Zafer’in okul meselesi

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Eskiden zafer takları vardı bilir misiniz? Ben gidip görmedim ama Paris’teki Zafer Takı’nın görkemli olduğunu söylüyorlar. Charles de Gaulle Meydanı’nın ortasında, Şanzelize Caddesi’nin batı kısmında yer alan bu abidenin boyu 45, eni 22, yüksekliği de 49 metreymiş. Bu gidişle yerinde görme imkanlarımız daralıyor… İnternetteki resimlerine bakıyoruz ancak.

Charles de Gaulle, 2’nci Dünya Savaşı yıllarında Almanların Fransa’yı işgal etmelerinin ardından oluşan direniş kuvvetlerinde yer almış. Sonra da Fransa’nın cumhurbaşkanı olmuş.

Konumuz bu değil… Ben ilk ve ortaokulda iken Kaymakçı’da yapılan bayram törenlerinde giriş ve çıkışa dikilen metalden yapılmış iki kemerin altından ‘on para ver, on para yoksa beş para ver’ diyen trampetler eşliğinde geçerdik.

Türk Dil Kurumu, ’tak’ kelimesini şöyle açıklıyor: “Milli bayramlarda veya önemli bir olayı anmak için düzenlenen şenliklerde, geçit yapılacak caddelere geçici olarak kurulan, yazılar ve çiçeklerle süslenen kemer.”

Zafer de Türkçeye Arapçadan geçmiş bir kelime: “Bir savaş, yarışma veya uğraşıda çaba harcayarak elde edilen başarı.”

Gelelim şimdi bizim Zafer’e… Bizim Zafer, tahmin edeceğiniz gibi Zafer Mahallesi. Genev yolu, Zeytinlik yolu veya Adnan Menderes Bulvarı olarak da bilinen caddenin doğu yakası. Yani Beşgöz’den Süleyman Demirel Mahallesi’nin sonuna kadar olan caddenin doğu tarafı. Süleyman Demirel, Ödemiş’e ne yaptı bilemiyorum ama bir mahalleye onun adı verilmiş…

Mahalle Muhtarı Mehmet Karaceviz’in verdiği bilgiye göre Zafer Mahallesi’nin nüfusu 10 bin… 10 bin, Türkiye’deki birçok ilçeden bile büyük bir nüfus…

Uzatmayalım… Muhtar diyor ki, “Ne olacak şu bizim okul meselesi?”

“Müjde pankartları asıldı, artık tamam dendi, üç vakte kadar başlıyoruz dendi…”

Karaceviz, konuyu cumhurbaşkanı, başbakan, vali, büyükşehir ve küçükşehir belediyesine kadar yazdığını ve yazmaya devam edeceğini belirterek, “Söz değil artık icraat bekliyoruz” diyor.

Mahallenin tek okulu, Tekstil mevkiindeki ilkokul. Mahallenin çocukları, ortaokul ve lise eğitimi için servis kullanmak zorunda. Servis yoksa yürümek, küçükse anne babalarının yardımı ile her gün gelip gitmek durumunda.

Yeni hastane binasının batı tarafındaki arsa, yanılmıyorsam iki yıl içinde vatandaşlar tarafından belediyeye okul yapılmak şartı ile bağışlanmıştı. Belediye de yeri hiç bekletmeden Milli Eğitim’e tahsis etti. Aradan geçen iki yıla rağmen ne plan var ne de proje! Peki ödenek! Bilmiyorum…

Muhtar, “Arsayı vatandaş bağışladı, okulun da mı vatandaş bağışı ile yapılması bekleniyor?” diye soruyor ister istemez…

**

Yeni hastane çevresi hızla gelişiyor. Gelişiyor derken bina sayısı artıyor demek istedim.

Hatırlarsanız yeni hastane yeri belirlenirken çok tartışmalar yaşanmıştı. Dönemin belediye başkanı Bekir Keskin de yeni hastane binasının şimdiki yerine yapılmasına karşı çıkmış ama olası ‘engelliyor’ biçimindeki ‘mahalle’ baskısına karşı direnememişti.

Önündeki Sefa Kavşağı’ndan Kültürpark’a kadar olan Ortaç Sokak, her geçen gün kalabalıklaşıyor. Ödemiş’in bütün minibüsleri buradan geçiyor. Ödemiş’ten Beydağ ve Kiraz’a çalışan ESHOT otobüsleri de buradan geçiyor… Sokak, sağlı sollu park yeri haline gelince iki aracın yan yana geçmesi büyük sıkıntılar yaratıyor. Büyükşehir tarafından 2-3 aydan bu yana sürdürülen yaklaşık 100 metrelik kaldırım çalışmaları da henüz yeni bitecek.

Ee hadi diyelim ki yarın okul da yapıldı.

Biz neden millet olarak olası sorunları önceden göremiyoruz? Görenlere de demedik laf bırakmıyoruz…

Artık -işler eğer biterse- sokağın başına ve sonuna birer zafer takı dikeriz…

Zafer’in okul meselesi