Hizmet Sektöründeysen “Aç Karınlara” Savaş Açmalısın!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sevgili Ödemişli dostlarım, geçen pazar günü CHP grubu, Cumhuriyet Bayramı’na istinaden üzerine titredikleri çok güzel bir kahvaltı verdiler. Katılım yüksek, iştirak eden protokol şehir dışı olmak üzere düşünülenden fazlaydı. Yani duruş ve görünüş çok şıktı.

Lakin (!) yine ne buldu diyecek çoğunuz biliyorum. Ancak sosyal medya hesaplarımdan beni takip edenleriniz varsa o hızla yaptığım paylaşımdan bu köşe yazımın da ana konusunun sinyalini verdiğimi hatırlayacaklardır.

Şimdi sizi, Ödemiş Belediyesi’ne ait Düğün, Sergi ve Kongre Merkezi’ne götüreceğim. Etraf, CHP ve Türk bayrakları ile donatılmış. Gazi Mustafa Kemal Atatürk posteri sahnede, tam da Türk bayrağının yanında, masalarda bayraklar ve içeri girdiğinizde kahvaltıdan daha çok “CHP kongre” edası sizi karşılıyor.

Kapıda partinin ileri gelenleri, tüm misafirlere hoş geldin derken içeride de kahvaltı için görevli personel, misafirleri ayrılan masalara yerleştirmeye çalışıyorlar.

Masalarda yok yok. Her şey var, hatta her şey fazlasıyla var. Müsriflik de demek istemem ancak çoğuna yazık olduğunu biliyorum. Ben bu kadar bolluğa da karşıyım. Hele de bugünlerde (gerçi az koysan “Koymadı cimri parti” derler, çok koyunca da “Müsriflik yaptı” deniyor tarafımca (!), e ne etsin bu adamlar di mi yani (!)) Bunların da yol ve yöntemleri var ancak benim konum değil. Gerçekte profesyonel olan hizmet sektörü arkadaşların becerebileceği ayrıntıdır.

Neyse yine de her şeyi kararında yapmakta fayda var. Hem kendi ekonomimiz için, hem de ülkenin ürünlerinin heba olmaması adına diyerek de bir kamu spotu oluşturalım.

Şimdi gelelim asıl konuya, kulaklarında kulaklıkla talimat veren ve alan hizmet sektörü çalışanı sevgili arkadaşlarım. Sizlerin yaptığınız işle ilgili belirli eğitimlerden geçtiğinizi düşünmek istiyorum. Zira bu kahvaltıda o kadar acemice davrandınız ki mikrofonu alıp sen oraya sen buraya diye komut vermemek için kendimi zor tuttum.

Hatta basın masası ile ilgili başta küçük bir sorun oluştu ve sonrasında şükür ki güzel ısrarlarım neticesinde çözdüler (!) ancak çok üzgünüm ki başka masalara baktığımda hala onlarda da sorunlar devam ediyordu. En fenası da kürsüde konuşan arkadaşların çatal bıçak seslerine ve insanların uğultularına yenilmeleriydi.

Neden? Çünkü 09.30 diye söylenen kahvaltının saat neredeyse 10.30’da hizmet almaya başlaması, geç gelenler, gelenlerin masalarını beğenmemeleri, masada tabakların hazır olmayışı, bir de çıkarmışlar bilet olayını, çok saçma!

Yahu tamam biletli yap ancak alırsın biletini ilk girişte, elemanın kişileri masalara kendi teslim eder ve kulaklıkla masa numarası ve kişi sayısı söylenerek gelenlerin kahvaltıları hemen kendilerine takdim edilirdi.

Çay kısmına hiç girmiyorum a, zaten başlı başına fiyasko. Çay, kahvaltı sırasında ve konuşmalardan önce ikram edilir ki kürsüde konuşmacıların söyledikleri iki peynire, bir çaya heba olmasın.

Ben size bu konuda emin olun eğitim de verebilirim. Karşılamadan ağırlamaya, ikramdan uğurlamaya kadar ancak bu benim işim değil. Sizi oraya gönderen hangi işletme ise başınıza koyduğu amir konumundaki bayanın daha profesyonel olması ve işinin sadece koordine olduğunu unutmaması gerekirdi. Başkalarına fotoğraf çekmek, protokolün başında beklemek onun görevi değildir.

