Hacer Çet

KORKU

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Merhaba sevgili okurlarım.

Kimileri korku için, kendimizi tehlikelerden korumak adına içimize yerleştirilen içgüdüsel duygu der. Doğamızda bu var mı bilmiyorum. Açıkçası bu konuda çokta net değil kalbim. Ama kızım emekleme dönemindeyken, annemin bahçeli evinde toprak merdivenlerden çıkarken, ona müdahale etmediğimi hatırlıyorum. Çıkabildiği yere kadar onu gözlemlemiştim. Epey yol aldıktan sonra geriye dönüp baktı. Kısa bir duraksamadan sonra, güvenlik alanının dışına çıktığını anlamış olacak ki daha fazla çıkmadı ve aşağı inmeye başladı. Emekleme dönemindeki bir çocuğun düşünmekten çok, içgüdüsel bir hareketiydi bu.

Tehlikeden korunma içgüdüsü doğamızda olabilir ancak, yedi yıllık döngülerde bize servis edilen korku içgüdüsel değildir. Bir hayvan av olmamak için ne yapması gerektiğini bilir ama “ ya av olursam” kaygı ve korkusunu taşımaz. Gerekeni gerektiği anda yapar, yapmadığında av olacağını bilir. Belgesellerden izlemişsinizdir, tehlikeyle karşılaştığında son ana kadar mücadele eder.

Olmamış, belki de hiç olmayacak bir şey öncesindekorku, endişe ve kaygı yaşar insan. Senaryolar yazar, resimler çizer zihninde. Vakti gelmemiş borçtan tutunda, gerçekleşme olasılığı belki de hiç olmayan en basit olaylara kadar, öncesinde tasalanır. Çocuk doğduğunda boş bir sayfa gibidir, içgüdüsel ihtiyaçları karşılanır sadece. Zaman içinde ebeveynler, kardeşler, akrabalar, çevre, okul, öğretmen, yaşanılan coğrafyanın kültürü ve dinsel inançlardan edinir korkuyu ve onun yan duygularını, bunlarla özdeşleşir. Sonrada kendi algısıyla düşünür ve zihinsel hikâyelere girer. Aslında kafamızın içinde sürekli konuşan sesler bize ait değil, önceden öğrenilmiş monolog ve diyaloglardır.

Ustalar der ki, korku ve benzeri duygular, zihnin ürettiği gerçek olmayan illüzyonlardır. Evet!Korku bir yanılsamadır. Tamamen zihinsel bir kurgudur. Peşine takılırsak çoğalır, “ya olursa “ ile kurgulanan senaryoya takılır gideriz. Ama farkındalıkla, gözlemle onun yanılsama olduğunu fark ederiz. Esasen hiçbir duygu ve düşünce gerçek değildir, biz ona gerçeklik vermediğimiz sürece. Ustalar “insan kendi oluşturduğu evrende yaşar “der. İnanmakta zorlanıyor insan. Fakat zihnin işleyişini idrak etmeye başladığımızda, ne demek istediğini de anlamaya başlıyoruz. Korku, içgüdüsel değil, yapay öğrenilmiş bir duygudur.

Hatırlayın, çocuk büyütürken ne çok şeyle korkuttuk. “Şunu yaparsan hasta olursun, bunu yaparsan mikrop kaparsın, bunu yaparsan ölürsün vb. Polis götürür, Allah taş eder gibi söylemlere girmiyorum bile. Aslında korku gibi birçok şey koşullanmış şeyler. Bunları duymadan büyüseydik geriye sadece içgüdüsel o sadelik kalırdı. Gerektiği zamanda, gerekenin yapıldığı o güzel basitlik.

Sevgi ve şükranla.

KORKU

Yorumlar kapalı.