Neşter

Neşter

Kitap Fuarların Anatomisi

İnsan kadavrasını inceleyip, kesip biçerek üzerinde çalışarak nasıl hastalıkları bertaraf edebileceğini öğreniyor ve uyguluyorsa doktorlarımız.

Bizde bir doktor edasıyla bu yazımızda en ince ayrıntıya kadar inerek kanayan yaramıza derman olmaya çalışacağız.

Bir sona daha geldik kitap fuarlarında gerek İstanbul TÜYAP gerekse İz Kitap sonlandı. Geldiğimiz nokta itibariyle birtakım eksikliklerde olsa sona ulaştık. Mutlu muyuz değiliz sadece yazarlar mı mutsuz hayır yayıncılarda mutsuz ayrılıyor fuarlardan.

Organizasyonlar yetersiz nedense bu işin öznesi olan yazarlara gerekli özen gösterilmiyor. STK’ ler tecrit edilmiş gibi ufacık alanlara sıkıştırılıp en ücra köşelerde yer veriliyor. Bunun mukabilinde de yazarların okuyucuyla buluşması zorlanıyor.

Bunlar fuar organizatörlerinin eksikliği ya da bilinçli olarak yaptıkları bir düzenleme çünkü diğer stantlardan para alıyorlar ve çok büyük meblağlar söz konusu. STK’ler ise para ödemediğinden fuarın en ücra köşesinde bulunuyor.

Sözde fuarla ilgili geniş çaplı reklamlar yapılmakla birlikte, milli eğitime bağlı okullara da duyuru yapılıyor. Ne hikmettir ki okullara duyurusu yapılmasına yapılıyor ama öğrencilerin haberi yok. Böyle olunca da insan şu soruyu kendine sormaktan da alamıyor kendisini: yoksa bu bir kurgumu?

Öğrenci konusuna geldiğimizde ya aniden apar topar okullardan toplanıp geliyor öğrenciler tabi böyle olunca da kitaba ayıracakları paraları olmuyor. Hele birde lise son ya da 7 veya 8.sınıf iseler direk soluğu soru bankaları üreten yayın evleri ya da bunları satan kitap evlerinin stantlarına rağbet ediyorlar. Böyle olunca da yazarlar gençlere ulaşmakta zorlanıyorlar.

Buradan bakıldığında iki etken göze çarpıyor tabi buda kafalarda yine bir soru işareti doğuruyor. Bazı öğretmenler çocuklara soru bankaları öneriyorlar çocuklarda öğretmenlerinin verdiği listelere göre soru bankalarını edinmeye çalışıyorlar. Tabi çocukların yarış atı gibi sınavdan sınava koşturulduğu bir düzen içinde çocuğun tabi ki bu yayınlara yönelmesi çok doğaldır.

Oysa fuarlar yazarların okuyucularıyla buluşacağı sohbet, söyleşi ve panellerle birlikte kitaplarını imzalayacağı ortamlar olmalıdır.Fuara gelen öğrenciler genellikle edebiyat yada Türkçe öğretmenleri tarafından yönlendirilip yaş gruplarına göre çocuk kitapları yazarlarıyla, öykülerle, romanlarla, şiirle ve denemelerle çocukları buluşturacak şekilde bir ayarlama yapılmalıdır.

Yani kısacası fuarlar verimli olabilmesi için iki kategoride yapılmalıdır. Birincisi edebi eserlere yönelik, ikincisi ise sınavlara, oyuncaklara, posterlere kırtasiye malzemelerine yönelik fuarlar düzenlenmeli. Eğer böyle yapılamıyorsa o zaman STK’ler bu yayın evi ya da kırtasiyelerin bulunduğu alanlara serpiştirilmeli ve tecrit mantığından kurtarılmalıdır.

Ayrıca da gerek TÜYAP gerekse belediyelerin yaptıkları fuarlar birbiriyle çakıştırılmamalıdır. Özellikle yerel il içi etkinliklerde yazarlarımızın mağdur olmaması için etkinlik takvimlerine dikkat edilmeli hiçbir etkinlik diğeriyle çakışmamalıdır.

Böylelikle hem okur hem de yazar mutlu olacak her ikisi de istediğine kavuşmuş olacaktır. Yeni dönem fuarlarımızda daha nitelikli organizasyonlar olması dileğiyle el ele gönül gönüle kitaplarda buluşalım.