Güzel kardeşlerim, kulağınıza küpe mi olur, “Bu kadın kendini ne zannediyor?” mu dersiniz bilemem. Ancak hizmet sektöründe %85’ini mutlu etmek demek, %100’e tekabüldür. Sizlerin çok daha altında olmasına gönlüm razı olmaz. Çünkü Ödemiş’te bu anlamda kaç firma var bilmiyorum ancak siz, gördüğüm ikinci hizmet firmasınız.

Burada firma ya da başındaki koordinatör ya da garsonlar değil hedefim. Hedefim; bu işi yapan her kimlerseniz daha itinalı daha sistemli ve zamanında servisle yapılmasını bildiğiniz halde elinizin ayağınızın birbirine dolanmasıydı.

Oysa bunlara gerek yoktu, siz sadece servis elemanları değil, kimin ya da hangi kurumun servis işini almışsanız o hizmet zamanı süresince bir de onu da temsil ediyorsunuz. UNUTMAYINIZ.

Hayır yani ben şurada CHP İlçe Başkanı’nı ya da bu organizasyonu yapmaya çalışan partiliyi de mi bu işin içine dahil edeyim ha?

E hadi onları da dahil ettik diyelim, hatayı fifti fifti paylaştıramam, onların sunum ve hizmet sektörü ile ilgileri olamaz. Bilmeyebilirler, yanlış bir istek de bulunabilirler. Onları birer profesyonel olan sizlerin doğruya yöneltmesi gerekirdi. Siz de biliyorsanız elbette!

Kahvaltılar hemen gelmeliydi, çayçılar (makine) her köşede birer tane olmalıydı, girişte organize olabilmeliydiniz. Ki keşke çoğu kişi çay içmeden gitmeseydi bunu da bırakın kürsüdeki önemli şahsiyetlerin sözleri bu kadar düzensizliğe kurban edilmeseydi.

Yapılacak şey; kapıda koordinatör her kimse o, yanında masa servis elemanları. Gelen kişileri uygun yere oturtup kulaklıkla mutfaktaki personele kişi sayısı verilip o masadan sorumlu kişinin hemen masaya hizmet götürmesi gerekirdi. Çay servisine gelince ya da hayır haddimi de aşmak istemem. Lütfen siz o günkü hizmetinizi bir gözden geçiriniz. Ve bundan sonraki organizasyonlarda hata yapmamak için bu ihtiyarın sözüne de kulak verin derim (!)

Söyleyecek sözü olan varsa yerim belli ve her daim beklerim. İstişare yapmak, bilgi akışı sağlamak ve Ödemiş için bir tuğla da koyan her zihniyet, benim/bizim kıymetlim(iz)dir.

Hatalar bizim içindir. Anlatılmak istenilen, tüm iyi niyetimizle doğru anlaşılmaya çalışılırsa biz her durumun üstesinden zaten gelebiliriz.

Alt tarafı kahvaltı değil, altı da üstü de yaptığımız işin aynası ve de sorumlu olduğumuz kurumun o günkü vizyonuyuz.

Ve fakat biz, en çok da hatayı yanlışların üstünü kapatmak, dile getirmemek, karnımızdan konuşmak ya da acımak gibi duygularla yapıyoruz. YANLIŞ!

İyi olanı onurlandırmak, kötü olanı düzeltmeye çalışmak hepimizin görevi olmalı. Ama üslup ahlakı önemli, bunu da asla unutmayınız.

Hepimiz hangi işi yapıyorsak yaptığımızın en iyisini becerebileceğimizin farkında olmalıyız. En iyi temizlikçi, en iyi çöp toplayıcısı ya da en iyi bulaşık yıkayanı gibi.

Yaptığımızın en doğrusunu yapmaya çalışmanın bile önce kendimize, sonra iş yerimize, kentimize ve sonra sektörümüze ve de en güzeli de ülkemize katkımızı siz bile anlayamazsınız. Artık doğru işlere ve onları yapan doğru insanlara ihtiyacımız var!

Hizmet sektörünün servis kısmındaysan aç karınlara savaş açmalı ve hizmetinde de hızlı ve düzenli olmalısın. Disiplin ve kurallara uymak şart.

Yarın görüşmek üzere.

Sevgiler…

Hizmet Sektöründeysen “Aç Karınlara” Savaş Açmalısın!