kaç bahar tükendi
kaç bahar tazelendi uslarda
papatyalarla bezeli
taze nefesli
hanımeli kokulu
kaç bahar
yaza döndü yüzünü
kaç kez
gitme vakti gelmeden
gitmeler yaşandı
kaç kez
zaman sınırları zorluyor
zaman sınırsızlığı yoruyor
kaçıncı mevsimde zamanın
hangi yıldızlı göğü selamlıyor yüreğin
hangi durakta kaldı sevenlerin
hangi durakta umutların
sancılı bir zamanı sırlıyor aynalar
Hey nasılsın orada? Sana da yalan söyleyenler var mı? Zamana dair, zamansızlığa dair. Kavuşmaları önceleyip ayrılıkları ötelemelere dair.Kıymetsizliğe ve kıymet verme üzerine söylemler yapıyor musun?Sevinç çığlıkları atıyor mu yüreğin, bahar esintilerinde?Rutinin kaosunda çırpınıp, çırpınıp derinlere doğru gidiyor musun hala? “Düşünceler bataklık gibidir çırpındıkça daha derine batarsın”diye uyaran olmadı mı seni? “Güçlü insan yardım istemekten çekinmez” diye yönlendirenler de olmadı mı? Ondan mı kendi dramının içinde çırpıyorsun? Uzanan bir el yok mu? Uzananı tutmak çok mu güç? Zaman üşüyor, sen ondan mı üşümektesin? Bilmiyorum, anlat bana.
Her insanın ve eşyanın ait olduğu bir yer var. Ait olduğun yeri anlat bana. Anlat ki kendi yargılarımla bakmayayım sana. Anlayayım ait olduğun yeri. Anlayayım seni, sana dair olanları. Bakışlarındaki tedirginliği, hüznü, sevinci doğru anlayayım, doğru değerlendireyim. Anlat ki içinde uyuyan duygularına beşiklik edebileyim. Bilmediklerimianlat bana başkaldıran dizelere kapılmayayım. Kavuşmalaradair ne varsa onları da kat anlattıklarının içine. Yalnızlığım beni dinlemiyor, arkadaş olsun ona söylemlerin. Tutunayım söylediklerine, tutun bana aktardıklarına. Bakışlarında tutuşsun yalnızlıklarımız…
Anlat bana. Dinlemekten gocunmam. Sen de dinle istersen beni. Hem dem olalım…
Hey nasılsın orada? Oraya varmadan, varayım oralara. Anlat, gelmeden bileyim. Anlat kiçiçeklerinin rengine boyanayım…
Yorumlar kapalı.