Çocuklara Temizlik Cezası

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yıllar sonra bir araya gelen Murat ve Cenk bir parkta birlikte geziyorlardı… Gezinirken Cenk, elindeki meşrubat kutusunu çöpe atmak yerine çimlere atıverdi… Murat ise hiç erinmeden onun attığı meşrubat kutusu ile yanındaki atılmış olan diğer çöpleri de alarak çöp kutusuna bıraktı…

Cenk, “Sen üniversitede de böyleydin. Hiç değişmemişsin. Hala, nerde çöp bulsan alıp çöpe atıyorsun. Bu alışkanlığın sebebini söylersen bende sana meşrubat kutusunu niye çöpe atmadığımı söylerim.” der.

Murat şöyle açıklar: “Ortaokulda okurken yaz tatillerinde mahallemizdeki camiye kursa giderdim… Hocamız kim çok sevap kazanmak istiyor? diye sorunca hepimiz öne atılırdık…Camimizin önündeki bahçeye ve sokağa hocamızla elimizdeki çöp torbalarıyla çıkar, en çok sevap kazanmak için çöp toplamada birbirimizle yarışırdık… Kim en çok çöp toplarsa en çok sevabı o alır ve üstüne de hocadan bir çikolata kapardı… İşte o günlerden beri nerde çöp görsem, bu hatıra aklıma gelir çöpleri almadan yapamam…” deyince Cenk davranışının nedenini şöyle açıklar:

“Senin iyili örnekliğin, iyi bir hatırana; benim kötü örnekliğim ise kötü bir hatırama dayanıyor… Lisede okurken biraz yaramazdım. Arkadaşlarıma şakalar yapmayı severdim. Ama ne zaman bir kabahat işlesem kendimi hemen okul müdürünün önünde bulur ve ardından her zamanki gibi sınıf, koridor, tuvalet ve bahçe başta olmak üzere temizlik cezası alırdım… Sonraları ne zaman elimde çöp olsa onu ortalığa atarak sanki bana ceza veren müdürden intikam aldığımı düşünür oldum… Bu halim zamanla alışkanlık halini aldı.”

Evet, iki hatıra ve bunun iki sonucu…

Temiz olmak ve etrafımızı temiz tutmak insan olmanın bir gereği… Çocuklara ceza vermek yerine, onların cezaya sebep olacak davranışlarının kaynağına odaklanmak en doğru olanı… Örneğin Sahabeden Rafi bin Amr şöyle anlatır: “Ben küçükken hurma ağaçlarını taşlarken beni yakalayıp Hz. Peygamber’e götürdüler. Hz. Peygamber, bana niçin başkasının hurmalarını taşlıyorsun diye sorunca acıktığım için dedim. Bunun üzerine bana, ‘Taşlama, kendiliğinden yere düşen olgunlarını ye!’ dedi. Ve sonra Allah seni doyursun, diyerek bana dua etti.”

Yaşadığımız ortamı temiz tutmak cezanın değil, aksine sorumlu olmanın konusu… Temiz olmak ve etrafı temiz tutmak zaten hepimizin görevi… Yerine getirmemiz gereken bir görevin ceza olarak verilmesi o göreve karşı yanlış duyguların gelişmesine sebep olabiliyor…

Çocuklara ceza vermeyelim. Amma illa bir ceza verilecekse, ona asli görevlerini yaptırmak şeklinde değil, sahip olduğu hakları ve imkânları sınırlama şeklinde olması, cezanın/te’dîbin ruhuna ve sonuca daha uygun düşer… Eski dilde ceza yerine te’dîb kullanılır ki, anlamı edebini arttırmak, edepli kılmaktır.

Temizlik yaptırma, fazla ödev yaptırma ve kitap okutma gibi çocuğun zaten yapması gereken görevlerinin ceza olarak verilmesi ters etki yapabileceğinden bunların yerine oyun saatlerinin kısaltılması, sevdiği etkinliklerin sınırlandırılması veya çikolata tüketiminin azaltılması gibi uygulamalar yapılabilir…

Çocuklara Temizlik Cezası