Orucun sağlık ve yaşam üzerine olası pozitif ve negatif etkileri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Aç kalmanın faydası var mı? Evet, var ve bu yüzden önce Otofaji den bahsetmek istiyorum; Oto (kendi kendine-kendiliğinden), faji (yemek) otofaji kelimesi bu iki sözcüğün birleşiminden oluşmakta ve kendi kendini yemek anlamına gelmektedir. Tıp dilinde hücrelerin birbirini yemesi işlevidir. Araştırmalar sonucu ortaya çıkan diğer gerçek ise otofajinin sebep-sonuç ilişkisi ile yapılıyor olması. Hücreler bu davranışı rastgele gerçekleştirmiyor.  Stres altına giren hücreler ihtiyaç duydukları enerjiyi ve yapı taşlarını oluşturabilmek için zayıf ve kötü huylu olabilecek hücreleri tüketerek hayatta kalma davranışı göstermektedir. Aynı zamanda otofajinin hastalıklara sebep olan bakteri ve virüsleri de yok edebildiği gözlemlenmiştir.

3 Ekim 2016’da Japon bilim insanı Yoshinori Oshumi ye, moleküllerin hücre içine ve dışına hareketi anlamında otofaji alanında yaptığı çalışmalardan dolayı Nobel bilim ödülü aldı ve Ohsumi’nin keşifleri, hücrenin içeriğini nasıl ayrıştırdığını anlamamızı sağladı. Keşifler, otofajinin açlığa adapte olma ya da enfeksiyonlara verilen yanıt gibi birçok fizyolojik süreçteki temel önemini anlamamıza da yardımcı oldu. Oruç ile benzer koşullara sahip kalori kısıtlaması metodu hakkında yapılan çalışmalar, bu uygulamanın ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan nörodejeneratif hastalıkların ortaya çıkışını azalttığını, antidepresan etkisi gösterdiğini ve hafızanın güçlenmesi gibi beyin fonksiyonları üzerinde faydalı etkilere sahip olduğunu göstermiştir.

Aç kalmanın faydalarından yararlanmak için öncelikle sağlıklı oruç tutmanın koşullarını bilmek gerek; Bilinçsizce oruç tutmak sizi sağlığınızdan edebilir. Oruç tutarken en önemli olay sıvı kaybıdır ve susama hissi duymasanız bile iftar ve sahur arasında sık sık ve bol su için. Suya ek olarak süt, ayran, sade soda, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edebilirsiniz.

Sağlıklı oruç tutma; Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra aralıklı ve her seferinde küçük porsiyonlar olmalı ve yemekler yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek tüketilmelidir. Sahur öğününüzü atlamayın, mutlaka yapın. Sahurda süt, yoğurt, peynir, yumurta, tam tahıllı ekmekler gibi hafif bir kahvaltı yapabilir ya da çorba, zeytinyağlı yemekler, yoğurt ve salatadan oluşan bir öğün tercih edebilirsiniz. İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlayıp 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edebilirsiniz. Hem enerji veren hem de kan şekerini hızlı bir şekilde yükselten besinler beyaz ekmek, pirinç pilavı, kızarmış patates gibi yiyecekler yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna vb. tercih edin.

Mümkün olduğunca iftar ve sahurda badem, ceviz vb tüketmeye özen gösterin. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edin.

Yemekleri pişirme yöntemlerinin de önemli olduğunu unutmayın. Özellikle ızgara, haşlama, fırında, buğulama gibi sağlıklı yöntemlerle hazırlanan yemekleri tercih edin. Kavrulmuş, kızartılmış ve tütsülenmiş yemeklerden uzak durulması önemlidir.

İftardan 1-2 saat sonra kısa mesafeli yürüyüşler yapmak hem sindirime hem de kalori yakmaya yardımcı olacaktır. Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için de bol sıvı tüketilmeli ve yemeklerde lif oranı yüksek yiyecekler (kuru baklagiller -kuru fasulye, mercimek, nohut-, kepekli tahıllar ve tam buğday ekmeği, sebzeler ve salata) tercih edilmelidir. Taze ve kuru meyveler, hoşaf ve kompostolar, hurma, ceviz, badem vb gibi kuru yemişler tüketilmelidir.

Aç kalmanın ya da orucun negatif etkileri de şunlardır;

1- Yazın sıcak ve kuru mevsimde veya güneş altında veya sıcak ortamda çalışan kişilerde güneş veya sıcak çarpması risklerinin artışı veya uzun süre susuzluğa bağlı dehidratasyon gelişebilir,

2- Kronik hastalıklarda, hamile, diyabetik, hiper tiroidi, çocuklarda, yoğun fiziksel efor gerektiren işlerde çalışan kişiler, uzun süreli gıda alımının kesilmesiyle metabolik dengenin bozulması, doğum öncesi ve gelişim çağındaki çocuklarda gelişim yetersizliği yapabilir,

3- Kalp, karaciğer ve akciğer yetersizliği olan kişilerin oruç tutmalarında, uzun süreli açlık sonrası yenilen ağır bir yemek sonrasında solunum, dolaşım ve kalp yetmezliklerinin ortaya çıkabilir,

4- Diyabetiklerde, kansızlık ve tansiyon düşüklüğü olan kişilerde tansiyon ve şeker düşmelerine bağlı olarak meydana gelebilecek konfüzyonel durum sonucu trafik ve iş kazaları olabilir,

5-Geçici baş ağrısı; sıvı alımının kesilmesi nedeniyle olur,

6- Psikosomatik değişiklikler; Ramazan orucu ile ilgili olarak daha çok sıvı alımı, sigara, kafein alımı ve uyku yetersizliği gibi sebeplere bağlanan kognitif fonksiyonlarda azalma, irritabilite ve letharji artışı, gerilim ve migren tipi baş ağrılarında artış olabilir,

7- Süt veren anneler oruç tutmamalıdır çünkü anne sütü miktar ve bileşim olarak azalır,

8- İdrar üzerine etkileri; Sıvı tüketiminin azalmasına bağlı olarak idrar çıkışı azalır ve bu da böbrekte taş oluşumu ve idrar yolu enfeksiyonları gibi hasarlara yol açabilir.

Sağlıklı ve sevgi dolu günler diliyorum.

 

Orucun sağlık ve yaşam üzerine olası pozitif ve negatif etkileri

Yorumlar kapalı.