Seçim; demokrasilerde bir toplumun yaşadığı kenti veya ülkeyi yönetecek olan kadroları belirleyen en önemli siyasal süreçtir. Bu siyasal olayda en büyük rol; kendisine seçme hakkı ve görevi verilmiş olan o toplumun vatandaşlarına düşmektedir. Seçmenin vereceği karar, başta kendi yaşantısı olmak üzere, ülkenin geleceğini de etkileyecektir.
Seçmenin basit gibi görünen kararında birçok unsur belirleyici olmaktadır. Aksi halde seçimlerde görülen önemli oy kaymaları veya kemikleşmiş oylar kolayca açıklanamaz. Ülkemiz seçimleri, vatandaşların davranış biçiminin kapsamlı şekilde incelenmesini gerekli kılmaktadır.
Ülkemizde sık sık anket yöntemiyle kamuoyu araştırmaları yapılıyor, vatandaşların siyasal eğilimleri belirlenmeye çalışılıyor. Ardı arkası kesilmeyen siyasi kamuoyu yoklamaları, bir de televizyon tartışmalarında; sanki seçimin sonucunu önceden biliyorlarmış gibi tartışmalar kafa karışıklığı yaratıyor. Kamuoyu araştırmaları, eğilimleri olanca gerçekliği ile ortaya koymak yerine, seçmenleri etkilemek amacının ağır bastığı gibi bir izlenimin doğmasına da neden oluyor.
Devlet İstatistik Enstitüsü verileri, seçmenlerin kabaca yüzde 10’unun kırsal yerleşimlerde, yüzde 45’inin orta alt gelir düzeyine sahip köy ve kent mahallelerinde, kalan yüzde 45’inin ise orta ve daha üst gelirlilerin oturduğu kent merkezlerinde yaşadığını gösteriyor. Yani, ülkemizin yarısından fazlası yoksulluk sınırında yaşamlarını sürdürüyor.
İnsan hayatının değersizleştiği ve korkunun öne çıktığı, özgürlüklerin örselendiği, adalet duygularının zedelendiği, sevgi ve saygının yerini ayrımcılık söylemlerine bıraktığı, şeffaflık ve hesap verilebilirliğin unutulduğu, asıl önemlisi yoksulluğun arttığı bir ülke seçmeninin, nasıl davranması gerektiğini televizyonlardan veya anketlerden öğrenmemesi gerekir. Seçmenler, kendi durumlarına bakıp oy kullanmalıdır.
Kabaca, 60 milyon 904 bin kayıtlı seçmenin 9 milyonu sandığa gitmiyor. Yani oy kullanma oranı %80’lerde gerçekleşiyor. Bu seçmenlerin çoğu oylarını kullansalardı, nasıl bir sonuç alınırdı?
Her bir seçim ülkede demokratik ortamın gelişmişliğini arttırır. Demokrasimizin güvencesi, seçimlere katılım oranının artması ve milli iradenin sandıktan hilesiz-hurdasız çıkmasıdır
Yorumlar kapalı.