Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA), Birleşmiş Milletler habitat günü ile paralel olarak, 1985 yılı, Ekim ayında, kutlanmaya başlanmıştır.
Bu yıl ‘’DİRENÇLİ TOPLULUKLAR İÇİN MİMARLIK’’ teması ile gündeme gelmektedir.
Türkiye’ nin de içinde bulunduğu 100 ülke, Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) üyesidir. Türkiye’ de 72.000, Dünya’ da ise bir milyondan fazla Mimar üyesi vardır.
Dünyada insan topluluğunun yaşamsal ihtiyaçlarını; Barınma ‘’konut, mesken, ev’’ Sosyal, Kültürel, Çalışma hayatında , yapılı çevreyi, mekânsal olarak tasarlayan, projelendiren ve uygulayan meslek grubu içindeyiz..
- Dünya Savaşı’ ndan sonra Türkiye’ de ucuz işgücü, sömürü amacı ile Büyükşehirlere göç başlamış ‘’Anadolu Göçü’’ yaşanmıştır.Deprem dirençli yapı ve kentler yerine, yatay gecekonduları, daha sonra da temelsiz kültürel iletişimin ağları kurulmuştur.
Kırsal bölgelerde, kırsaldan kente göç; gençlerin, iş arayanların, üretimden ziyade hizmet sektörlerine yönlendirilmesi göçü artırmıştır. Plansız şehirleşme sürecini hızlandırmıştır. Şehirlerde dayanıksız, ruhsatsız, kaçak yapılaşma, bir gece de konan gecekondular inşa edilmiştir. Kırsalda yaşamaya alışmış insanımız; Kente göçünce, ne tam kentli, nede köylü olabilmiş arada kalmıştır.Coğrafi demografik, sorunla birlikte, psikolojik sebepler ortaya çıkmıştır.Mutsuzluk oranı gençlerde tavan yapmıştır.
- derece deprem bölgesi olan ülkemizde tarih boyunca yaşanan doğal afetler, seller (su baskınları) depremlerin meydana getirdiği yıkımlar; sadece ‘’DİRENÇLİ TOPLUM’’ değil ‘’DİRENÇLİ YAPILAR, DİRENÇLİ KENTLER’’ kavramlarının önemini açık şekilde gündeme taşımıştır.
Kamu yararının önemini tam olarak kavramadan, kamu yararı gözetilmeden, yapılan şehir planları; Üretme ve üretim alanlarını, ekim dikim bölgelerini, ovaları korumayan yapılaşma süreçlerini yaşatmıştır.
İstihdamı ve ekonomiyi zora sokmuştur. ‘’ SAĞLIKLI, GÜVENLİ, YAŞANABİLİR BİR ÇEVRE, DİRENÇLİ KENTLER İÇİN’’ kentsel dönüşümün , Bölgesel Planlaması gerçeği önümüzde durmaktadır.
Yaşayan organizma olan binalarımız ve sosyal kültürel donatı alanlarımız, eğitim alanları, sağlık tesisleri, otoparkları, bisiklet yolları, ulaşım ağları, alışveriş merkezleri kamu ilişkilerini düzenleyecek birimler yeniden planlanmalıdır.
Dünya da iklim krizinin getirdiği etkiler, su kaynaklarının azalması, yapılaşma sektöründe yenilenebilir enerji kaynaklarının, kullanımının özendirilmesi, faydaları gündeme taşınarak etkin hale getirilmelidir. Kanun yönetmeliklerle, desteklenmelidir.
Kırsaldaki yerleşimlerin statüleri yeniden, üretime dönük, yerel dinamikler gözetilerek düzenlenmelidir. Doğal yaşam, organik toprak, DİRENÇLİ TOPLUM, diyerek…
MESLEKDAŞLARIM, MİMARLARIN GÜNÜNÜ KUTLUYORUM.
Yorumlar kapalı.