Emirşah Develi

Çeşme’de Kanuni Kervansarayı

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kervan, uzak yerlere yolcu ve ticaret eşyası taşıyan yük hayvanı dizisidir.

Kervansaray ise kervanların güvenliği ve konaklaması için anayol kenarında tesis edilen vakıf yapılardır. Kervansaraylar han, ribât olarak da anılır.

Şehir içinde konaklama ve ticaret amacıyla inşa edilen yapılar için han kullanılır. Ribat ise sınır boylarında ve stratejik yerlerde ordu birlikleriyle binek hayvanlarının konakladığı, ileri harekâtlar için askerî amaçlı yapılar için kullanılır.

Şehirlerarasındaki yollar üzerinde yaptırılan ve kuruluşları bakımından çeşitli ihtiyaçları karşılayacak şekilde olanlara ise kervansaray denilmektedir. Kervanlar burada geçici olarak konaklar, beraberlerinde getirdikleri malları pazarlar ve para işlemlerini yaparlardı.

Çeşme Kanuni Kervansarayı İzmir ili Çeşme ilçe merkezi deniz kıyısında bulunur. Kervansarayın kitabesinde 1528 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın emri ile yapıldığı anlaşılmaktadır.

Kitabede:

“Tanrı tarafından muhafaza edilen bu binanın yapılmasını kara ve denisin sultanı Sultan Selim oğlu Sultan Süleyman 935 (1528) yılı tarihinde emretti. Bunu Babuçcuoğlu Ali yaptı.” yazar.

Kanuni Kervansarayının mimarı Ali Babuçcuoğlu Ömer’dir. Ancak, Osmanlı kaynaklarında bu mimarın başka bir eserine rastlanmamıştır.

Evliya Çelebi bu kervansarayla ilgili:

“Kıblesi tarafındaki varoşu ile Çeşme Kalesi Sığla sancağı hükmünde Cezayir kaleminde nahiyesi kırk köydür. Yüz elli toprak örtülü bağlı bahçeli evlerdir. Sahilde bir cami, karşısında bir han-ı azimi var. Cümle yetmiş ocaktır. Çatısındaki kurşunu kâfirler almıştır ve imareti vardır. Bu imaretler Süleyman Hanın veziri iken maktul olan İbrahim Paşa’nın hayratıdır.”

Evliya Çelebi’nin aktardıklarından kervansarayın yanında imaret(aşevi, ihtiyaç sahiplerine karşılıksız yemek sunmak amacıyla kurulmuş bir sosyal yardımlaşma müessesesi) bulunduğunu ve bunun Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı İbrahim Paşa tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır.

Kervansarayın dış cephe görünüşü farklılıklar göstermektedir. Batı cephesi karışık olarak yontma taş ve tuğla sıraları ile yapılmış olduğu halde yan cepheler moloz taş ve tuğla parçaları ile örülüdür.

Orta kısımda bulunan ve asıl yapıdan dışarıya bir çıkıntı meydana getiren giriş ve onun iki yanında da dükkânlar vardı. Kervansaray Kuşadasındaki Öküz Mehmet Paşa Kervansarayına benzemekte olup, onun gibi dış görünüşü bir kaleyi andırmaktadır.

Kervansarayın üst örtüsü ve merdivenleri kısmen yıkılmış ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1971 yılından sonra orijinal kalıntılarına dayanılarak restore edilmiştir. Kesme taş, moloz taş ve tuğladan yapılmış olan kervansarayın iç avlusu 18.60 x 18.40 metre ölçüsünde dikdörtgen planlı olup avlu etrafında yolculara ayrılan bölümler, depolar ve bir de mescidi bulunmaktadır.

Avlunun güneydoğu köşesinde ve doğu-batı yönünde uzanan bir yağhane binası vardır. Ayrıca kuzey-güney yönüne de üzeri tonozlu üç oda yerleştirilmiştir. Kervansarayın giriş kapısı yanından çıkılan 28 odalı ikinci bir katı bulunmaktadır.

Klasik Osmanlı kervansaray mimarisi örneklerinden olan bu yapıda her iki kat plan olarak birbirinin eşidir. Kervansarayın yuvarlak bir giriş kapısı olup, bu kapı iki renkli taşlarla örülmüş ve dikdörtgen kesme taştan bir çerçeve içerisine alınmıştır. Girişin üst kısmında dışa açılan mazgal pencereler bulunmaktadır.

Cephe görünümü kirpi saçaklı bir kornişle sonuçlanmakta olup, yapının tümü ahşap bir çatı ile örtülüdür.

Kervansarayın arkasında da Çeşme Kalesi bulunmaktadır. Kervansaray günümüzde otel olarak kullanılmaktadır.

Çeşme Kanuni Kervansaray Hotel, Çeşme Kalesi’ne, Aya Haralambos Kilisesi’ne ve Çeşme Müzesi’ne yürüyüş mesafesindedir. Kervansaray, Çeşme’nin ikonları; Çeşme Kalesi, Sakız Adası, Marina, Çeşme Ormanı, Çeşme Körfezi manzarasına sahiptir.

Çeşme’de Kanuni Kervansarayı