Yeni başlayanlar için Kemalizm ve Tarım

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu coğrafyadaki farklı siyasi, ideolojik, ırk, mezhep, dil, din içinde yaşayan herkesin ortak değerinin Atatürk ve onun düşüncelerine doğru evrilmesi sevindirici. Ülkenin bağımsız geleceği adına elzem olan Kemalist düşüncenin sürdürülebilirliğinde samimiyet testine de gireceğiz önümüzdeki günlerde…

Tarım ekonomosinin Anadolu coğrafyasındaki sosyo-ekonomik yapıya çok yönlü kafa yoran, uzunca süredir yazıp, paylaşan Prof.Dr. Mustafa Kaymakçı ’nın yazısını iki kez okumanızı tavsiye edebilirim:

“Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde emperyalizme karşı verilen bir bağımsızlık savaşı ile kurulmuştur. Bu hareket, aynı zamanda üçüncü dünyada bütün mazlum uluslara örnek olmuş, Cezayir’den Hindistan’a ve Çin’e kadar Batılı emperyalizmin yenilebileceğini göstermişti.

İşte bu nedenden dolayı dışta Batılı güçler, içte şeriatçılar ve mandacılar olmak üzere, Sevr Antlaşması’nı yırtan ve Lozan Antlaşması ile siyasal ve ekonomik bağımsızlığını silahlı gücüyle kabul ettiren Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Atatürk’ü bir türlü kabul edememişlerdir. Geçtiğimiz yıllarda Avrupa Parlamentosu’nun aldığı kararlarda, Amerika Birleşik Devletleri ve de son olarak NATO’ da üretilen senaryo ve yaklaşımlarda bu nedenle Kemalizm’in sona erdirilmesi görüşleri dile getirilmiyor mu?

Kemalizmi Nasıl Anlayalım?

Atatürk ideoloji’nin, bir başka deyişle Kemalist İdeoloji’nin özellikleri hakkında irdelemeler süregelmektedir. Ancak değerlendirmelerin, onun söylev ve eylemleri ile kurucusu olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilkelerine dayandırılarak yapılmasının gereği vardır.

Bu ilkeler bilindiği üzere Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Devletçilik, Laiklik ve İnkılâpçılıktır.

Küresel kapitalizm, yapısında iki temel çelişkiyi barındırıyor.

Birincisi; Batılı, liberal / kapitalist zalimler ile Doğulu, sömürge, yarı ya da gizli sömürge mazlumlar arasındaki çelişki.

İkincisi ise; emek-sermaye çelişkisidir.

Anılan iki çelişkinin mazlum milletler ve emekçiler lehine çözümlenmesi, Kemalist İdeoloji’nin hayata geçirilmesiyle olası gözüküyor. Bu nedenle Kemalizm dünya ve Türkiye için güncelliğini koruyor. Tekelci şirketlerin egemenliğindeki ABD/AB ülkelerinde Kemalizm’e karşı sürdürülen kampanyaların ardında bu gerçek vardır.

Türkiye Neden Bu Duruma Düştü?

Günümüzde, Atatürk İdeolojisi’nin egemen unsurları olan “ Ulus Devlet ve Tam Bağımsız Ulusçuluk ya da Milliyetçilik, Devletçilik ve Halkçılık Temelinde Planlı Karma ekonomi, Tarım-Sanayi dengesinin kurulduğu sanayileşme, Türkiye Çıkarlarına Yönelik Dış Politika ve Tarımın Korunması” gibi konular dış güçler ve işbirlikçileri tarafından zaafa uğratılmaya çalışılmaktadır.

Bu bağlamda, en büyük zafiyetlerden biri ekonominin tarım sektöründe yaşanmaktadır. Tarımda meydana gelen gerilemeler ve çiftçilerin fakirleşmesi, en başta ülkenin gıda egemenliğini ortadan kaldırmıştır.

Bunu en iyi gören devlet adamlarından birisi, beklide en önde geleni Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. Bu amaçla söylem ve eylemlerinde tarım en önemli konumda olmuştur.

Ancak, Atatürk’ün düşüncelerini tam olarak hayata geçiremedik. Çiftçilerimiz ve köylülerimiz ulusal gelirden en az payı alıyor. Bunun sonucu kırsaldan kentlere yoğun göçler oluyor. Son yıllarda, tarımsal üretimimiz nüfus başına önemli ölçüde geriledi. Türkiye, tarım ürünleri dış alımcısı oldu. Gıda egemenliği kayboldu. Çiftçi örgütlerimiz güçsüz. Tarımsal ürünleri işleme ve pazarlamada kooperatiflerin payı yüzde 3-4’ü geçmiyor. Gıda perakendeciliği yabancıların tekeline geçmiş durumda. Kentlerde oturanlar da bu nedenden dolayı ucuz ve nitelikli ürün bulamıyor.

Özetle, tarım dahil Türkiye ekonomisi dışa bağımlı bir ülke durumuna geldi. Ortaya çıkan olumsuzluğun değinildiği üzere içsel ve dışsal birçok nedeni var. İçsel nedeni; çıkarları batıyla bütünleşmiş işbirlikçilerin topluma egemen olmasından kaynaklanıyor.

Çıkış Yolu Var Mı?

Geçmişte işbirlikçilerinin kimileri “Türkiye Ankara’dan yönetilemez” demişlerdi. Kimileri açık, kimileri örtük, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye’ye biçtiği gömleği giymeyi savunuyorlardı.

Amerika Birleşik Devletleri ve diğer batılı güçlerin kuklası Fetulahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün ,Türk Silahlı Kuvvetleri içinde mankurtlaştırılan adamları ile askeri darbe girişiminde bulunması bunun için tezgahlanmadı mı?

Çıkış yolu; büyük çoğunluğun çıkarlarına yönelik ekonomi – politika yaklaşımlarıyla ilgili.

Çıkış yolu; toplumsal sınıf ve katmanların emperyalizme karşı duruşlarıyla doğrudan bağlantılı.

ÇIKIŞ YOLU,YENİDEN “ULUS DEVLET VE TAM BAĞIMSIZ ULUSÇULUK YA DA MİLLİYETÇİLİK, DEVLETÇİLİK VE HALKÇILIK TEMELİNDE PLANLI KARMA EKONOMİ, TARIM-SANAYİ DENGESİNİN KURULDUĞU SANAYİLEŞME, TÜRKİYE ÇIKARLARINA YÖNELİK DIŞ POLİTİKA VE TARIMIN KORUNMASI “ İLE ÖZETLENEBİLECEK EKONOMİK VE SİYASAL TAM BAĞIMSIZLIKTAN,KISACA KEMALİST İDEOLOJİ’NİN HAYATA GEÇİRİLMESİNDEN GEÇİYOR”…

Yeni başlayanlar için Kemalizm ve Tarım