Ortadoğu topraklarında bir ilk!!!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yeni Dünya Düzeni yani kutsal metinlerde belirtilen cennet ifadesine ulaşmak için çırpınan insanoğlu kitaba göre yaşamıyor, her şeye bir kılıf bulup kitabına uydurarak yaşamanın çeşitli yollarını keşfediyor.

“Siyasette mübahtır” kavramını iyi tetkik etmek, perde arkası olayları daha farklı açıdan gözlemlemek adına faydalı olacaktır. Demem o ki hiç de sıradan, öylesine, tesadüfi diye bir yaşanmışlık yok; özellikle de dış politik dünyada!

İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri’nin karşılıklı olarak yapacakları anlaşmada vizeleri karşılıklı olarak kaldıracakları iddia ediliyor.

İSRAİL İÇİN VİZEYİ KALDIRAN İLK ARAP ÜLKESİ OLACAK

Sevgili okurum, geçen sene bu vakitler Mesih-Mehdi konuları gündemdeydi ve bu konu ile ilgili bir yazı dizisi hazırlamıştık. Batı dünyasında beklenilen Mesih, doğu kültüründe Mehdi olarak dillendiriliyor.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de hararetli yapılan toplantıların ardından sene devriyesinde vizenin kaldırılıyor oluşuna şaşırmamak gerekiyor.

Abu Dabi neden önemli? Her şeyden önce dünyadaki petrol rezervleri bakımından en şanslı şehirler arasındadır. Diğer altı emirliğin ciddi miktarda petrol çıkaramamasına karşın petrol gelirleri eşit şekilde dağıtılır ancak diğer altı emirlik, petrol gelirlerini sadece metro, otoyol, park gibi yerleri finanse etmekte kullanabilir.

Ayrıca Abu Dabi, bir ada olmasına rağmen karaya üç büyük köprüyle bağlanmıştır. Anlaşılan o ki konuştukları sırf din, dinleri uğruna gösterdikleri fedakarlıklar diğergam bir yaşam tarzı değil; daha ötesinde çıkar ilişkileri, menfaatler, siyasi entrikalar hakim dersek herhalde ki günümüzün dünyasında şaşıracak değilsiniz değil mi sevgili okurum?

Dinlerin seküler dediğimiz dünya inançları, hırsları ile mutlaka etkileşimde olduğunu din-siyaset-ticaret üçgeninden biliyoruz.

Burada bireysel anlamda iman yolculuğumuzun temiz oluşu ile dışarıda cereyan eden olayları asla mukayese etmiyorum. Yani amacım dinleri değersizleştirmek değil, dinin en nihayetinde sosyal bir kurum olarak toplumsal şartlardan etkilenip insanlığın genelini de etkileyecek yapıda olduğunu hatırlatıyorum.

Zaten görünen de o. Bakınız dünyada yaşanılan hadiselerin geneline, inançları kullanan bir siyasi sınıf ve din adamları zümresi var.

Her grup, kendi çıkar ilişkisine göre Tanrılarını konuşturup sanki hepsi barıştan ve huzurdan yanaymışçasına dünyaya yepyeni bir format atma telaşındalar… Bunun en bariz örneğini İsrail’in ve onlara destek olan Evanjelik Hıristiyan Birliği’nin Büyük Ortadoğu Projesi için yaptığı bin yıllık planlarda görebiliyoruz. İstedikleri, sadece huzur mu barış mı acaba? Yoksa petrol, doğalgaz ve jeopolitik hesapların varlığı, iman gibi tertemiz duyguların çok daha üstündedir. Sağ gösterip sol vuran sadece İsrail değil elbette ki, Müslüman Arap Dünyası da pek masum değil.

Günahkar bir kadını taşlamak için sıraya giren onlarca kişiye İsa Mesih ne kadar dokunaklı konuşmuştur: “Hanginiz masum ve günahsız ise taşı o atsın!” Gerçekten de din, iman için yaygara koparanların ne kadar masum olduğunu milyon dolarlık silah alım-satımında görebiliyoruz. Suudi kralların uzun yıllardır flört ettiği Amerikan politikaları ve CIA bağlantıları hakkında az çok dünyayı, haberleri takip edebiliyorsanız şaşkınlık yaşamazsınız. Yine hatırlayalım, 2010 senesinde Arap Baharı rüzgarlarının nereye evrildiğini Irak, Mısır ve Suriye’nin başına gelenlerden yakinen biliyoruz. Ortadoğu topraklarında barış planları için dinler arası diyalog çalışmaları da yapanlar, amaca ulaşmak için her yolu mübah bellemişler.

