Anayasa ve hukuk devleti

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Anayasa; devletin kuruluşunu, örgütlenmesini, vatandaşların devletle olan ilişkilerini, hak ve yükümlülüklerini düzenleyen temel yasadır. Bütün hukuk kurallarının ve yapıların üstünde bir yeri vardır. Demokrasilerde ve hukuk devletlerinde hiçbir kanun ve yapı, anayasaya aykırı olamaz. Herkes anayasal kurallara uymak, ona göre hareket etmek zorundadır.

Yazılı ilk Türk anayasası olan Kanun-i Esasi’de, 1921 Anayasası’nda ve 1924 Anayasası’nda kanunların anayasaya uygunluğunu denetleyecek herhangi bir kuruma yer verilmemiştir. Bu nedenle, özellikle 1950’den sonraki çok partili demokratik yaşamda çoğunluğu elinde bulunduran siyasi iktidar, anayasanın kurallarını çiğnemekten çekinmemiş, bu durum ülke yönetiminde sorunlar ortaya çıkarmıştır.

Bu eksiklik; 1961 Anayasası ile giderilmiştir. Anayasa Mahkemesi kurularak yasama organının tasarruflarının anayasaya uygunluğu, denetimine tabi tutulmuştur. Ayrıca “Türk milleti, egemenliğini anayasanın koyduğu esaslara göre yetkili organlar tarafından kullanır” denilerek yasama organının çalışmaları da özel yetkili mahkeme olan Anayasa Mahkemesi’nin denetimine bağlanmıştır.

Anayasanın 146-153 maddelerinde anayasanın kuruluşu, işleyişi, görevleri ve kararlarının bağlayıcılığı açık bir şekilde yazmaktadır. Hele ki 153. maddenin son fıkrasında, “Anayasa Mahkemesi kararları; yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını gerçek ve tüzel kişilikleri bağlar” denilerek son nokta konulmuştur.

Bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde Anayasa Mahkemesi, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu ile ilgili dosya önüne geldiğinde “Berberoğlu’nun adil yargılanma kurallarına uyulmadan siyasi ve kişisel haklarının ihlal edildiğine, yeniden yargılanması gerektiğine” karar vererek dosyayı yargılamayı yapan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermiştir.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi ise yüksek mahkemenin kararına uymamıştır. Yukarıda belirttiğimiz gibi Anayasa Mahkemesi kararları, her kurumu bağladığı gibi yargı organlarını da bağlamaktadır. Mahkemenin yaptığı, bugüne kadar örneği görülmemiş bir uygulamadır. Anayasanın emredici hükümlerine uymamaktadır. Başka bir anlatım ile mahkeme anayasayı ihlal etmiş, anayasa suçu işlemiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bir kararında belirttiği gibi, “Yasalar ve yargı kararları yanlış olabilir ve bilimsel alanda eleştirilebilir ancak bunları uygulamak durumunda olan yargıçlar ve görevliler, yasaları ve yargı kararlarını yanlış oldukları özrüne sığınarak kişisel yorum ve gerekçeler ile uygulamazlık yapamazlar. Onlar, ne ve nasıl olurlarsa olsunlar yasaları ve yargı kararlarını uygulamakla yükümlüdürler.”

Hukuk devletinde her kurum, başta anayasa olmak üzere tüm hukuk kuralların uymak zorundadır. Hukuk kurallarına uyulmayan yerde demokrasiden bahsedilemez. Bir an önce Adalet Bakanı ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu olaya el koymalı, bu hukuk dışılık ortadan kaldırılmalıdır. Adil yargılama hakkı, herkesin anayasal hakkıdır. Bu kural, siyasi nedenlerle aşındırılmamalıdır.

Anayasa ve hukuk devleti

Anayasa ve hukuk devleti

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Anayasa; devletin kuruluşunu, örgütlenmesini, vatandaşların devletle olan ilişkilerini, hak ve yükümlülüklerini düzenleyen temel yasadır. Bütün hukuk kurallarının ve yapıların üstünde bir yeri vardır. Demokrasilerde ve hukuk devletlerinde hiçbir kanun ve yapı, anayasaya aykırı olamaz. Herkes anayasal kurallara uymak, ona göre hareket etmek zorundadır.

Yazılı ilk Türk anayasası olan Kanun-i Esasi’de, 1921 Anayasası’nda ve 1924 Anayasası’nda kanunların anayasaya uygunluğunu denetleyecek herhangi bir kuruma yer verilmemiştir. Bu nedenle, özellikle 1950’den sonraki çok partili demokratik yaşamda çoğunluğu elinde bulunduran siyasi iktidar, anayasanın kurallarını çiğnemekten çekinmemiş, bu durum ülke yönetiminde sorunlar ortaya çıkarmıştır.

Bu eksiklik; 1961 Anayasası ile giderilmiştir. Anayasa Mahkemesi kurularak yasama organının tasarruflarının anayasaya uygunluğu, denetimine tabi tutulmuştur. Ayrıca “Türk milleti, egemenliğini anayasanın koyduğu esaslara göre yetkili organlar tarafından kullanır” denilerek yasama organının çalışmaları da özel yetkili mahkeme olan Anayasa Mahkemesi’nin denetimine bağlanmıştır.

Anayasanın 146-153 maddelerinde anayasanın kuruluşu, işleyişi, görevleri ve kararlarının bağlayıcılığı açık bir şekilde yazmaktadır. Hele ki 153. maddenin son fıkrasında, “Anayasa Mahkemesi kararları; yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını gerçek ve tüzel kişilikleri bağlar” denilerek son nokta konulmuştur.

Bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde Anayasa Mahkemesi, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu ile ilgili dosya önüne geldiğinde “Berberoğlu’nun adil yargılanma kurallarına uyulmadan siyasi ve kişisel haklarının ihlal edildiğine, yeniden yargılanması gerektiğine” karar vererek dosyayı yargılamayı yapan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermiştir.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi ise yüksek mahkemenin kararına uymamıştır. Yukarıda belirttiğimiz gibi Anayasa Mahkemesi kararları, her kurumu bağladığı gibi yargı organlarını da bağlamaktadır. Mahkemenin yaptığı, bugüne kadar örneği görülmemiş bir uygulamadır. Anayasanın emredici hükümlerine uymamaktadır. Başka bir anlatım ile mahkeme anayasayı ihlal etmiş, anayasa suçu işlemiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bir kararında belirttiği gibi, “Yasalar ve yargı kararları yanlış olabilir ve bilimsel alanda eleştirilebilir ancak bunları uygulamak durumunda olan yargıçlar ve görevliler, yasaları ve yargı kararlarını yanlış oldukları özrüne sığınarak kişisel yorum ve gerekçeler ile uygulamazlık yapamazlar. Onlar, ne ve nasıl olurlarsa olsunlar yasaları ve yargı kararlarını uygulamakla yükümlüdürler.”

Hukuk devletinde her kurum, başta anayasa olmak üzere tüm hukuk kuralların uymak zorundadır. Hukuk kurallarına uyulmayan yerde demokrasiden bahsedilemez. Bir an önce Adalet Bakanı ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu olaya el koymalı, bu hukuk dışılık ortadan kaldırılmalıdır. Adil yargılama hakkı, herkesin anayasal hakkıdır. Bu kural, siyasi nedenlerle aşındırılmamalıdır.

Anayasa ve hukuk devleti