Turfanda incir!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Günlük hayatta kullandığımız bazı sözcüklerin doğru kullanılışını ve anlamını bilmeyiz. Sözcükle ilgili belli belirsiz bir anlam oluşur belki kafamızda ama sorduklarında düzgün bir cümle ile anlatamayız.

Bunlardan biri ‘mayer’ kelimesidir.

Örneğin, karpuz satıcısı, ‘Abi mahsülümüz mayerdir’ der.

Peki ama nedir bu mayer?

Kimilerinin muayer kimilerinin de muayyer diye söylediği sözcüğün aslı ‘muhayyer’ şeklindedir. Kökeni Arapça bir sıfat olan muhayyer sözcüğünün sözlükteki karşılığı ‘Sağlamlığı ve kullanılabilirliği açısından önerilen, beğenilmediğinde geri verilebilecek olan ürün‘ demektir.

Bir anlamda ‘garantili’ demektir.

Türk müziğinde bir makam adıdır aynı zamanda.

Çoğu satıcı, ürününü pazarlarken pek sever bu sözcüğü kullanmayı ama ‘beğenilmediğinde geri verilebilecek olan ürün’ anlamını bilerek kullanmaz. Geri getirirlerse de türlü gerekçelerle almamaya çalışırlar. O halde, bir karpuz satıcısı ürünü ile ilgili ‘mayer’ diye yazıyorsa beğenmediğinizde gidip geri verebilirsiniz!

Anlamını tam olarak bilmediğimiz ikinci kelimemiz de ‘turfanda’dır.

Bu da erkenci anlamına gelen bir sıfattır.

Sıfat, varlıkların özellikleri hakkında bilgi veren kelimelerdir. Örneğin ‘güzel, uzun, yeni’ gibi.

Turfanda sözcüğünün anlamı da daha çok meyve ve sebzeler için kullanılan ‘mevsimin başında ilk yetişen’ şeklindedir.

Peki sözcüğün kökeni nedir?

Şu anda Çin sınırlarında kalan Türkistan’ın doğusundaki Turfan/Turpan adındaki şehirden gelir. Turfan şehri, dünyanın en çukur yerlerinden biri imiş. Bulunduğu yer, vaktiyle hemen hemen hiç yağmur almayan, kurak bir bölge imiş. Öyle ki bu bölgede yağmur damlaları, daha yere ulaşmadan sıcak nedeniyle buharlaşırmış.

Kaynaklara göre M.Ö. 500’lü yıllarda yapılan arklar sayesinde dağlardan kar suları, Turfan Vadisi’ne taşınmış. Vadi, böylece sulak ve yeşil bir alan haline gelmiş. Dolayısıyla Türkistan bölgesinde ilk sebze ve meyve, Turfan şehrinde yetiştiriliyor ve ülke geneline dağıtılıyormuş. Bunun için ilk çıkan sebze ve meyveye “turfanda” deniyormuş.

Turfanda kelimesini de olur olmaz yerde kullandığımız oluyor.

Genellikle ürünün normal zamanından önce pazara gelmesi durumunda pazarcılar tarafından kullanılıyor.

Kimi yerler, iklimsel açıdan farklılıklar gösterebiliyor ve 1-2 hafta önceden piyasaya çıkarılabiliyor.

Hatırlarsanız, erkenci Kaymakçı karpuzu konusunda da gazetemizde çıkan bir habere bir başka gazeteden yanıt verilerek haberin doğru olmadığı çerçevesinde iddialar ortaya atılmıştı.

Ödemiş-Kiraz karayolunu bilirsiniz. Bu yol, antik bir yoldur ve en az 2000 yıllık olduğu bilinmektedir. Kabaca tarif edersek, bu yolun güneyi ile kuzeyi arasında üretim ve yetiştirme farklılıkları vardır. Yolun kuzeyi, güneyine göre daha az sulaktır. Sulu tarıma elverişli değildir yani. Dolayısıyla kuzeye doğru gidildikçe bazı ürünlerde ovaya nazaran erken yetiştirme şartları oluşur. Örneğin bu bölgenin incirleri, Küçük Menderes Nehri’ne yakın bölgelere göre daha erken olgunlaşır.

Geçtiğimiz hafta, Ödemiş incirleri 10-15 güne kadar piyasada şeklinde bir haber çıktı gazetemizde. İncirin koku ve tat olarak yenilebilmesi için Ağustos ayının ilk haftasını beklemek gerekir. Eğer bu zamandan önce pazara yaş incir geliyorsa bu incirlerin tadı ve kokusunda sorun var demektir. İlk hevesle alacağınız incirler, sizi bu konuda yanıltabilir ve bir süre incir satın almaktan alıkoyabilir.

Evet, kimi ağaçlarda erken olgunlaşan tek tük incirler olabilir. Üreticiler buna Kaymakçı’da ‘yel lapı’ adı verirler ama bunlar sepet sepet incirin Ödemiş Pazarı’na getirilmesi için yeterli değildir.

Yani demem o ki; Ey incir üreticileri! Doğal olmayan yöntemlerle de incirin olgunlaştırılıp pazara getirildiğini görüyoruz. Bindiğiniz dalı kesmeyiniz. İncirlerin doğal yollarla olgunlaşmasını bekleyip üreticinin verdikleri parayı helal etmelerini bekleyiniz.

Eğer tüketici, kaliteli incirin tadını alırsa zaten satın almaya devam edecektir. Kalite, satış garantisi getirir.

Bu erken olgunlaşma veya olmadan koparma, karpuz üreticisine zarar vermiştir. Üretici, 10-15 lira verip pazardan karpuz satın almakta ama eve gelince bembeyaz bir manzara ile karşılaşınca ‘yoğurdu üfleyerek yemektedir!’

Kaymakçı Işıklar ve Birgi İrimağzı, incirde markadır. Yapılacak iş, bu marka değerini düşürmek yerine arttırmaktır. Yani gerçekten ‘mayer’ ve ‘turfanda’ olmalıdır.

Yoksa tüketici, Tire ve Nazilli incirine yönelir.

Turfanda incir!