90’lı yıllardan itibaren bilgisayar teknolojisinde ve yazılım alanında meydana gelen gelişmeler sonrasında büyük küçük tüm işletmelerde bilgisayar kullanımı bir tercih değil zorunluluk haline gelmiştir. Özellikle binlerce kalem ürün satan büyük süpermarketlerde satılan ürünleri takip etmek bilgisayar kullanmaksızın ve bunları veri tabanına kaydetmeksizin neredeyse imkânsızdır. Büyük süpermarket zincirlerin doğması teknolojinin gelişmesi sayesinde mümkün olabilmiştir desek yanlış olmaz sanırım. Aksi takdirde devasa veriler okyanusunda boğulmamak mucize olacaktır.
Öncelikle veri tabanının ne olduğuna bakalım isterseniz. Veri tabanı bilgisayar programından başka bir şey değildir açıkçası. Esas amacı, birbiriyle alakalı kayıtları belli bir sistem dâhilinde bilgisayara kaydetmek ve bunları sorgulamaktır. Örnek vermek gerekirse, hepimizin bildiği ve kullandığı veri tabanı benzeri bir program olan Microsoft Excel’de Satışlar.xls adında bir dosya yani veri tabanı oluşturduk diyelim. Bu dosyanın içinde müşterilerin adı soyadı, telefonu, adresi, eposta adresi gibi bilgilerden oluşan müşterilerin iletişim bilgilerinin tutulduğu Excel sayfası bizim veri tabanı içerisindeki onlarca hatta yüzlerce tablomuzdan sadece bir tanesi olacaktır. Tablodaki her satır tek bir müşteriyle ilgili kayıtlardır. Ardından ürün bilgileri, yapılan satışlar, kargo firmaları ve bunun gibi birçok tablo oluşturabilir ve bunlar arasında ilişkiler kurarak hangi müşterinin hangi üründen satın aldığını ve hangi kargo ile ürünlerin gönderildiğini sorgulayabilir ve bununla ilgili raporlar oluşturabiliriz.
Veri tabanı yardımı ile müşterilerimizle olan ilişkilerimizi kişisel düzeye indirgeyebiliriz. Kitle iletişim araçlarından olan radyo, televizyon, gazete ve benzeri araçlarla büyük bir topluluğa konuşurken veri tabanı kullanımı ile her müşterimizin işletmemizden alışlarını tek tek görebilir ve onlara uygun alışveriş tavsiyesi oluşturarak onlarla yüz yüze veya e-posta ve sms aracılığıyla iletişime geçebiliriz. Özel günlerinde kendilerine kutlama mesajı gönderebiliriz. Yeni ürünler konusunda bilgilendirmede bulunabiliriz. Sadık müşterilerimize özel ilgi gösterebilir ve her müşteriye özel kampanya sunabiliriz.
Veri tabanlı pazarlama sayesinde reklam harcamalarımız azalırken hizmet kalitemiz artacaktır ve müşterilerimizle ilişkilerimiz arkadaşlık ilişkisine dönecektir. Bu sayede sadık bir müşteri kitlemiz olur. Yapılan araştırmalara göre yeni müşteri elde etmenin maliyeti mevcut müşteriyi elde tutmanın maliyetinden kat be kat fazla olduğu için öncelikli işimizin mevcut müşterilerimizi elde tutmak olması gerekir.
Günümüzde hipermarketlerde, süpermarketlerde ve hatta mahalle bakkallarında da aynı markaların ürünleri satılmaktadır. Ancak mahallemizdeki bakkalı bir insan olarak bilir ve tanırız. Aramızdaki ilişki satıcı-müşteri ilişkisinden daha ötedir. Mahalle bakkalı kötü günümüzde yanımızdadır. Siz hiç hipermarket sahiplerinin müşterilerinin cenazesine gittiğini gördünüz mü? Ben şahsen görmedim. Ha şöylede bir husus var: hiç kimse sadece iyi ilişkileri dolayısıyla bir yerden alışveriş yapmaz. Taze ürün, iyi hizmet, temizlik ve ürün çeşitliliği gibi asgari hususlara dikkat edilmesini de bekler.
Veri tabanı yönetim yazılımları sayesinde müşterilerin yaş, cinsiyet, eğitim ve gelir durumu gibi demografik verileri, harcama hacimleri, ihtiyaçları, davranışları, kişisel bilgileri, müşteri hayatındaki önemli günleri ve sair bilgileri kaydedip depolayarak müşterileri daha iyi tanınabiliriz. Sadece ve sadece daha iyi ve daha doğru bir şekilde tanınan müşterilere daha kaliteli hizmet sunabiliriz.
