“Başka türlü tarım mümkün”

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Geçen hafta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı bölgemizde idi. Önce en doğudaki iki ilçemiz olan Beydağ ve Kiraz’a, ardından Ödemiş’e, daha sonra da Bayındır ve sanıyorum Tire’ye uğrayan Tunç Soyer, bu ilçelere birer gün ayırarak Büyükşehir’in tarım politikaları ile ilgili demeçler verdi.

Ziyaretleri canlı takip edemediğim gibi ilgili haberleri de, ‘ziyaretler bitsin, toptan okurum’ diyerek pas geçtim.

Tunç Soyer başkanlığındaki İzmir Büyükşehir Belediyesi, bildiğiniz gibi geçen yıl Kaymakçı’da mağdur olan bakla ve bezelye üreticilerine destekte bulunarak üreticinin 80 kuruşa kadar düşen ürününe sahip çıkmıştı. Büyükşehir’in devreye girmesi ile piyasa hareketlenmiş, fiyatlar 3 liraya kadar çıkmıştı.

Bu desteğin biçimi, Kaymakçı Kalkınma Kooperatifi aracılığıyla alınan baklayı İzmir’de kenar mahallelerdeki muhtaç ailelere dağıtmak şeklinde oldu. Bu destek, aynı zamanda kooperatife yapılan bir destek idi.

Başkan Soyer, tarım politikaları hakkında açıklama yaparken “Başka Bir Tarım Mümkün” gibi iddialı bir başlık seçmişti. Soyer; çiftçinin kazanması, toprağın verimli kullanılması ara başlıklı açıklamalarında özelikle su kaynaklarının doğru kullanılması konusunda uyarılar yapıyordu.

Fox TV’de izlediğim haberde de sunucu, “Tohumun toprakla buluşmasından gıdanın sofraya ulaşmasına kadar yerel yönetim her aşamada bulunacak mı?” sorusunu yöneltti.

Soyer de, “Evet, belediye olarak her aşamada olacağız” yanıtını verdi.

Tunç Soyer, ziyaretlerin ardından İzmir’de 30’a yakın kooperatif başkanı ile gerçekleştirilen toplantıda yaptığı açıklamada da, “2020 yılında üretici kooperatiflerinden 144 milyon liranın üzerinde alım yapan Büyükşehir; 2021 yılında da fidan, bal, çiçek, peynir, zeytinyağı gibi 40’a yakın ürünü güçlü dayanışma modeli ve üretim kapasitesiyle kentte tarımsal üretimin sürdürülebilirliğine önemli katkılar sunan tarımsal kalkınma kooperatiflerinden almaya devem edecek” demiş.

Büyükşehir’in internet sitesinde de şu bilgiler yer alıyordu:

“İzmir tarımı, Türkiye’ye ilham olacak”

“İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, geçtiğimiz hafta Küçük Menderes Havzası turunda açıkladığı ‘kuraklık’ ve ‘yoksullukla’ mücadele edecek altı aşamadan oluşan İzmir Tarımı stratejisi ile ilgili bilgi verdi. İzmir Tarımı ile tarımda kullanılan yüzde 77 oranındaki suyun yüzde 50 oranında azaltılmasını hedeflediklerini belirten Başkan Soyer, ‘Bu stratejiyi Küçük Menderes Havzası’ndan hayata geçirmeye başladık çünkü bu havzada kuraklık tehdidi var. Yer altı rezervi 290 hektometreküp. Biz, 900 hektometreküp su çekiyoruz. Yer altı kaynağımızın üç misli su çekiyoruz. Ürün desenini değiştirerek su kaynaklarını koruyacağız. Kuraklığa karşı sadece İzmir için değil, tüm Türkiye’ye ilham verecek bir politikanın somut örneğini sunuyoruz.

Biz, tarımı sadece tarlada başlayıp biten bir zirai faaliyet olarak görmüyoruz. İzmir tarımı lojistiği, paketlenmesi, ürünlerin işlenmesi, markalaşması, satışı, ihracatı, Ar-Ge ve eğitim faaliyetleri ile bir bütün süreci kapsıyor. Böylece yoksullukla mücadele ediyor ve refahı artırıyoruz’ diye konuştu.”

Girişimler ve açıklamalar güzel ama bekleyip göreceğiz.

Bence bunun ilk iyi niyet gösterisi de havalar düzelir düzelmez ova yollarının bakımından geçiyor.

Salı akşamı ve çarşamba günü güzel yağmur yağdı. Birkaç arkadaşla ovayı turladık. Küçük Menderes Nehri, barajda su tutuluyor olmasına rağmen eski günlerindeki gibiydi. Ova yolları da malumunuz. Tarlalar, dere yatakları üç beş yıl önce yapılan toplulaştırma çalışmaları sonucunda yok edildiği için su içinde idi.

“Başka türlü tarım mümkün”

Doğru, mümkün ama nasıl!

“Başka türlü tarım mümkün”