Bir ilk diye atılan başlıkla vize serbestisini konuşuyoruz. Her iki ülke arasında yapılacak anlaşmanın (İsrail- Birleşik Arap Emirlikleri) Tel Aviv’deki Uluslararası Ben Gurion Havalimanı’nda düzenlenecek törende İsrail Başbakanı Bünyamin Netanyahu, ABD Maliye Bakanı Steven Mnuchin ve BAE Maliye Bakanı Ubeyd bin Hamid et-Tayyar’ın katılımıyla imzalanacağı, ardından ortak açıklama yapılacağı ifade edildi.

Diğer yandan, bugün İsrail’e gelecek olan Birleşik Arap Emirlikleri heyeti, İsrail ile iki taraf arasında ticari seferlerin kolaylaştırılması için de bir dizi anlaşma imzalayacak. İsrail, 15 Eylül’de Beyaz Saray’da düzenlenen törenle BAE ve Bahreyn ile ilişkileri normalleştirme anlaşması imzalamıştı. İmza töreninin ardından tarafların açıklama yapması bekleniyor doğal olarak.

Ömrümüz yettiğince bakıp göreceğiz ancak bir zamanlar yer yüzünde kurulmuş cenneti mahveden Adem ve Havva’nın çocuklarıyız. Demek oluyor ki bir gün tekrar yeryüzü cennet olursa çok yürekten iman ediyorum ki bu, Ademoğulları ve Havvakızları eliyle olmayacaktır.

O halde şunca yaşanılanlar ne oluyor? Yaklaş canım okur, kulağına fısıldayayım: “Al gülüm ver gülüm, hesap kitap oyunları…”

Ortadoğu topraklarında bir ilk!!!

Ortadoğu topraklarında bir ilk!!!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yeni Dünya Düzeni yani kutsal metinlerde belirtilen cennet ifadesine ulaşmak için çırpınan insanoğlu kitaba göre yaşamıyor, her şeye bir kılıf bulup kitabına uydurarak yaşamanın çeşitli yollarını keşfediyor.

“Siyasette mübahtır” kavramını iyi tetkik etmek, perde arkası olayları daha farklı açıdan gözlemlemek adına faydalı olacaktır. Demem o ki hiç de sıradan, öylesine, tesadüfi diye bir yaşanmışlık yok; özellikle de dış politik dünyada!

İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri’nin karşılıklı olarak yapacakları anlaşmada vizeleri karşılıklı olarak kaldıracakları iddia ediliyor.

İSRAİL İÇİN VİZEYİ KALDIRAN İLK ARAP ÜLKESİ OLACAK

Sevgili okurum, geçen sene bu vakitler Mesih-Mehdi konuları gündemdeydi ve bu konu ile ilgili bir yazı dizisi hazırlamıştık. Batı dünyasında beklenilen Mesih, doğu kültüründe Mehdi olarak dillendiriliyor.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de hararetli yapılan toplantıların ardından sene devriyesinde vizenin kaldırılıyor oluşuna şaşırmamak gerekiyor.

Abu Dabi neden önemli? Her şeyden önce dünyadaki petrol rezervleri bakımından en şanslı şehirler arasındadır. Diğer altı emirliğin ciddi miktarda petrol çıkaramamasına karşın petrol gelirleri eşit şekilde dağıtılır ancak diğer altı emirlik, petrol gelirlerini sadece metro, otoyol, park gibi yerleri finanse etmekte kullanabilir.

Ayrıca Abu Dabi, bir ada olmasına rağmen karaya üç büyük köprüyle bağlanmıştır. Anlaşılan o ki konuştukları sırf din, dinleri uğruna gösterdikleri fedakarlıklar diğergam bir yaşam tarzı değil; daha ötesinde çıkar ilişkileri, menfaatler, siyasi entrikalar hakim dersek herhalde ki günümüzün dünyasında şaşıracak değilsiniz değil mi sevgili okurum?

