“Sensiz geçmiyor bu günler biliyor musun? / Yüreğine beni, beni soruyor musun?”
TRT müzik kanalını zaman zaman izlerim. Haber kanallarında aynı insanları görmekten ve içinde bulunduğu siyasi ortama göre şekil alanları izlemekten bıktım.
Haber kanallarından bıktım dedim ama böyle giderse bu bıkkınlığı TRT Müzik kanalı da verecek.
Aynı sanatçılar ve aynı programlar…
Bir sabah kuşağında, bir öğlen kuşağında ve bir de akşam kuşağında, dolap beygirinin yaptığı gibi dönüp duran ve farklı sanatçılara kapalı olan bir yayın. Şimdilerde de gittikçe atan bir tasavvuf musikisi…
Geçtiğimiz gün kanallarda dolaştıktan sonra bastım TRT Müzik kanalının tuşlarına. Karşımda Yavuz Bingöl… Programın ilk türküsü de üstte alıntı olarak iki dizesini verdiğim Ahmet Kaya’ya ait, “Yaşamadın Sen” şarkısı… İster istemez takıldım. Şarkı bitti. Bingöl, izleyicilere programın açış konuşmasını yaparken, içimden “Acaba Ahmet Kaya’nın adını geçirecek mi?” diye sordum.
Boşuna bekledim tabii…
Yavuz Bingöl’ü biliyorsunuz.
“Ben derdimi hangi dağa
Yüreğimi hangi suya diyemiyorum
Sen benimsin bahar gözlüm
Yarınlarda ikimizin yürüyoruz”
Yanılmıyorsam çıkış albümünde yer almıştı, ‘Turnalar’ türküsünden bir bölüm. Çıkış albümün adı da ‘Sen Türkülerini Söyle’ idi.
İzmir’de müzik yapan Umuda Ezgi grubu ile müzik yapıyordu. 90’ların ilk yarısında Ödemiş Halkevi olarak grubu Ödemiş’e davet etmiştik. Yavuz Bingöl gelmedi. Meğer grup ile yollarını ayırmış.
Yazıyı yazarken özgeçmişine baktım, benden üç beş ay küçüklüğü varmış. Aynı kuşağın çocuklarıyız…
Alevi deyişleri seslendiren Şah Senem Bacı adlı ozan bir annenin oğlu…
Zamanla siyaseten ayrı yerlere savruldu. Doğup büyüdüğü, kültürüne şekil veren çevreden koptu. Bambaşka yerlere savruldu. Ailesi ile ilişkileri açıldı. Annesinin ölümünden sonra kardeşinin Yavuz için söylediği sözler çok etkileyici oldu.
Yavuz Bingöl, gezi olayları sonrasında öldürülen Berkin Elvan’ın annesi hakkında olumsuz cümleler sarf etmişti. Kardeşi Oğuz Bingöl, Yavuz Bingöl’ün kültürel değişimine ilişkin “Annemin Alzheimer olduğuna sevindim” sözleriyle yanıt vermişti.
Her neyse, insanların seçimleri ile ilgili yorum yapmayacağım ama hala alevi deyişleri üstünden sanat yaşamını sürdürmesi ve içinde bulunduğu çevre tarafından vatan haini veya terörist olarak görülen Ahmet Kaya şarkısı söylemesi beni düşündürdü.
Şarkının son sözleri de çok anlamlı idi:
“Yıllar oldu oralardan çıkamıyorsun
Bağlanmış elin ayağın kaçamıyorsun”
Ahmet Kaya da sağ olsaydı sanıyorum şu şarkısını dillendirirdi:
“Üstüm başım toz içinde
Önüm arkam pus içinde
Sakallarım pas içinde
Siz benim nasıl yandığımı
Nereden bileceksiniz”
Yazıyı, Turnalar’ı Yavuz Bingöl’den önce seslendiren Ali Asker’in Serin Olsun Şafaklar adlı türküsünden yapacağım alıntı ile bitirelim:
“Deyin ki bir ağaç dalından
Dal yaprağından incinmiş
Deyin ki yaşamak kavgasından
Toy bir ozan kesilmiş”
Yorumlar kapalı.