Neden İlaçlardan Huylanıyorum, Buradan Buyurun

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Babam, gözünden dolayı epeydir hasta. Sıklıkla doktora gidiyor bu ara. Ancak ben, babamla birlikte doktor doktor dolaşamıyorum, ona yardımcı olamıyorum, destek olamıyorum.

Neden mi?

Sinirleniyorum çünkü, kendimi kaybediyorum. Dolayısıyla yardımcı olacağıma daha beter hale getiririm her şeyi diye kenarda bekliyorum. Çünkü beni doktorlara taşımak demek, hani hiç ağzımı açmasam bile gözlerimi belerte belerte reçetedeki ilaç sayısına, cinsine, şusuna busuna delirirken beni gözlemlemek demek, daha bir demoralize olmak demek. Dolayısıyla gidemiyorum.

Bendeki bu ilaç düşmanlığı; çoğunlukla etrafımdakilerin ilaca, doktora, sağlık programlarına tepkilerini gözlemleyerek gelişti diyebilirim. Açıklayamadığım şeyden nefret eder hale geldim. Bakınız orta yaşın üzerindeki insanlara mesela. Her birinin bir ilaç kutusu, çantası, özel poşeti yani bu işe özel bir teçhizatı var illa ki. İşte buna bağımlılık diyorum ben. Bu insanlar, bir nevi her daim gömlek cebinde baş tacı yaptığı sigarasını taşıyan dayıyla zihinsel akrabalar. Tek farkları, dayının ihtiyaç hali tartışma konusu iken diğerlerinin ihtiyaç halinin sayfa sayfa reçetelerle tescilli olması. Acaba bu rahatlık oradan mı geliyor, her gün avuç avuç ilaç yutup da ‘Bi dakka ben ne yapıyorum bünyeme yaaa???’ kafasının işlemeye başlamaması ondan mı acaba? Yani koskoca tıp sana el vermiş değil mi, artık kim tutar seni? İşte bu gitgide artan ve doktorlarda ‘ilaç dayama’, hastalarda ise ‘ilaca dadanma’ olarak halk diline çevirebileceğimiz bu al gülüm ver gülüm durumun neyin nesi olduğunu ben anlamış değilim. Klasik bir Türk olarak da anlamadığım şeyden huylanırım, elimde değil.

Şimdi sevgili doktor arkadaşım, bir insana günde altı farklı ilaç verip sonra da yaşama sevinci olmasını bekleyemezsin. “Ama pozitif olalım” falan, bırak bunları. Sen bu adama günde en az altı kere kendini -en basitinden- hasta hissettiriyor ve ne kadar “kusurlu” olduğunu hatırlatıyorsun. Ya da yaşlı. Ya da ölücü. Ne dersen de işte. Sen şimdi hiç anlamadığımız dilden konuşup sonra da İlber Ortaylı’ya bağlayacak, “Çok cahilsin, ölsene” noktasına getireceksin işi. Ama ben basit bir şey söylüyorum, günde altı tane ilaç içen insanın mutlu olabilmek için harcayacağı enerji, sapasağlam olup da her türlü yaşam kalitesizliği karşısında depresyondan depresyona kendini vuran bize göre 10 kat daha fazla olmalı diyorum. Nerede öyle bir enerji? Televizyon izleme, haberlerden uzak dur, çıkıp trafiğin müsaade ettiği kadar bir yürüyüş yap, ‘temiz’ hava al, dön, dört duvar içine kapan. O ilaçları verdiğin orta yaş üstü ya da yaşlı insanlar, hayatlarını nasıl geçiriyorlar acaba? Türkiye şartlarında moral bulacak neleri var?

Kusura bakılmasın, bir doktora gittiğinizde size ‘Şu da olabilir ama bu açıdan bakarsan bu da olabilir, bir de şu var ama tahlillere bir bakalım, olmazsa o da olabilir’ gibi bir yaklaşım geliştiriyorsa bir de bu harikulade teşhise dayanarak dünya kadar ilaç yazmakta bir sakınca görmüyorsa daha ben ne diyeyim.

Ne benim doktor ve ilaç karşıtlığıma bir çözüm var ne de günden güne insanların daha fazla gereksiz tıbbi bilgiye, ilaca, tahlile vs. özendirilmesine. Belki de kullandığımız ilaçlar sebebiyle, belki bünyemizin onlara alışması sebebiyle giderek daha kolay hasta olan nesiller doğurup büyütmemize önerecek kökten bir çözüm de göremiyorum. Bunu kabul etmiş durumdayım. Aslında her birimiz, kendi adımıza bir karar versek ve daha az hastalık algısına maruz kalmak için çaba harcasak – ister izlemeyi bırakacağımız TV programlarıyla olsun ister gidilmese de olabilecek doktor randevularıyla ya da içilmese de olabilecek ilaçlarla – belki bir fark yaratabiliriz. Ne dersiniz? Bence hayat, güzel ve olumlu düşündüğünüzde daha da güzel.

DİP NOT: İlçemizdeki hastanelerde görev yapıp hastalara cahilmiş gibi davranan, küçümseyen, halden anlamayan, duyarsız, agresif, emir veren, insanı hastaneye gittiğine pişman eden ama el mahkum olduğumuz, işini sevmeden yapan, “Akşam olsa da gitsem” diye saate bakıp duran, hastalarla olumlu iletişim kurmayan doktorlarımızı esefle kınıyor ama işini seven tüm sağlık çalışanlarını tenzih ediyorum…

Neden İlaçlardan Huylanıyorum, Buradan Buyurun