Yolculuğa Hazır mısınız?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu seride mistik, biraz daha sizlerin kendinizin iç dünyası ve enerjinizi tanımanızla alakalı olacaktır. Ve sizin mevcut enerji ve dengenizi küçük dokunuşlarla birlikte nasıl sağlayacağımızı göreceğiz. Ve inanın “SEVGİnin dünyaları değiştirdiğini ve öncekendinizden başlamanıngerekliliğini” de daha net göreceğiz.

Bir kere Tanrı’nın bize bahşettiği bedenimiz ve ruhumuzu, onun emanetine hıyanetlik yapmadan bakmakla yükümlü olduğumuzu bilmek zorundayız. Çünkü biz insanlar, onun evrendeki en kıymetlileriyiz.Oysa bahşettiğine, bizlerin bu kadar zulüm etmesi de ne kadar doğru,ona da burada değinmeyeceğim.

Nasıl olsa herkes kendi fikrinin haklılığının arkasında duracaktır. Çünkü şunu yapabilmeyi zor başarabiliyoruz;

Saygıyı,

Sevgiyi

Minneti

Adaletli olabilmeyi

Fedakârlığı

Vicdanlı olabilmeyi

Fikirlere karşı anlayışı,

Dinlemeyi bilmeyi

Anlamaya çalışmayı,

Çocuk, kadın, yaşlının da fikirlerinin olabileceğini kabullenmeyi,

Haklı durumu savunmak ya da haksızlıkta da özrü dilemeyi ne azımız başarıyor bir bileseniz… Hele bu günlerde iyice “insanlıktan çıktın” derler ya, tam da o ahir zamanı yaşıyoruz… Maalesef!

Eğer Tanrıyı gerçekten seviyor ve inanıyor olsaydık, onun kıymetlisine bizler bırakın zulmü, bakmaya doyamazdık. Her şey dilde ve her şey gösterişte olmuş artık!

Yukarıda anlatılan, yaşamın bir boyutu elbette ve diğer bir boyutu daiçsel benliğimizin ve gerçek enerjimizin farkına varmadan aynalara ve insanlara karşı bir Donkişot edasıyla savaş açmamızdır…

Kendinizi tanımadan, içinizdeki enerjiyi ve mucizeleri bilmeden daima başkalarına bağlı kalır, her mutluluğu ve her mutsuzluğu yine onlara bağlarsınız. Ha şöyle kişiliklerimiz de var elbette “iyiyi kendine, kötüyü herkese” mal edenleri de unutmamak lazım.

Kendimizi tanımanın en birinci yolu, evrende bizleri de yaradan bir kutsal gücün olduğunun gerçekte farkına varmaktır. Ve ona gerektiğinde inançla, güvenle ve aşkla kendimizi teslim etmemizdir.

Dikkat edin fazlaca istediğimiz bir şey ya ömrümüzü yer ya da biz kendi ellerimizle ömrümüzü yemesi için izin veririz.(evlat sahibi olmak, eş,para …vs.)

İstediğimiz birşey onca isteyin ve gayretimize rağmen olmuyorsa,bırak hayırlısı bu de.

Çünkü çok geçmeden anlıyoruzki, gerçekten de hayırlısı buymuş.

Ve şu bir gerçektir ki; “Şer” her daim “Hayrı” getirmiştir.

Savunduğum düsturum şudur ki; “geleni kabul etmek hem ruh hem de beden sağlığımız için en birinci kural olmalıdır

Ben hayatım boyu şunu öğrendim, önce kendini seveceksin ve kendine güveneceksin. Sonra istediğin bir şeyi yaşamak ya da elde etmek için elbette uğraşacaksın gayret göstereceksin. Ne demiş eskiler “sen tedbirini al takdir Allah’ındır.” Doğru mantıktır bana göre, çünkü şunu bil ki, sen evrene ne gönderirsen o da sana aynısını sunar… Ayna misali.

O yüzden istenilen bir şey olmuyorsa ya hayırlısı olmadığından ya da en iyisine seni hazırladığındandır. Unutma!

Doğduk

Büyüdük

Yaşlandık

Öldük…

Bu yaşam döngüsünde hastalanmadan enerjimiz ve vücut dengemiz düşmeden geçen zamanın, aslında çok az vakte tekabül ettiğini de ne acıdır ki öğrenmiş olduk.

İşte enerjiden beslenen bedenimiz ve ruhumuzun bu kayda değer durumlarını daha fazla artırmanın ve böylelikle sağlığımıza sahip çıkmanın yolunu kavrıyor olmamız gerekir.

Daha fazla geç olmadan anladık ki; asıl güç Tanrının da inayetiyle kendimizde; beyin, yürek ve beden yanı ruhumuzdadır.

Anlaşmazlıkların en birincisinin ALGI

Anlayamadıklarımızın en birincisinin de ÇAKRA olduğunu

Ve elbette bunların hepsinin ötesinde 3.GÖZ ü de unutmamak gerektiğini de geçmiş yazılarımda vurgulamışız.Takip eden okurlarım hatırlayacaklardır.

Çünkü yaşamsal idamemiz Enerji ve Dengeden ibarettir.

Önce bu konuştuklarımızı isterseniz açalım, açalım ki ileriki makalelerde bağlantı kurmakta zorluk çekmeyelim.

Haftanın ilk günü ruhumuzun derinliklerine sohbetler edip, yeni şeyler keşfetmek yolunda tekrar görüşmek üzere, hoşça ve sağlıkla kalın inşallah

Sevgiler

Yolculuğa Hazır mısınız?