Barajın Suyunu Bitirdik

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

1955 yılında Kiraz’a ortaokul açılmıştı. O yıl Kaymakçı’da ilkokulu bitirdikten sonra bu ortaokulun ilk öğrencilerinden biri de ben olmuştum. 57 öğrencisi vardı. En son ben kaydolduğum için numaram 57’ydi. 1957 yılında Kiraz’a Abra Kadabra adında bir sihirbaz geldi. Sinema salonunda gece ve gündüz olmak üzere gösteriler yapıyordu. Öğretmenlerimiz, bizi topluca gündüz gösterimine götürdü. Değişik gösterilerin yanında sahnenin önüne koyduğu bir sürahiyi ve adına “Baraj” dediği bir gösteriyi hiç unutamam. Beş dakikada bir “baraj” diyerek sahnenin önünde duran sürahinin dolan suyunu boşaltıyordu. Hiçbir yerden su verilmediği halde gözümüzün önünde duran sürahi doluyordu. Nasıl doluyordu bir türlü akıl erdiremedik. Gösteri boyunca devam etti bu. Sihirbazın barajının suyu hiç bitmedi. Onca gösteri içinde aklımda kalan buydu.

O gün beynime ‘barajın suyu bitmez’ imajı yerleşmişti.

Ama gerçek öyle değildi. Geldiğimiz bu günlerde Beydağ Barajı’nın suyu bitti. Halbuki ne umutlarla barajın yapılmasını, suyun çiftçilerle buluşmasını beklemiştik. Baraj bitecek, çiftçinin sulama derdi de bitecekti. Sonunda barajımıza kavuştuk. Kavuştuk kavuşmasına da sonuç, bizim beklediğimiz gibi değilmiş. Acı gerçekle yüzleştik. Barajın suyu bitti. Elbirliğiyle barajın suyunu bitirdik. Hor kullandık. Yılan bile toprağı tasarruflu kullanırken biz, barajın suyunu tasarruflu kullanamadık. Gece gündüz akıttık. Tarlalarımızdan taşan sular, yollarda dereler oluşturdu. Barajın suyunun biteceğini bilemedik. Barajın suyunu biz hor kullanırken yetkililer de öyle baktılar. Bir gün olsun uyaran olmadı. Gerçi uyarsalar da biz gene bildiğimizi okurduk.

Daha önce yazdığım bir yazıda barajın suyunu hor kullandığımızı, bu şekilde giderse bu suyu arayacağımızı belirtmiştim. Dediğim günlere geldik. Şimdi barajın suyunu arıyoruz.

“Bir musibet bin nasihattan iyidir” demiş atalarımız. Dilerim yaşadığımız bu durumdan ders alır, gelecek yıllarda barajın suyunu daha dikkatli kullanırız.

Barajdan sulamaya başlandığı gün hata yapıldı. Suyun bir gün biteceği, kimsenin aklına gelmedi. Sanki suyu bedava bulmuştuk. Yılların özlemiyle tarlalarımızı suladıkça suladık. Ne kadar sularsan sula aynı para alınıyordu nasıl olsa. Halbuki başta söylediği gibi akıllı saatler olsaydı, belli bir tondan sonra tüketilen sulardan yüksek fiyat uygulamasına gidilseydi durum böyle olmazdı.

***

Geçen gün dükkanıma iki vatandaş geldi, isimleri bende saklı:

-Hocam, Küçük Menderes Gazetesi’ndeki Sulama Birliği Başkanı’nın beyanatını okudun mu? Adam, resmen aklımızla alay ediyor.

-Neden?

-“Çiftçimiz barajın suyunu hor kullanmadı, israf etmedi”, diyordu. Başkanın sözüne mi, benim gözüme mi? Ovanın hangi yoluna giderseniz gidin sanki bir dere gibi su akıyordu. Bizim oradan akan suyun önünü çevirdim, bir gölet oluşturdum. Ben, hiç baraj suyu kullanmadım. Bugüne kadar oluşturduğum bu göletin suyuyla suladım hep tarlamı. Barajın suyunu gece gündüz akıttılar. Tasarruflu kullanmadı kimse. ‘O suluyor ben de sulayayım’ yarışına girdi insanlar. Hele bir de suyun kesileceğini beş on gün önceden bildirdiler ya, işte bu da barajın suyunun bitmesinin tuzu biberi oldu. Bütün tarla sahipleri –üye olsun olmasın- her gün tarlalarını suladı. Mahsul her gün sulanır mı hocam? Her gün suladılar. Bazı ürünleri su kesti. Fazla sulamaktan çürüdü gitti.

-Peki, yöneticiler ne yapıyordu bu sırada?

-Hep görmezliğe gelindi hocam. ‘O benden bulmasın, bu benden bulmasın’ anlayışı ile ipin ucunu kaçırdılar. Şikayet etsen bile duymazlığa geldiler. Şimdi de başkan çıkmış, ‘Çiftçiler suyu israf etmedi’ diyor. Biz olayın içindeyiz hocam, başkan doğru söylemiyor.

-Peki siz neden birliğe bildirmediniz?

-Valla hocam, bu işin içine siyaset girmiş. Biz, başkana muhalif taraftanız. Bizim bu konuda ona gidip bir şeyler söylememiz yanlış anlaşılır.

-Bu işin siyaseti mi olur arkadaş? Niye yanlış anlaşılsın ki? Su bittiğinde hepimiz zarar görüyoruz. ‘Şu partiliye var, şu partiliye yok’ denilmiyor ki. Parti ayırmadan hepimiz mağdur oluyoruz. O konuda sen yanlış düşünüyorsun. Ortada bir yanlış kullanım varsa bunu bildirip yanlışı düzelttirmeliyiz.

***

Ne kadar acı değil mi?

Sevgi, saygı ve mutluluklar.

Barajın Suyunu Bitirdik