Devrim Kasap

BEYAZ

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir pazar öğleden sonrası, parlak güneşin altındaki bembeyaz teninin ışıltısı aydınlatıyor, günümü ve ruhumu. Yarın yok, dün hiç yaşanmamış gibi… Rüzgarın uçurduğu saçlarının kokusu ciğerlerime bayramları yaşatıyor. Ellerin bir çocuk gibi şen şakrak, hele bir de benim ellerimle kenetlendi mi? Bütün dünyaya karşı gelir gibi hissediyor insan. Gözlerin mi? Bazen deli fırtınalar esiyor orada. Bazen de güneşli, yemyeşil huzurlu bir ormana dalıyorum sana bakarken. Ama en güzeli ne biliyor musun? Sana baktığım zamanlarda bana bakıp gülümsemen, böyle bir gülümsemenin sadece masallarda olabileceğine inanmıştım. Ta ki sen bana bakıp gülümseyinceye kadar. En çok huzuru ise sana sarıldığımda hissediyorum. Boynunun altından tenini kokladığımda, bugüne kadar kokladığım bütün çiçeklerden daha güzel bir koku ve anı orada durdurabilme isteği, bütün benliğimi sarıyor. Evrenin akan sonsuzluğunda, gökyüzü gibi aydınlık yüzün aydınlatıyor günümü ve gecemi. Hayatın bütün anlamsızlığına rağmen, bir anlam katmaya çalışıyorum senle hayata…

Geçmişin ve geleceğin arasındaki o muhteşem sonsuzluktur ŞİMDİ. Yoktur gelecek diye bir şey aslında. Şimdi nasılsanız sonsuza kadar öylesiniz demektir. Yani mutluysanız, bu sonsuz mutluluktur. Şimdi aslında bizim beyazımızdır. Gelecek ise gridir.

Zaman girdabı akarken avuçlarımızdan, neyi bekliyoruz ki sonsuza kadar mutlu olabilmek için. Beynimizin kıvrımlarındaki cam/can kırıklarından kurtulmanın tam vaktidir, geçmişin izi değildir şimdi. Olmuş olanları değiştiremezsiniz. Her şeyi kontrol etmek zorunda da değilsiniz. Bir muamma olan hatta dediğim gibi yok olan gelecek hakkında endişe etmenize de gerek yok. Sonsuz mutluluğu vadediyorum sana, bütün şimdilerimizde…

BEYAZ

Yorumlar kapalı.