Adnan Saygılıer

ESKİ YILBAŞI AKŞAMLARI

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

2023 yılını devirip 2024 yılına girdiğimiz yılbaşı akşamı hüzünlü bir havada olduğumu hissettim. Alıştığımız kutlamalar (yılbaşı ve bayram kutlamaların) çok eskilerde kaldığını fark ettim. Kültür yapımızın örf adet ve alışkanlıklarımızın yozlaştırıldığı tatsız tuzsuz, yavan bir şekilde yasak savma havası içerisinde davranıldığını üzülerek görmenin hüznü içerisinde siz okuyucularıma seslenme gereği duydum. Çocukluğuma gittiğimde (60’lı yıllarda) günümüzdeki teknoloji yokken yapılan kutlamaların nasıl candan, samimi ve coşku dolu olduğunu hatırladıkça, bir kez daha yaşıyor ve o mutluluğu hala daha hissediyorum. Nasıl mutlu olmayalım ki… Şatafatlı değil ama vasat iki katlı, tek katlı bahçeli evlerimizde komşuluk ilişkilerinin candan olduğu o dönemlerde yılbaşı akşamları bütün aile bireyleri konu komşu toplanır teneke sobanın başında kestaneler közlenir, herkesin Allah ne verdiyse getirdiği ceviz, incir, elma, ayva ve tatlılar yenirdi. Demlenen çaylarla beraber çerezler tüketilir televizyon ve internet olmadığı için büyükler fıkra anlatır, bazı durumlarda tombalalar çekilerek eğlenilir ve bu huzurun yeni yılda da devam etmesi için dileklerde bulunulurdu. Eğlencenin dışında aile büyüklerinin Kur’an okumaları, dua etmeleri ve çocuklara yönelik dini bilgi aktarımları o günlerin ayrı bir tadı ve güzelliğiydi. Teknoloji ile birlikte önce televizyon yayınları sonra internet ve sosyal medya ile bu kutlamalardan zamanla uzaklaşıldı. İnsanlar sosyal medya platformlarına bağımlı hale getirildiler. Sosyal ilişkiler zayıfladı ve yeni yetişen nesiller asosyal olmaya başladılar. O örf ve adetlerimiz maalesef zayıfladı. Yeni yıl ve bayram kutlamaları yüz yüze olmaktan çıkarak bir mesajla geçiştirmeye başlanıldı. Bu kültürel yozlaşmanın önüne geçmek için ne yazık ki yetkililerimizden bir çalışma ve çaba göremiyoruz. Bu durum beraberinde vatan sevgisi ulus bilinci ve devlet anlayışında tarifi mümkün olmayan yaralar açmaktadır. Teknolojinin bilim ve kültürde kullanılması son derece önemli ve gerekli olmakla birlikte bizi biz eden değerlere de yer vermesi acil bir ihtiyaçtır. Kendi öz kültürümüzü eğitim, bilim ve sanatla yoğurup gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevidir. Japonya’yı Japonya yapan eğitim ve bilime verdikleri önemin yanı sıra geleneksel kültürlerine sahip çıkmaları ve onları yaşatmalarıdır. Ülkemizin bekası için geleceğimiz olan gençlere yönelik öz kültürlerine sahip çıkmaları, bilim ve aydınlıktan uzaklaşmamaları için gerekenler acilen yapılmalıdır aksi takdirde tehlike çanlarının sesini duyar gibiyim.

İştirak ettiğimiz 2024 yılının başta tüm ülkemiz olmak üzere sağlık, saadet ve barış içinde geçmesi dileğiyle…

ESKİ YILBAŞI AKŞAMLARI

Yorumlar kapalı.