‘BİR OF ÇEKSEM’

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

‘Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır…’ Bozdağların eteğinde Küçük Menderes Havzası’nda olmak ne güzel; iyi de be bacım niye bir of çeksem diyorsun diyenlere anlatacaklarım var. O halde başlasın okuma saati, anlaşılsın keşfedilsin yürek defteri…

10 gündür Bartın’da sokak hayvanları için açlık orucunda olanların duygularını anlıyorum. Helal olsun sizlere… Sanırım yetkililer de duyarsız kalmadılar. İyi ki varsınız. Sokak hayvanlarını da bitkileri ağaçları da elbette ki düşünmeliyiz.

Kendisini çok ilginç bir zaman diliminde tanıdım. Zamanlama ilginç olduğu kadar kendisi de olağanüstü sıra dışı bir hanım. Eksik olmasın kendisinden bahsetmem için izin verdi. İzin aldığımdan dolayı bu satırlarda kendisinden bahsedebiliyorum. Halide Gültekin hanımefendi, Ödemiş Kanser ile Mücadele Derneği’nin gönüllü hizmet veren bir üyesiymiş. Kanserli bir genç kızın sağlığı için vaktini emeğini hiçbir karşılık beklemeden vakfediyor olması beni çok etkiledi.

Üç beş kuruş menfaat elde edilmediğinde neler neler bozuluyor değil mi efendim, işte bu hayat gerçeğinin yanında idealist davranıp faydalı olunmak adına gönüllü çalışan kişilere hayran kalıyorum.

Her fedakarlığın ardında bu fedakarlığın oluşumunu hazırlayan muhakkak yaşanmış bir acı hadisenin izleri vardır. Bu gerçeği bilmeme rağmen yine de Halide hanımefendiye sormak istedim. ‘Neden bu fedakarca davranışınız, niçin zamanınızı emeğinizi başkaları için harcıyorsunuz?’ dedim.

Kendi kızı da rahatsızmış. Akdeniz Anemisi hastalığının bir çeşidi olan hastalık yüzünden kızı bir dalağını kaybetmiş. Yaralı yüreğe sahip bir anne olan Halide Gültekin, benim için bu yılın annesidir.

Bir anne değilim; ama annelerin duygularını anlamak için empati yapmaya, onların duygularını anlamaya gayret ediyorum.

Geçen gün de bir görme engelli öğrenci kardeşimizin anne olduğunu öğrendim. Türgök Vakfı Türkiye Görme Engelliler Kitaplığı’nda tanımış olduğum sevgili Yasemin Kaçan da yine sıra dışı bir kadın. İnternete görme engelli Yasemin Kaçan diye yazarsanız onun zorluklara direnerek bütün inancıyla başardığı eğitim serüvenini öğrenebilirsiniz. ( aramızda kalsın bir itirafta bulunayım, benden daha çok kitap okuyor, seslendirilmiş kitap dinliyor)

Dünya Kadınlar Günü’ne az bir süre kaldı. Yukarıda bahsettiğim hanımefendiler, toplumda varlığına hasret olduğumuz özlemini çektiğimiz eski zaman insanlarına benzemiyor mu sevgili okurlarımız?

Böylesi ibret alınası hayatlar bizleri terbiye ediyor. Tüm kutsal inançların özü de zaten bizleri kamil (olgun) bir birey haline getirmek değil midir?

Bazı dostları kazanırken bazılarını kaybetmek istemem. Mümkün olduğunca gönül soframıza herkes misafirimiz olsun, isteriz. Genelde daha önceki yazılarımda Kuran-ı Kerim’den ayet örnekleri verdim. Bugün bu ritüelimin dışına çıkarak İncil’den bir bölüm aktaracağım. Matta İncili, 5: 3-12 ‘Ne mutlu ruhi ihtiyacının farkında olanlara, göklerin krallığı onlarındır. Ne mutlu yaslı olanlara; çünkü onlar teselli edileceklerdir, sevinin göklerdeki ödülünüz büyüktür…’ Bu paylaştığım bölüm Hz. İsa’nın Dağdaki Vaazı’nın bir bölümüdür. Bu vaaz, gerçek mutluluğu açıklıyor.

‘BİR OF ÇEKSEM’