmişti. Sarsıntı öncesinde, Torbalı dağı yakınlarında, bir aya yakın süre uğultular duyulmuştu.

Cumhuriyet Gazetesi,kullanılmaz hale gelen binalardan bahisle, iki bin konutun yıkıldığını, Ahenk Gazetesi ise ‘pek şiddetli ve şimdiye kadar emsali görülmemiş derecede’ olduğunu yazmıştır. 2 Nisan 1928 tarihli ‘TheIndianapolis Times’ gazetesinde bölgedeki evlerin neredeyse %90’ının depremden zarar gördüğü belirtilmekteydi.

Herkesi derin uykusundan uyandıracak kadar şiddetli algılanan ve Küçükmenderes fayı üzerinde meydana gelen depremde Tepeköy-Ödemiş tren yolu üzerinde oluşan çöküntü tren geçişini durdurmuştu. Bölgedeki kuyu ve su kaynaklarının debisi değişmiş, yerlerden çamurlu sular fışkırmış, ince su akıntıları ortaya çıkmıştı. Ülke boyutunda bir yardım kampanyası başlatılmış, bir ay içinde toplanan yardım 150 bin liraya ulaşmıştı. Ödemiş İlçesinden de bin lira yardım toplanmıştı. Binlerce vatandaşın evsiz kalmasına neden olan 1928 depremi, insanoğlunun deprem gibi bir doğal afet karşısındaki çaresizliğini bir kez daha gözler önüne sermenin yanında, depremzedelere yapılan yardımlarda yaşanan sıkıntıları da hatırlatmıştı.

Küçük Menderes vadisinin güney kenarının batı yarısında kuzeye eğimli belirgin bir fay tarafından oluşturulduğu söylenen sarsıntı sonrasındaki tedirgin ve çileli süreç; Erken Cumhuriyet Dönemi’nde deprem olgusuna dikkat çekilmesinde de önemli bir rol oynamıştı. 14 Nisan 1928 tarihli Resimli Gazete’de, İbrahim Alâaddin imzasıyla yayınlanan yazı; Türkiye’nin deprem gerçeğiyle ilgili günümüzde dahi geçerli olan saptamaları gündeme getirmekteydi. Ülkemizde deprem üzerine ilk ciddi uyarılardan biri olan makalede; Japonya’da,Torbalı depremi gibi, her yıl yüzlerce deprem yaşanıyor olmasına karşın, böylesine büyük bir yıkımın ve sıkıntıların yaşanmamasını inşaat kalitesine uyulması ve deprem sonrasında yapılacak yardım ve kurtarma çalışmaları için hazırlıklı bulunulması gerektiği belirtiliyordu.

Jeoloji bilimi ‘Geçmiş geleceğin anahtarıdır’ ilkesiyle; depremlerin geçmişte nerede olmuşsa, gelecekte de aynı yerlerde tekrar etmesi ihtimalinin çok yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Uzmanlar, önemli olanın “fay hatlarını tartışmak değil, depreme hazırlıklı olmak” ve canları kurtarmak olduğunu sık-sık tekrarlamaktadırlar.

Küçükmenderes Çöküntü Havzası ve 1928 Depremi

Yorumlar kapalı.