Ahmet Karbeş

Gün ve Gül Yanığıdır Hayat

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

O
Umut perisiydi
Gözleri aşk mı
Aşk irisiydi..

Bense
Çok kırılmış
Çok incitilmiştim

Aşkın loğaritmasında
“Bel/ki” eğrisiydim.!

İki ucu keskin
Bir bıçak gibi bakınca,
Ilık ılık
Damla damla
İçime içime aktı
Unutturdu
Göz pınarlarımda fosilleşmiş
Yaşları,
Tüm pişmanlıkları sıyırdı
Beni benden ecelsiz ayırdı..

Kapanırken
Utangaç bir esefle
Böyle kendi kendime
Git gide açılıyordu
Kalbimle aramda ki mesafe..

Kalemim biçer döver olup
Vira gam hasatlıyordu
Yanlızlıklarımı büyüten geceye,
Boynu bükük
Dilenci her heceye..

Teğet geçiyordu mutluluk
Teğet
De get ulan umutsuzluk
Dedim,
De get..

Eyyyyy
Gözleri gurur körü
Endazesi uçurum sevgilim
Bil ki
Yalnızca
Uyuyunca diniyor,
Karanlıkta soğuyup sönüyor
Yaralarımda ki
Gün ve gül yanığı közlerin
Nasıl kapanır artık bilmem
Ah benim o
Uykusuz gözlerim
Zavallıdan da zavallı yüreğim..

Bu naif
Ve dobra
Koşulsuz sevmeler le
Beğendiremedin kendini
Ne proleter hizmetçiye
Ne de burnu havada
Burjuva bozuntusu ece’ye..

Oysa
Her defasında
En maviye doğmuş,
Vefaya,
Sadakata
Mertçe soyunmuştun hep..

Sizse
Hep hoyratça
Hiç acımadan
Gömdünüz ulan beni
Çözümsüz bir bilmeceye
Ve
Sürme diye
Gözlerime mil çektiğiniz
O simsiyah geceye..

Heyhat,
Bilin ki

Kaçınılmaz
Ve gebedir;

Katran ve
Hüzün karası tüm gecelerin
Şafak sökerken boyanması
Bembeyaz bir sabaha
Boynumda asılı
Yaşamak sevdalı
Masmavi
Ve yeni bir umuda…

Gün ve Gül Yanığıdır Hayat

Yorumlar kapalı.