10 Aralık

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 10 Aralık 1948 tarihinde 217 sayılı kararla İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’ni kabul etmiştir. Bu nedenle 10 Aralık, İnsan Hakları Günü olarak kutlanmaktadır.

Yaşanan iki büyük savaştan sonra insan hak ve özgürlüklerini güvence altına alma, insanları ve insanlığın ortak kültürünü yok eden savaşlara son verme, sorunları barışçıl görüşmeler yoluyla çözme düşünceleri ile bu bildiri kabul edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de sözleşmeyi 04.11.1950 tarihinde imzalamış, 10.03.1954 tarihinde 6366 sayılı kanunla mecliste kabul etmiştir.

Kabul edilen bildiride var olan hakların çoğu, anayasamıza ve kanunlarımıza girerek iç hukuk kuralı haline gelmiştir. “Yaşama Hakkı”, “İşkence ve Kötü Muamele Yasağı”, “Özel Hayatın ve Ailenin Korunması”, “Konut Dokunulmazlığı”, “Haberleşme Özgürlüğü”, “Düşünce ve İnanç Özgürlüğü”, “Örgütlenme Özgürlüğü”, “Basın Özgürlüğü”, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı”, “Çalışma, Sözleşme, Grev ve Lokavt Yapma Hakkı”, “Adil Yargılama Hakkı”, “Seçme ve Seçilme Hakkı”, “Sosyal Güvenlik Hakkı” bunlardan bazılarıdır.

Üzülerek belirtmek isterim ki bu hakların birçoğu yasalarda yer almasına, kâğıt üzerinde bulunmasına karşın fiili olarak uygulanmamaktadır. Bu haklardan bazılarını kullananlar veya kullanmak isteyenler, çeşitli bahanelerle cezalandırılmaktadırlar.

Örneğin işçilerimiz, sendikaya üye olduğu için işten çıkarılmaktadır. Yine birçok işçi arkadaşımız, iş güvenliği sağlanmadığı için hayatını yitirmektedir. Gazetecilik ve yazarlık görevini yapan basın emekçileri, mesleki faaliyetleri nedeniyle ağır cezalara çarptırılarak cezaevlerinde tutulmaktadır. Bilimsel, laik eğitim yerine ülkemizin dünya ile yarışta geri kalmamıza neden olan bir eğitim sistemi gençlerimize dayatılmaktadır.

Bölgemizde ve dünyanın birçok ülkesinde insanlar, inançları ve etnik kökenleri farklı oldukları için birbirlerini öldürmekten çekinmemektedirler. Uluslararası kuruluşlar ve güçlü devletler, bu savaşları önleyecekleri yerde tam tersine yangına körükle gitmekte, bu tür anlaşmazlıklardan yararlanma yolunu seçmektedirler. Bu anlamsız savaşlar yüzünden çok sayıda insan, evinden ve yurdundan ayrılmak, göç etmek zorunda kalmaktadır.

İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesi konusunda çalışmalar yapmak üzere 21.06.2012 tarihinde 6332 sayılı “Türkiye İnsan Hakları Kurumu Kanunu” çıkarılmıştır. Bu kanuna dayalı olarak “İl ve İlçe İnsan Hakları Kurullarının Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik” yayınlanmıştır.

Yönetmeliğe göre illerde ve ilçelerde “İlçe İnsan Hakları Kurulları” vardır. Bu kurullar, ilçe kaymakamının başkanlığında belediye başkanı veya yardımcısı, Muhtarlar Derneği başkanı, kamuda görev yapan bir avukat, siyasi partilerin, İl Genel Meclisi üyelerinin, fakültelerin veya yüksekokulların, ilçede görev yapan avukatların, doktorların, meslek odalarının, sendikaların, yerel gazete ve televizyonların temsilcileri ile okul aile birliklerinin temsilcilerinden oluşmaktadır.

Yönetmeliğe göre, insan hakları kurulları ayda bir toplanır. İldeki, ilçedeki insan hakları ihlallerini, iddialarını inceler, insan haklarının korunması için gerekli önlemleri alır, varsa hak ihlalleri için Cumhuriyet Savcılığı’na ihbarda bulunur. Geçmiş yıllarda Ödemiş avukatlarını temsilen bu kurulda ben de görev yaptım. Çok olumlu çalışmalar yapıldı. Okullara, köylere, hastane ve adliye gibi kalabalık yerlere “İnsan Hakları Şikayet Kutuları” konuldu. Buraya gelen şikayetler, düzenli toplandı ve kurulda görüşüldü. Her yıl 10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle yerel radyo, televizyonda ve basında konu dile getirildi, okullara afişler asıldı, konferanslar verildi. Düzenli olarak karakollar, ceza evleri denetlendi. Faydalı ve caydırıcı olan bu kurulun daha aktif olarak çalışmalarını sürdürmesini diliyorum.

İnsan hakları, insanların doğuştan elde ettikleri, vazgeçilemez, devredilemez temel haklardandır. İnsanlık, bu hakları kolay kazanmamıştır. Büyük mücadelelerle canlarını, kanlarını vererek elde etmiştir. Bu nedenle özenle korunmalı ve çağın gereksinimlerini karşılayacak şekilde geliştirilmelidir.

10 Aralık