Dinlerin seküler dediğimiz dünya inançları, hırsları ile mutlaka etkileşimde olduğunu din-siyaset-ticaret üçgeninden biliyoruz.

Burada bireysel anlamda iman yolculuğumuzun temiz oluşu ile dışarıda cereyan eden olayları asla mukayese etmiyorum. Yani amacım dinleri değersizleştirmek değil, dinin en nihayetinde sosyal bir kurum olarak toplumsal şartlardan etkilenip insanlığın genelini de etkileyecek yapıda olduğunu hatırlatıyorum.

Zaten görünen de o. Bakınız dünyada yaşanılan hadiselerin geneline, inançları kullanan bir siyasi sınıf ve din adamları zümresi var.

Her grup, kendi çıkar ilişkisine göre Tanrılarını konuşturup sanki hepsi barıştan ve huzurdan yanaymışçasına dünyaya yepyeni bir format atma telaşındalar… Bunun en bariz örneğini İsrail’in ve onlara destek olan Evanjelik Hıristiyan Birliği’nin Büyük Ortadoğu Projesi için yaptığı bin yıllık planlarda görebiliyoruz. İstedikleri, sadece huzur mu barış mı acaba? Yoksa petrol, doğalgaz ve jeopolitik hesapların varlığı, iman gibi tertemiz duyguların çok daha üstündedir. Sağ gösterip sol vuran sadece İsrail değil elbette ki, Müslüman Arap Dünyası da pek masum değil.

Günahkar bir kadını taşlamak için sıraya giren onlarca kişiye İsa Mesih ne kadar dokunaklı konuşmuştur: “Hanginiz masum ve günahsız ise taşı o atsın!” Gerçekten de din, iman için yaygara koparanların ne kadar masum olduğunu milyon dolarlık silah alım-satımında görebiliyoruz. Suudi kralların uzun yıllardır flört ettiği Amerikan politikaları ve CIA bağlantıları hakkında az çok dünyayı, haberleri takip edebiliyorsanız şaşkınlık yaşamazsınız. Yine hatırlayalım, 2010 senesinde Arap Baharı rüzgarlarının nereye evrildiğini Irak, Mısır ve Suriye’nin başına gelenlerden yakinen biliyoruz. Ortadoğu topraklarında barış planları için dinler arası diyalog çalışmaları da yapanlar, amaca ulaşmak için her yolu mübah bellemişler.

Bir ilk diye atılan başlıkla vize serbestisini konuşuyoruz. Her iki ülke arasında yapılacak anlaşmanın (İsrail- Birleşik Arap Emirlikleri) Tel Aviv’deki Uluslararası Ben Gurion Havalimanı’nda düzenlenecek törende İsrail Başbakanı Bünyamin Netanyahu, ABD Maliye Bakanı Steven Mnuchin ve BAE Maliye Bakanı Ubeyd bin Hamid et-Tayyar’ın katılımıyla imzalanacağı, ardından ortak açıklama yapılacağı ifade edildi.

Diğer yandan, bugün İsrail’e gelecek olan Birleşik Arap Emirlikleri heyeti, İsrail ile iki taraf arasında ticari seferlerin kolaylaştırılması için de bir dizi anlaşma imzalayacak. İsrail, 15 Eylül’de Beyaz Saray’da düzenlenen törenle BAE ve Bahreyn ile ilişkileri normalleştirme anlaşması imzalamıştı. İmza töreninin ardından tarafların açıklama yapması bekleniyor doğal olarak.

Ömrümüz yettiğince bakıp göreceğiz ancak bir zamanlar yer yüzünde kurulmuş cenneti mahveden Adem ve Havva’nın çocuklarıyız. Demek oluyor ki bir gün tekrar yeryüzü cennet olursa çok yürekten iman ediyorum ki bu, Ademoğulları ve Havvakızları eliyle olmayacaktır.

O halde şunca yaşanılanlar ne oluyor? Yaklaş canım okur, kulağına fısıldayayım: “Al gülüm ver gülüm, hesap kitap oyunları…”

Ortadoğu topraklarında bir ilk!!!