23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 100. yılı kutlu olsun

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sevgili okurlarım, bildiğiniz gibi cebinize giren çıkan paranın değerlerini yazıyorum. Ancak koronavirüs ve diğer etkenler, konuların başka yönlere kaymasına sebep olabiliyor.

Ülkemiz, olağandışı olaylarla meşgul ama günümüzde yaşam devam ediyor. Ekonomi de durmuyor. Altın endeksi, rekor üstüne rekor kırıyor. Döviz buna keza. Anlayacağınız yaşam günden güne zorlaşıyor. Cebimizdeki paranın alım gücü zayıflıyor. Günden güne fakirleşiyoruz. Buna sebep; bu ülkede yaşayan sen, ben, o, şu, bu değil. Buna sebep, bu ülkeyi yönetenlerin basiretsiz siyasi politikaları ve adam kayırmacılığıdır. Bunun sonunun gelmemesidir.

Bize ağzımızda tat veren özgürlük, gözümüze renk veren 23 Nisan çocukları, gene de 23 Nisan 1920 1. BÜYÜK MİLLET MECLİSİ kuruluşunun 100. yılını kutlamamız gerekiyor. Hem heyecanla hem de coşkuyla kutlamak, anamızın ak sütü gibi hakkımız. Geleceğimize umutla bakmamız adına…

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı sokakları patlatırcasına kutlamamız gerekiyordu. Madem ki koronavirüs engeli var, mademki sokağa çıkamıyoruz o zaman balkonları patlatmalıyız. O zaman sosyal medyayı patlatmalıyız. Nefesimiz tükenene kadar, avazımız çıktığı kadar özgürlüğümüzü kutlamamız gerekiyor. Aslında yayın yönetmenimden bu yazıyı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 100. yılında yayınlanmasını talep edecektim ancak başkalarının hakkına saygı gereği bunu talep etmedim.

Sevgili okurlarım, bugünkü bu özgürlük o kadar zor şartlarda alınmış ki kıymetini çok iyi bilmemiz gerekir. Ona göre de bizi yönetenlere tavır koymamız gerekir. Daha iyi anlamamız için gelin o günkü şartları yeniden anımsayalım;

Özetle 23 Nisan 1920’ye nasıl gelindi bakalım. Kurtuluş Savaşı (1919–1922), 11 Ekim 1922’de imzalanan Mudanya Mütarekesi’nin yapıldığı dönemdir.

Türk Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşu (1 . Meclis)

Benim adını duyduğum zaman ve okuduğum zaman heyecanlandığım Bandırma vapurunun Samsun’a doğru yola çıkması. 1. Dünya Savaşı bitmişti. 1. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı Devleti’nin İtilaf Devletleri’nce işgali sonucunda Misak-ı Milli sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak için girişilen çok cepheli siyasi ve askeri mücadeledir. 1919-1922 yılları arasında gerçekleşmiş ve 11 Ekim 1922’de imzalanan Mudanya Mütarekesi ile fiilen, 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması ile resmen sona ermiştir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin temel nitelikleri, Lozan Antlaşması’nda da yer almıştır. Buna göre, “ülkesi ve ulusuyla bölünmez bir bütün oluşturan Türkiye’de yaşayan ve Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes eşit ve aynı haklara sahip Türk ulusunu oluşturmaktadır” denilmiştir.

29 Ekim 1923 günü saltanatın kaldırılması ve Osmanlı’nın sona ermesi; Lozan Antlaşması’nın ardından TBMM’de en çok tartışılan konulardan biri olan yeni devletin niteliği sorunu olmuştur. Mustafa Kemal Paşa’nın 28 Ekim gecesi İsmet İnönü’yle devletin niteliğinin cumhuriyet olduğunu saptayan bir yasa tasarısı hazırlaması ve BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’nin kabulü ile son bulmuştur.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, “Hakimiyet kayıtsız ve şartsız milletindir. İdare usulü, halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına dayanır. Türkiye Devleti’nin hükümet şekli cumhuriyettir” esasına dayalı olarak cumhuriyet ilan edildi ve yeni Türk Devleti’nin adı artık Türkiye Cumhuriyeti idi.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 1921’de 23 Nisan Milli Bayramı adı ile kutlanmaya başlandı. Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde alınan kararla 1927 yılında dünyada ilk (Çocuk Bayramı) ilan edildi. 1935 yılına kadar 1 Kasım’da kutlanan Hakimiyet-i Milliye Bayramı ile birleştirildi Milli Hakimiyet ve Çocuk Bayramı oldu. Daha sonra 1981 yılında alınan bir kararla Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adını aldı.

Sevgili okurlarım, bu yazıyı yazarken çok heyecanlandım. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın ülkemizin yanı sıra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kutlandığını biliyordum. Avrupa’da bir ülkede daha milli bayram olarak kutlanıyormuş. Bu ülkenin adı mı? Sıkı durun, KOSOVA CUMHURİYETİ. İzninizle özel bir teşekkürüm olacak… “Kosova halkına” ve bu ülkeyi “yönetenlere” Neden mi? Benimle aynı duyguları paylaştığı için.

Bu ülkede yaşayıp da bu duyguları idrak edemeyenlere inat bir başka bağımsız ülkede 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın milli bayram olarak kutlanması… Bu vesileyle bu ülkede yaşayıp da millilik duygularına idrak etmeyenleri millilik duygularını idrak etmeye davet ediyorum.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 100. yılı kutlu olsun