Terim ve İzmir grevi

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir şirketi olan İZDENİZ A.Ş. ile Türk-İş’e bağlı Türkiye Denizciler Sendikası (TDS) arasındaki toplu sözleşmedeki zam maddesinde anlaşma sağlanamadığı için yapılan grevi basından izlemişsinizdir. Bu süre içinde İzmir’e gelip giden varsa sanıyorum grevin olumsuz etkilerini görmüşlerdir.

Türkiye, bir yıldan uzun süredir OHAL süreci yaşıyor. Birçok yerde grev yasakken İzmir’de yasak yok! Konuyla ilgili Emin Çölaşan’ın bir yazısı çıktı. İçinizde okuyanlar olmuştur.

Grevden kimse hoşlanmaz ama yapıldığında bazı kesimler sevinir, bazı kesimler de üzülür.

Üzülme ve sevinme olayı, taraflara göre değişir.

Olaya siyaseten baktığımızda grevin yapıldığı şehir ve çalışanların sendikası öne çıkar. Hangi partinin belediye başkanlığında ve hangi sendikanın grev yaptığı dikkate alınmıyor görünse bile kimileri el ovuşturur, kimileri de bir an önce bitmesini bekler. Yeni Asır Gazetesi’nin çeşitli grevlere ilişkin yaklaşımı bu konuda bilgilendirici olacaktır.

İmza öncesinde başlığı istediğiniz gibi atabilirsiniz:

“Uzlaşmacı sendikadan geri adım” veya “Sendika uzlaşmıyor; işçiyi zora sokuyor”

Basında çıkan haberlere göre, İzmir’deki grevin sonunda işçiler kazandı. Deniz işçilerinin grevi yüzde 12’lik zamla sona erdi. Bana göre grevin hem işçilerin zam alması ile sonuçlanması hem de uzamaması sevindiricidir.

Bir aya yakın süren grev, sonunda imzalanan toplu iş sözleşmesine göre İZDENİZ bünyesindeki kara personelinin maaşına yüzde 12 oranında zam yapılacak.

Ayrıntılara girmeyeceğim. Zaten ilgilenenler, gelişmeleri ilgili yerlerden öğreneceklerdir.

Fakat burada şöyle bir karşılaştırma yapmak gerekir: Aynı veya benzer işi, değişik il ve ilçelerde yapan çalışanlar (sendikalı – sendikasız, kadrolu – taşeron) ne alıyor?

İkinci karşılaştırmayı da başka iş kollarında çalışanlar ne alıyor konusunda yapmak gerekir.

Örneğin, son günlerde basında oldukça geniş yer bulan Fatih Terim çalışırken ne alıyordu, istifa ettikten sonra ne alacak!

Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre Fatih Terim’in ayrılmasının ardından yapılan haberlerde iki farklı rakam ortaya atıldı. Bazı medya kuruluşları, Terim’in bir yıllık maaş olan 3.5 milyon euro karşılığında sözleşmesini feshettiğini öne sürerken bu rakamın 4.6 milyon euro olduğunu iddia edenler de oldu.

Habere göre Demirören, 26 Temmuz Çarşamba günü TFF’nin Levent’teki binasında gerçekleşen görüşmede Terim’e görevden alındığını bildirdikten sonra tazminat konusu gündeme geldi. Yapılan görüşme sonrasında taraflar, Terim’in bir yıllık maaşı olan 3.5 milyon euro karşılığında sözlü olarak anlaşmaya vardı.

Daha sonrasında da sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini bildiren belge, Fatih Terim’e ulaştırıldı. Demirören ile Terim arasındaki anlaşmanın yazıya dökülmemiş olması yani resmiyet kazanmaması, tazminat konusunu tartışmalı hale getirdi. Bu noktadan sonra tazminatın ne olacağını Terim belirleyecek.

Fatih Terim, Yıldırım Demirören ile yaptığı sözlü anlaşma doğrultusunda hareket ederse tazminat olarak 14.6 milyon TL alacak.

Ancak TFF ile 15 Kasım 2013’te imzaladığı sözleşmenin uygulanmasını isterse 19.5 milyon TL alacak.

Bu karşılaştırmaların ardından gelelim işin başka noktasına.

Biraz uç bir öneri olacak ama bana göre Milli Takım ve TRT gibi kurumlar sıkı denetim altına alınmalı veya toptan kaldırılmalıdır.

Ülkelerin takımları zaten uluslararası lig ve kupalarda birbirleri ile karşılaşırken milli takıma ne gerek var! Bu konu; günleri, haftaları bulan tartışmalara neden olabilir belki ama piyasada bu kadar paraların döndüğünü duyunca devletin topladığı vergiler sanki bunlara çalışıyor gibi geldi bana…

Fatih Terim çok iyi bir teknik direktörse gitsin bir özel takım çalıştırsın.

Öte yandan TRT…

Geçtiğimiz günlerde TRT’de bir belgesel izleme gafletinde bulundum. Konu Osmanlı hamamları idi. Açıkçası dört kişi bir hamamda tiyatro oynamış, bu tiyatro da belgesel diye izleyiciye yutturulmaya çalışılıyordu! Programın sonunda da bir sürü görevlinin adı ekrandan kayıyordu.

Bu kayan isimler, herhalde bu işi ücretsiz yapmadılar!

TRT’nin görevi, toplumu eğitmek olmalıdır. TRT, bana göre dizi yayınlamamalıdır.

Devlet gazete çıkarıyor mu? Bana göre artık TV yayını da yapmamalıdır. Genel müdüründen çaycısına kadar binlerce çalışan… Hem de zorunlu yapılan kesintilerle.

TV’nin yaygın olmadığı 30-40 yıl önceleri geri kalmıştır. Artık bugün yüzlerce özel kanal vardır.

Ben, Fatih Terim’e ve TRT’nin dandik programlarına ve dizilerine pay ayrılsın istemiyorum…

Terim ve İzmir grevi