Milli Mücadelenin 100. yılı münasebetiyle İzmir Konak Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) 22 Mart akşamı Güzelyalı Kültür Merkezi’nde İstanbul Şarkıları konserini düzenledi. Birbirinden enfes sanat müziği ile yüzyıl öncesine seyahat ettik diyebilirim, en azından benim için öyleydi. Özellikle Yedikule’yi dinlerken tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki içim titredi.
Atatürk Düşünce Derneği İzmir Konak Şubesi’nin bir diğer düzenlemiş olduğu etkinlik de panel söyleşisi olup , 6 Nisan’da İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Sevgili okurlarım, böylesi anlamlı buluşmaları kendi adımla Facebook sayfamda mümkün olduğunca paylaşmaya çabalıyorum. Her zaman sizin eleştirileriniz ve önerileriniz bizler için çok önemli…
Sizleri çok özlüyorum , işte bu hasretle böyle çenem düşüyor. Sahi en son ne diyordum, hımmm?
Evet, haklısınız sadede gelip sade bir Türk kahvesini yudumlayıp size paneli anlatayım. Sizi, gayet sekine halinde tutarak anlatmaya çalışacağım; ama yine de sıkılırsan burnunuza mandal takıp bir solukta okuyuverin gariii!
Bu arada sekine de ne demek diyorsan hemencecik söyleyeyim, sekine sakinlik, kalbin mutmain olması demek olup özellikle Kuran-ı Kerim’de Fetih, Bakara ve de Tövbe Surelerinde yer almaktadır.
Türkiye Parlementer Birliği (TPB) İzmir Şubesi Başkan’ı Metin Öney, konuşmasına başlarken ‘Türkiye Nereye Gidiyor?’ sorusu yerine daha doğru olanın ‘Türkiye Nereye Götürülüyor?’ sorusu olduğunu vurgulayarak, 2002 yılından bugüne olan yakın siyasi tarihimizi mercek altına aldı.
Ben burada bir ekleme yapmak istiyorum ki 2002 yılının çok daha farkına varalım.
Hatırlayınız lütfen, 28 Şubat 1997 siyasi kararları ile bir anda taşlar yerinden oynatılmıştı. Amaç, Erbakan ve partisini siyaset anlamında bitirmekti.
Fethullah Gülen kendisine ne karalamalarda bulunmuştu. Cemaatin liderinin maskesi yıllar sonra hiç ummadığı bir anda düşecekti. Rahmetli Erbakan, Fethullah ve cemaatinin emperyalist bir proje olduğunu yıllarca haykırmıştı. Bu mevzuları ‘Hazreti Dangalak’ adlı köşe yazımda belirtmiştim.
Ilımlı İslam Projesi devreye konulmuştu. Bugün Fetö terör örgütü denilen kişi o zamanın muhterem hoca efendisi idi ve siyaseti perde arkasından yönetiyordu.
Bu hatırlatmaları yaptıktan sonra 2001 yılında kurulup, 2002 seçimleriyle iş başında olan Ak Parti hükümetinin misyonunu daha iyi anlamış olacağız.
Metin Bey, 1 Mart Tezkeresini de yine gözler önüne serdi. Neydi 1 Mart Tezkeresi, Irak krizi konusunda hükümet tarafından 25 Şubat 2003’te TBMM’ye sunulup genel kurulda reddedilen ve tam adı Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması konuşlanması konusunda hükümete yetki verilmesi demekti. Deniz Baykal önderliğinde reddedilen tezkereden sonra hatırlayınız bir kaset kumpası ile Deniz Bey’in siyasi hayatına son verilecekti. Yol haritasındaki mihenk taşlarını iyi okursak Suriye krizini de doğru anlarız.
Hocamız panelde işte bu mihenk taşlarına değindi. Yine bir misal, Suriye ile dostane olan ilişkilerimiz bir anda bozulmuş, Esad ‘a Esed denmeye neden başlanmış, Suriye’nin iç işlerine ne sebeple müdahil olmuştuk? Neden ülkemin askeri orada?
Bu soruların cevaplarını 2003 yılında Meclis’e sunulan 1 Mart Tezkeresi ‘nde bulabiliyoruz.
Bu konularda daha fazla bilgi almak isteyen sevgili okurlarım, Hüsnü Mahalli’nin Misyon adlı kitabından okuyabilirsiniz. Kitabı okuyamam diyenlere internette bulabileceğiniz yazılarını tavsiye edeyim.
Panelde Odatv’den Aydın Tonga ve tarihçi Mustafa Solak da konuşma yaptılar.
Konuşmalarında farklı tarikat ve mezheplerin ‘Değerler Eğitimi’ adı altında ülkemiz çocuklarına ders verdiklerinden dem vurdular. Bu değerler eğitiminde verilen fetvalar ile fıkhi konulara değinip, bir nevi Işid militanı yetiştirmeye çalıştıklarını bizzat İslam Aydın’larının tabiri ile dillendirdiler.
Zurnanın zırt dediği yer burası olsa gerektir!
Efendim, din ve kutsal Metin’ler kimsenin tekelinde olmasın diyorsak bu konulara da zaman ayırıp Kutsal Kitapları anlamları ile bizzat okuyalım, çocuklarımıza kendimiz öğretelim ki dışardan akıl tutulması yaşatılmasın. Aman sende diyenlere, pek çok kişinin Işid’e üye olmak için ailelerine baş kaldırdıklarını hiç duymadınız mı diyorum.
Velhasılı kelam, şimdi siz de en az on beş dakika süresince ‘Türkiye Nereye Götürülmek ‘ isteniyor sorusunu, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında yanıtlar mısın?
