Hüseyin Habip Taşkın

Betonlaşmaya Hayır

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Çeşme kitap günlerinde etrafı görme imkânım oldu. Keşke görmez olsaydım. Hızla betonlaşan Çeşme ve çevresini görmek beni üzdü. Tarıma vurulan bir darbe olduğu kadar, doğanın dengesini de bozuyor. Daha doğrusu bir avuç kapitaliste doğa peşkeş çekiliyor.

1998 yılının yaz aylarında Kuşadası’nda Villayat Kulüp’te garson olarak çalışırken, alakart nöbetindeydim. O günde öğlen yemeğine Kaymakam, Belediye Başkan Yardımcısı, Yüzbaşısı ve birkaç kişi daha gelmişti. Kaymakam bana “Nereden geldin?” Dediğinde, dışarıdan geldiğimden, bana bulunduğumuz yer hakkında düşüncesini istedi. Bende “Pembe tablo mu çizeyim? Yoksa gerçeği mi duymak istersiniz?” Dediğimde “Gerçeği duymak” istediğini söyledi.

Kuşadası’nı yakından tanıdığım için daha önceki Belediye Başkanı’nın nasıl ranta götürdüğünü anlattığımda müdürümüzün suratı renk değiştirdi. Bana kaş göz işareti yapıyordu. Oralı olmadım ve konuşmaya devam ettim. Denizin dibine otellerin yapılmasını, betonlaşmasını dile getirdim. Her yerde mantar gibi otel, motel ve pansiyon açımına izin verildiğini, bu yükün sonunda birbirlerini batıracaklarını anlattım.

Anlattığımda turiste atılan kazığı da anlatmıştım. Gün gelecek buranın esnafı turisti dört gözle arayacak dedim.

Yıllar sonra Kuşadası’na sunum için gittiğimde, betonlaşma İzmir Kuşadası yolunun üstüne taşınmıştı.Yıllar sonra Ali Fuat Karaöz’ün Davutlar’daki sunumu için gitmiştik. Kuşadası rant için katledilmişti.

Şimdi Çeşme için kaygılarım var. Tüm Belediye Başkanlarına ve iktidara; insanlık adına görevinizi yapın. Bu dünya bizim… Karartmaya hiçbirinizin hakkı yoktur.

 

Betonlaşmaya Hayır

Yorumlar kapalı.