Selim Şahan / Baş Yazar

Nasıl bir başkan!

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
‘Halkın kendi kendini yönettiği’ iddiası ile demokrasi ile yönetilmekten bahsediyoruz ama demokrasi adına istediğimiz bir başkan adayını belirleyip ona oy bile veremiyoruz. Lafı uzatmadan söyleyeceğimizi hemen söyleyelim.
2019 yılı Mart ayı sonunda belediye seçimleri var ama Ödemiş ve çevresindeki ilçelerde hala başkan adayları belirlenmiş veya açıklanmış değil. Aday adayları, aday olabilmek adına çeşitli çalışmalar yürütüyorlar, o kadar. Adayın ne zaman belli olacağı konusunda da net bir bilgi yok.
Bu durum sadece bir parti için değil bütün partiler için geçerli.
Hani diyorum ki isteyen aday olsa! Seçmenler de ceplerinde adayların adının yazılı olduğu pusulayı getirseler ve sandık kurulunun verdiği zarfların içine koyup öylece sandığa atsalar; aynı muhtarlıkta olduğu gibi…
Bu çerçevede belediye meclis üyeliği seçiminde de bir formül bulunsa da insanlar istemedikleri kişilere oy atmak zorunda kalmasalar.
Bu ne biçim iştir ki partiler hala adaylarını kamuoyu önüne süremediler!
**
Şahsen benim, işe sokulacak bir yakınım yok. İşte bu yüzden ben isimler peşinde değilimdir.
Devlet, vatandaşların kendilerini yönetmesi için oluşturduğu bir organizmadır. Daha doğrusu öyle olmalıdır. Belediye de devletin bir alt birimidir ve kaynaklarını vatandaşların meydana getirdiği artı değerden meydana getirir.
O halde devleti yönetenler, vatandaşlardan ayrıcalıklı olmamalı ve de onların kazandığından çok fazla maaşlı almamalıdır. Bu çerçevede devletin tüm harcamaları da şeffaf olmalıdır.
Çünkü devletin asıl sahibi vatandaştır.
Öte yandan ‘Efendim devlet sırrıdır’ deyip de vatandaştan bir şey gizlenmemelidir. Çünkü kitabi bilgilere göre devlet de vatandaşın kendisidir.
Benim belediyeden ‘iş’ beklentim olmadığı gibi makam mevki beklentim de yoktur.
Yaygın deyimle işimiz gücümüz var ve gelirimiz de başkasına muhtaç olmayacak ölçüdedir. Aldığımız eğitim belli yaptığımız iş belli verilen maaş da bellidir. Ülkenin ekonomik yapısı değişmediği sürece belediye başkanı Ahmet de olsa Mehmet de olsa bunlar değişmeyecektir.
Peki, benim gibi biri bir belediye başkanından ne bekler? Sayalım:
Öncelikle işbilir olmasını bekler. Yani 130 bin nüfuslu bir ilçeyi yönetebilecek bilgi ve beceriye sahip olmasını ister. Örneğin belediyede 500 kişi çalışıyorsa, bu çalışanların adam ayırmaksızın doğru dürüst iş yapıp yapmadıklarını takip etmesini ve belediye kaynaklarını doğru işlerde kullanmasını ister.
Ardından belediyenin iş olanakları ile kaynaklarını kendi çevresine, yandaşlarına peşkeş çekmemesini bekler.
Çağdaş değerlere önem vermesini bir de ortak akıla değer vermesini bekler.
Söylenecek daha çok şey var da gerisi olur gider.
Söyleyeceklerim özel bir kişi ve yere değil de genel bir bakış olarak algılansın.
Şimdi ben bakıyorum koltuğa oturan kalkmak istemiyor, aday olanlar da oldukça yüklü miktarlarda para harcayıp koltuğa oturmak istiyor.
Yine soralım:
Eğer o koltukta çok para yoksa, yani bu iş ‘hizmet’ işi ise seçilmek için gösterilen olağanüstü çaba nedendir! Sizce şöyle de bir kuşku ortaya çıkmıyor mu? Eğer oturan da koltuktan ayrılmak istemiyorsa demek ki ayrıldığında üzülecektir.
Üzüntü neden? Döneminde haksız işler yapmış ve açığa çıkmasından korkuyor olabilir mi! Ya da makamdan düştüğünde değer kaybetmekten korkuyor olabilir mi!
Bence partisi ne olursa olsun adayın ve ekibindeki belediye meclisi üyesi isimlerin doğru ve dürüst olması ön planda gelmelidir.
Bir başkan her yönü ile hesap verebilir ve eleştiriye hoşgörü ile bakabilir olmalıdır.
Peki dünya görüşü önemli değil midir? Elbette önemlidir.
Toplumun farklı düşünen kesimleri ile arasını nasıl tutar? Kültür sanata nasıl bakar? Kent sorunlarına yaklaşımı nedir? İlçedeki sivil toplum kuruluşları ile arada sırada toplanıp onların görüşlerini dinler mi? Belediye binasında dosyaların arasında kaybolup vatandaş ziyaretlerini ihmal eder mi! Belediye’nin sorumluluğu altındaki her yere adını yazdırıp fotoğraflarını astırır mı! Örneğin her anonsta adını söyletir mi?
Bence bütün partiler adaylarını ön seçim ile belirlemeli… Adaylar da ‘yapacaklarını’ ve kimlerle çalışacaklarını önceden açıklamalılar.
Peşinen söyleyeyim, benim kafamdaki aday önseçimde seçilemez!
Not: Bu yazı 12 Aralık 2018 tarihli Küçükmenderes gazetesinde yayınlanmıştır
Nasıl bir başkan!

Yorumlar kapalı.