Neden Evleniyor, Neden Boşanıyoruz?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Evlenmek için çiftlerin kendilerince birçok farklı gerekçesi olabilir. Bu neden, bazen sevgiyi bir ömür boyu devam ettirme olabilir. Bazen de çocuk sahibi olma isteği olabilir. Kimi zaman yalnız kalmayı istememe düşüncesi olabilir. Doğru kişi bulunduğu düşünülebilir (doğru kişi nedir gerçekten var mıdır? İşin bu kısmı tartışılır). Çoğu zamanda sevilme ve cinsellik gibi doğal ihtiyaçların giderilmesi, bunlar için güvenli bir kaynak bulunması gibi nedenlerle evlenmek istenilir. Bu istek ve beklentiler, cinsiyete göre değişiklik gösterir.

Örneğin kadınlar; sevilme ve güvende olma ihtiyaçlarının karşılanması, çocuk sahibi olma, çocuğu ve kendisinin bakımı konusunda maddi gereksinimlerinin karşılanması gibi nedenlerden dolayı evlenmeyi düşünür. Ki kadınların evliliğe genetik yatkınlığı da vardır. Bundan dolayıdır ki daha küçücükken erkekler sokakta topla, kamyonla oynarken kız çocukları evde ya da bahçede evcilik oynarlar.

Erkekleri değerlendirirsek: Bir kere evlilik, erkeklere toplumsal bir statü kazandırır. Evli erkek, bekar erkeğe göre çok daha mevki sahibidir. Ona maddi, manevi krediler her zaman daha kolay çıkar. Evli erkeğe daha çok güven duyulur. Evli erkekle iş sözleşmeleri daha kolay imzalanır. Yani evli olan erkek, olmayana göre 1-0 öndedir. Ayrıca erkek için evlenmek, hayatın düzene girmesidir de. Tabi ki ömrünün sonuna kadar güvenli, sağlıklı ve sevgi dolu bir bakımdır da aynı zamanda (genellikle).

Evliliği, duygusal (güvende olma, ait olma sevilme, cinsellik vb.)ve ekonomik ihtiyaçlarımızı karşılamak için arzuluyorsak boşanma oranları nasıl/neden bu kadar artıyor? Varlık-ekonomik rahatlık- nasıl ki evliliğe neden oluyorsa yokluğu da bitiriyor. Bundan birkaç yıl öncesine baktığınızda ekonomik yetersiz ve zorluklar, boşanma nedeni olarak her zaman başı çekiyordu. Fakat bu durum değişti. Sadece ekonomik yetersizlikler değil, başka sebeplerden dolayı boşanmaya başlanıldı. Peki bu sebepler ne oldu?

Maalesef yazılı ve görsel medya, yayınlanan diziler ve filmler, geleneksel Türk aile yapısını bozmaya başladı. Üstelik kendi kültürümüzün dışında çok ve ani bir şekilde batılılaşma hevesini de getirdi. Günlük yaşamın stresi, iş hayatının yoğun ve baskın stresiyle birleşince katlanılmaz hale geldi ve çiftleri yalnızlaştırdı. Öyle ki çiftler, yan yanayken bile yalnızlar ve sosyal medya hesapları kendilerinden çok daha aktif. Bir de şu var tabi; özgür olma isteği ile gelen yalnız yaşama arzusu. Bunların hepsi bir araya gelince şu an aile mahkemeleri fazla fazla mesai yapar hale geldi.

Boşanma karşıtı değilim elbette, bu durumu garip de karşılamıyorum. Öncelikle geçinmeye niyet, sonrasında da var olan problemler için çözüm arayışı içinde bulunması gerektiğini düşünüyorum.

Bir yastıkta afiyetle ömrünüzün geçmesi dileğiyle…

Neden Evleniyor, Neden Boşanıyoruz?