30 Mart 2014 tarihinde 6360 Sayılı Büyükşehir Kanunu ile Türkiye’nin 30 ilinde Özel İdareler kapatılmıştı. Bunların içinde İzmir Özel İdaresi de bulunuyordu. 140 yıllık geçmişi bulunan Özel İdarelerin kapatılmasıyla köylerle devlet arasında köprü görevi yapan il meclisi de yok olmuştu. Oysa İzmir İl Genel Meclisi, 20 Aralık 2010 tarihinde Türkiye’ye örnek olacak bir projeye imza atmış, köylerin katı ve evsel atık sorunlarını çözmek amacı ile köyü olan 24 ilçeye 2010 yılında 4 milyon lira ödenek vererek bu ödenekle 20 çöp kamyonu, 5 vidanjör, 3632 tanesi 400’lük, 1584 tanesi ise 800’lük olmak üzere toplam 5616 tane konteynır hibe etmişti. Ödemiş’e de Ödemiş Hükümet Meydanı’nda; 2 çöp kamyonu, 1 vidanjör, 550 çöp konteynırı törenle teslim edilmişti. O dönemin Ödemiş Belediye Başkanı Bekir Keskin’di. Törenle teslim edilen çöp kamyonlarının yakıt masrafları da Özel İdarelerin bütçesinden karşılanıyordu. İzmir İl Genel Meclisi, ilçelere mobese güvenlik sistemi kurmuştu. Sağlıktan spora, kültürden turizme varıncaya kadar da çok sayıda hizmet vermişti. Türkiye’ye örnek olan projesi ile köylerde temiz ve yaşanılabilir bir çevre için, “Özel İdare ve belediyelerle el ele” sloganı ile başlattığı proje kapsamında köylerdeki evsel atık ve katı atıkların toplanması projesine ait araç ve gereçleri de ilçelere teslim etti. Büyükşehirlerin alt yapısı oluşturulmadan Özel İdarelerin kapatılması ve köylere yapılan hizmetlerin büyükşehre bağlanması köylerde hizmetlerin aksamasına sebep olmuştur. Özel İdarelerin bu şekilde kapatılması şahsımı da çok üzmüştür çünkü bu durum, Atamızın şu özdeyişine de ters düşmüştür: Atatürk diyor ki: “Bizim görüşümüz ki halkçılıktır. Kuvvetin, kudretin, egemenliğin, yönetimin doğrudan doğruya halka verilmesidir, halkın elinde bulunmasıdır.”
Sevgili dostlarım, kalın sağlıcakla…
