aç gözünü çocuk

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Karanlık bir dünyaya açtı gözlerini çocuk

kapkara

zifir kara

ışımıyor gün bir türlü

sabahı bir türlü bulamayan kış geceleri gibi

hastanın uykusuz gecesi gibi

uzuyor karanlık…

balığın karnında Yunus

düz, kuru odunları sırtlayan Yunus

çeliğin zorladığı cephede Yunus…

nerede sürmeli hikaye…

saatin ibresi gibi

göğü zamanlıyor ay

her gün kendini topluyor

zamana karşı, zamanın içinde…

karanlığı yırtıyor

anlamını yitirmesin diye renkler

lakin

saatler, zamanı durdurmuş

acı, gözyaşı, acımasızlık almış başını yürümüş

çocuk

kapa gözlerini, kapa

bu sahne ışıltısını alacak gözlerinin

kapa kulaklarını bu sesleri duyma

o gördüğün parlak ışıklar, yakıyor, yıkıyor

sahte, sahte gülüşler gibi…

yıldız yanılsaması…

yaş almış dünyanın biriktirdiklerini

kusması

karartmış ortalığı.

boşaltınca tüm sıkıştırdıklarını dinginleşir mi dersin çocuk?

kapat kulağını

konuştuğun, duyduğun olmasın…

bir kere bu kadar somutlaştıysa

onmaz acılar, kapanmaz yaralar, sızlar durur en ufak kıpırtıda…

köpük köpük yükselen deniz, su sütunlarını yutup, sakinleşse de bir gün

geceyi ekmiş içine,

yutmuş onca canı

yok sayamaz yaşadıklarını…

sen, huzuru solumalısın, sevgiyi ekmelisin yüreğine.

kaybetmeden sevdiklerini, kıymetini bilmeyi öğrenmelisin

cesareti, cehaletle karıştırmamalısın

biliyormuş gibi yapmayı erdem saymamalısın

biliyorsan konuşmalı, bilmiyorsan susabilmelisin de…

kim bilir belki de;

sen açınca gözlerini, seninle ışıldar dünya

sen taze ümitsin

sen geleceksin…

sen, bugünü hazırlayan dünün ve günün yarınlarısın

öyleyse

aç gözünü

aydınlansın dünya…

aç gözünü çocuk