Sevgili Erkekler, Okursanız Kazanan Siz Olursunuz!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yaklaşık dört gündür köşe adımı ve yazılarımın içeriğini değiştirdiğimi biliyorsunuz. Sağlık köşesini artık hekim arkadaşlarıma bıraktığımı da ifade etmiştim. Bense hem esnafla ilgili, hem yaşamın doğal akışı ile ilgili kadını erkeği ayırt etmeden ne düşünüyor, ne gözlemliyor ne yaşıyorsam onları bu köşede isim vermeden aktaracağımı günler öncesinden ifade etmiştim.

Güzel olan şu ki; bu birkaç günlük farklı içerikteki yazılarım neticesinde, telefonla arayan, mesaj yazan ve de memnuniyetlerini belirten onlarca kişiye tanık oldum. Hepinize ayrı ayrı tekrar teşekkür ederim. Beni hem mutlu ettiniz hem de onurlandırdınız. Aslında yazılanlar hepimizin istediği ancak bir türlü ulaşamadığı hasretlerimiz gibi görünse de Tanrıya inanan bizlerin, ramak kala da olsa ruhumuzun eksik kalanlara dair şenleneceğine inanıyorum. Sizler de inanın lütfen.

Bir kadın olan bendeniz, kadının narin bir çiçek oluşunu ve de dalından nasıl koparılmadan koklanması gerektiğini bilen insanların az olduğu kanaatindeyim. Bunu babasından, abisinden, kocasından ve hatta kendi yetiştiği oğullarından bile hak ettiği nazı, ilgiyi, sevilmeyi alamadığını gördüğüm yüzlerce kadından biliyorum.

Bendenizin yıllar yıllar öncesine dayanan makaleleri, şiirleri, denemeleri olan biri olarak karşınıza çıkmayışımın nedeni, her önüne gelenin yazar, her önüne gelenin şair ve de üstelik iki kelimeyi bir araya getiremeyenlerin üstat olduğu zamanda, birilerinin geride kalması gerekiyor diye düşündüğümdendi.

Oysa benim gibi, maddeden daha çok ruha kıymet verenlerin, gösteriden daha çok derine inmeyi tercih edenlerin geri çekilişinin diğerlerine daha çok cesaret verdiğini unutmuşum. Cahil cesareti mi, yoksa ortamın müsaitliği mi onu da bilemedim. Ancak herkesin bir hikâyesinin olduğu gerçeği varken, o hikâyeleri biraz ders niteliğinde biraz emsal teşkil etmesi babında insanlara aktarmak varken, çekilmeye de artık son vermeliydim diye düşündüm. İşte hani o her biriniz, o güzel parmaklarınızla bana övgüler yazmaya çalıştınız ya da zahmetler verip bizzat aradınız ya, rotamı çizmemde sizlerin de emeği büyük oldu. Kelebek etkisi misali, siz kanat çırptım sanırken ben de değişimlere sebebiyet verdiniz. Hakkınızı helal ediniz.

Haftanın bu ilk günü siz erkeklere bir yardım da benden gelsin o halde(!) Bir kadın nasıl sevilmeli?

Aslında karmaşık gibi görünse de kadın milletini çok da zor değildir anlamak ve anlamaya çalışmak. Çünkü önce buna niyet etmek lazım. Ve de en kızdığım şeydir. Şu kadınları / erkekleri anlamıyorum sözü. Sana ne diğer kadın ya da erkeklerden, sen hayatındaki için efor harca, dinlemeye, anlamaya, en önce anlamaya niyet etmeye çalış. Zaten bir ucundan yakalayabilirsen yanı başındakini, bil ki anlayamadıkların çorap söküğü gibi gelir. Ve bir bakmışsın ki; tanımadığını söylediğin kadın ya da erkeğin bütün duyguları tüm çıplaklığı ile tam da karşında. Sır olmadan, yalan olmadan, giz olmadan.

Mesela bir bakalım mı, kadın nasıl sevilmeli!

İlkin saygı duyulmalı kendisine; ailesinin, dostlarının yanında yani önce kendi yanında onurlandırmalısın. Sonra gurur duymalısın yaptığı her şeyiyle; pişmeyen yemeği, hamur olan pilavı sana ulaşmaya çalıştığı her adımda emek saptamalı ve sarmalısın kollarınla.

Defalarca anlatmış olsa da bir şeyi, sabırla dinlemelisin. En saçma anında bile sarılmalısın gülümseyerek.

“Gözlerin” demelisin, “Gözlerin bugün bir başka bakıyor”, saçlarını fark etmelisin mesela uçlarından kırıklarını aldırsa dahi. “Ah o eli öpülesi kadın” demelisin, avuçlarını avuçlarının içine alarak sana ulaşmaya seninle hayatı paylaşmaya çalışan kadına.

“Doğru” olmalısın önce, şöyle olduğu gibi doğru dürüst. Yalan konuşmamalı, hatta düşündürmemelisin bile bunu. Ve sana güvenip yoluna, yanına aşkla geleni; Bir kadın gibi sevmelisin sadece, ana gibi, dost gibi, yaren gibi ve bir gelincik misali dalından koparmadan sevmeyi, dokunacağın yeri iyi bilmeli ve de boynunu önüne eğdirmemelisin.

Yani işin özü azizim, güvenmelisin, en az sana güvendiği kadar. Değmelisin, vücudundan önce ruhuna ve dokunmalı dudakların, kadınına ait her bir noktaya. Ve sarılmanın sihrini asla unutmadan, sen sadece sarmalısın aşkla. Bırak cennetinin bahçesini o donatsın korkusuzca.

Ve aslında kadın nedir biliyor musunuz? Hadi bunu da yarın konuşalım.

Tanrı, yüreğinin ve beyninin harmanını dilinden dökülen insanlarla karşılaştırsın inşallah

Sevgiler

Sevgili Erkekler, Okursanız Kazanan Siz Olursunuz!