Selim Şahan / Baş Yazar

‘Kentin başkanı!’

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Adaylar belli oldu.

Nihayet!

Evet, doğru okudunuz nihayet…

Nihayet, ‘sonunda’ demek…

Herkesin merak ettiği, “Filanca partinin adayı kim?” sorusunun yanıtı, pazartesi akşamı itibarı ile yanıt buldu….

Çok sayıda kişinin merakı da giderilmiş oldu.

Adaylık için bazı partilerde tek aday ortaya çıkarken, bazılarında da çoklu aday adaylığı yarışı yaşandı.

Önümüzde iki ay gibi bir süre var..

Erken giden yol alır da diyebiliriz, yorulur da…

Biz biliyoruz ki, belediye ve başkanlığı kimsenin tapulu malı değil…

Ama çok sayıdaki başkanın, böyle düşünmediğini de biliyoruz.

Bizde, genellikle ‘benden sonra tufan’ anlayışı vardır. Yani ben gidersem bu işleri kimse yapamaz!

Bilirsiniz, “Mezarlıklar vazgeçilmez insanlarla doludur” şeklinde bir söz vardır. İsim vermeyeceğim ama siz haberleri takip ediyorsanız, iki üç dönem hatta daha fazlası var; başkanlık yapan bazı isimler bile yeniden seçilmek için var güçleriyle mücadele ediyorlar.

İzmir’deki yeni adayların isimlerine bakıldığında İzmir’de köklü bir değişimin olacağını anlamak çok kolay. Çok sayıda başkan yeniden aday gösterilmezken İzmir’in hem büyükşehir hem de ilçelerdeki başkanlarının değişeceğini görebiliyoruz.

Ben hep şunu söylerim: Belediye başkanlığı siyasi bir yönetim tarzı ise başkan adaylarını partililer ve yöneticileri belirlemelidir…

Partilere baktığımızda açıklanan adayların kaçının böyle bir yöntem sonucunda belirlendiğini siz de biliyorsunuz…

Şimdi belki kısa süreli de olsa, bazı partilerde iç kavga / savaş ortaya çıkacak, aday adayları ve taraftarları belirlenen adaya burun kıvıracaklar. Bunlar yeni şeyler değil, eskiden beri alışık olduğumuz durumlar…

Şimdi bunları geçelim. Ve hangi aday seçilirse şehrimize katkı sağlar bunun üstünde yoğunlaşalım. Yani biraz genel seçim havasından çıkıp yerel adaylar üstünde kafa yoralım…

Ben böyle yazıyorum ama biliyorum ki çok sayıda seçmen yine partisinin adayına oy atacak.

Aslında, belediye başkanlarını da muhtarlıklar gibi siyasi partilerden ayrıştırsak mı bilemiyorum.

Peki bir belediye başkanından ne beklenmelidir?

Bence öncelikle ‘kentin başkanı’ olmaya çalışmalı…

Sonra ‘ortak aklı’ slogan olarak değil de davranış biçimi olarak benimsemeli…

Çok konuşmamalı, aksine dinlemeli…

Harcamalar konusunda şeffaf olmalı…

Yatırımlarda rantı değil, halkı düşünmeli…

Kesinlikle kul hakkını gözetmeli…

Estetikten ve güzellikten anlamalı…

Her şeyi ben bilirim anlayışı yerine, ‘daha başka güzel fikirler de olabilir’ diyebilmeli…

‘Çılgın’ projeler yerine önce alt yapıya yatırım yapmalı, sonra yaşantımızı kolaylaştıracak ‘basit’ işlere önem vermeli…

Belediyede müdürlerle bol bol toplantılar yapmak yerine, vatandaşla tavla oynarken, halktan gelen eleştirileri dinleyebilmeli.

E-sosyal medyada sörf yapmak yerine cadde ve sokaklarda dolaşmalı…

Son söz: Bu yazıda kimseyi hedef almadım.

Daha iki ay var.

Yazmaya devam…

 

‘Kentin başkanı!’

Yorumlar kapalı.