İş işten geçmiş olacak!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Sakalım yok ki sözüm dinlensin.”

Bu deyimi mutlaka duymuşsunuzdur. Anlamı da şudur: “Küçük olduğum için sözüme de düşüncelerime de önem verilmiyor.”

Biat kelimesini günlük konuşma dilinde ara sıra duyarsınız. TDK sözlüğünün açıklamasına göre, “Osmanlı Devleti’nde padişah öldüğünde tahta geçecek oğlunun devlet yönetimindeki etkili gruplarca kabul edilip onaylanması.”

Ya da “Bir kimsenin egemenliğini tanıma.”

Ben buna ‘şartsız, koşulsuz’ ekleyeyim… Yani birinin dediğine şartsız koşulsuz inanma, kabul etme.

Türkiye’de bir biat kültürü oluştu ki sormayın! Biri bir şey söyledi mi hiç araştırmadan ve soruşturmadan inanacak milyonlar var. Ya da bir gazetenin veya TV kanalının… “O dediyse doğrudur!”

Ama gerçek hayat öyle değil…

Oysa dün birinin ‘doğru’ dediğine bugün kendisi de ‘yanlış’ diyebiliyor ama o biat kültürünü benimsemiş insanlar, arkasından gittiği kişi doğru dediğinde de alkışlıyor yanlış dediğinde de!

Hani Nasrettin Hoca’ya Arap alfabesi ile yazılmış bir yazı getirdiklerinde hoca okuyamamış da mektubu getiren kişi, “Hoca başındaki kavuğundan utan” dediğinde başındaki kavuğu çıkarıp “Maharet kavukta ise al sen giy de oku!” demiş ya! İşte öyle…

**

Beydağ Barajı, Küçük Menderes Ovası’nda yapılan toplulaştırma ve Ödemiş çevre yolu yapımı ile ilgili çeşitli zamanlarda ‘eleştiri ağırlıklı’ yazılar yazdım. Eleştirinin içinde olumlu ve olumsuz değerlendirme vardır. Zaman içinde yazdığım eleştiri yazılarına kimi çevrelerin kızdığını biliyorum ama birileri kızacak diye doğru bildiklerimi yazmayayım mı? Bu eleştirilerimi yerinde gözlem yaparak da savunabilirim.

Geçenlerde çevre yolu ile ilgili yazdığım bir yazımda ‘Çin Seddi’ benzetmemi anlayamamışlar. Yanlış anlamadı isem bu benzetmeden dolayı eleştirilmişim. Hep muhalifim ya!

Yolun yükseltilmesini bir türlü anlayabilmiş değilim ve yüksek yolun doğuracağı sıkıntıları dilim döndüğünce yazmaya çalıştım. Bölgemiz, Türkiye’nin önemli bir tarım bölgesi.

Örneğin İlkkurşun köyü ile Ödemiş arasındaki bitki yetiştiricilerinin çektiği sıkıntı. Bitki yüklemeye gelen TIR’lar, üretim alanlarına girip çıkmakta zorlanıyorlar. Bunun mutlaka hesap edilmesi gerekiyordu.

Sonra bu yolun Kaymakçı güneyinden geçen bölümü… Bu bölgede yılın 12 ayında tarım üretimi yapılır. Ben, hala belde ile üretim bölgesi arasında bu kadar yüksek bir engelin veya yolun bulunmaması gerektiğini düşünüyorum.

Girişten çıkışa, ovaya inilebilecek ne merdiven var ne de araç giriş çıkışı.

Ben, ilerleyen zamanda belde içinde oturan Kaymakçılıların zamanla ovaya doğru kayacaklarını düşünüyorum. Hayvan çiftlikleri ovaya inmeye başladı zaten. Yol önümüzdeki aylarda trafiğe açıldığında bunu net olarak göreceksiniz.

Geçtiğimiz gün Kaymakçı’nın kuzeyinde yer alan İsmet Mezarlığı üstündeki kaya mezarlarının bulunduğu en yüksek tepelerden birine çıkıp ovanın fotoğraflarını ve görüntülerini çektim. 10 yıl sonra bu fotoğrafları ve videoyu görenler, “Ah, ah!” diyecekler ama iş işten geçmiş olacak…

İş işten geçmiş olacak!