Ruhi ÖDEV

Halong Bay (Bölüm 4)

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Öğle yemeğimizi yine gemide yedik. Artık çubukla rahat yiyorum, tavuk, karides, patates kızartması, haşlanmış pirinç yemeğimiz, sebze ve salataya dokunmuyorum bile. Ağız tadımıza uymuyor sebzeler, çok değişik kokulu sebzeler kullanıyorlar.

 

Öğleden üzeri, saat 13:30 gibi maymun adasına geliyoruz. Teknemizden, daha küçük bir tekne ile kıyıya taşınıyoruz. Küçük bir kumsalı olan kayalık, ağaçlık bir ada burası. İlk adaya indiğimizde maymunları göremedim.  Sanırım nereye bakmam gerektiğini bilemedim. Küçük plajın üst tarafındaki bir ağaçta 2 tanesini gördüm. Nasıllardır, saldırırlar mı, insana dostça mı yaklaşırlar? Bilemiyorum. Söylediklerine göre adanın diğer tarafında bungalowlar varmış, gece kalınabiliyormuş. Grubumuzdan 4 Danimarkalı genç burada kalacaklarını söylemişlerdi. Bu 4 genç rehberimizin övgüyle bahsettiği, kumsalın ucundaki bir trekking gezi yolunu bulmak için araştırıyorlar. Ben de o tarafa doğru yürüdüm ve onlara katıldım. Çok güzel, zorlu bir trekking parkuru burası. Kayaları merdiven gibi kullanarak tırmanıyoruz, hatta ilk başlangıç yerinde bir de kalın ip var, tutunarak çıkabiliyoruz. Yukarı çıkınca bakıyorum manzara müthiş. Keskin kayaların arasından biraz daha yürüyorum. Gençlerin kalacakları bungolowlara doğru gittiklerini düşünüyorum. Dönüş yolunda yalnız kalacağım. Yalnız yürürken ya bir maymun yaklaşırsa, ne yaparım bilemiyorum. Bu korkuyla geri dönüyorum.

Sahilde bir kafe var, oturup bir çay içilir mi? Zor. Pek temiz bir yer gibi görünmüyor. Bir de bakıyorum ki; maymunlar buralarda, ya kafenin etrafında, ya da yakınındaki ağaçlarda. Teknede söylemişlerdi, elinizdeki çantalara, gözlüklerinize sahip olun diye. Maymunlar alıp kaçarmış. Tam da söyledikleri gibi, maymunun biri bir güneş gözlüğü kapıp ağaca kaçtı. Elinde evirip çeviriyor, bizler bakıyor. Görevlinin biri elindeki muzu maymuna attı, maymun gözlüğü bırakıp muzu kaptı. Bu maymunların derdi, turistlerin çantası, gözlüğü değil, muz yemek. Yolunu da bulmuşlar. Bizim gibi turistler de olaya bakıp gülüyoruz… İşte bu anda, trekking parkurunu sonuna kadar gitmediğime pişman oldum, maymunun ne işi var, kimsenin olmadığı dağ yolunda, onların mesken tuttuğu yer burası… Bir de baktım; Danimarkalı gençler denize giriyor. Onlar kalacakları yere değil, yürüyüş yapmak için gitmişler. Bendeki pişmanlık tavan…

 

Halong Bay (Bölüm 4)

Yorumlar kapalı.