“Onlar benim kahramanım”

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hayatımızda bizi etkisi altına alan, “Onu tanıdığımda bir anlamda hayata bakışım değişti” diyebileceğimiz kişi ya da kişiler vardır. Sevgili okurum, bugünkü yazımın konusu olarak beni çok etkileyen kişilerden bahsetmek istiyorum. Bu kişiler ile tanışmama vesile olan da bir kitap; şöyle ki Psikolog Doğan Cüceloğlu’nun yazmış olduğu Onlar Benim Kahramanım adlı kitabı okuduktan sonra size bahsedeceğim kahramanları tanıdım.

Doğan Bey, kitabında görme engelli Gültekin Yazgan’ın inanılmaz başarı öyküsünü anlatmıştı. Okudukça hayretim derinleşmiş, bir an önce kendisi ile tanışmak isteği uyanmıştı. Kitabı 2009 yılında okumuştum. Gültekin Bey ile de tanışıklığımız, bu okuma sonrasında oldu. TürGök Vakfı’nın kurucusu olan kahramanımı 2012 yılında ebediyete uğurladık. İyi ki onu tanıdım, iyi ki TürGök Vakfı’nı tanıdım. Toplumuna öylesine hayati bir hazine bıraktı ki gönüllüleri, sevenleri ile vakfımız, sonsuza kadar yaşayacak.

1927 yılında Aydın’da dünyaya gelen Gültekin Yazgan, ilkokul beşinci sınıfa giderken geçirdiği kaza sonucu görme yetilerini kaybeder. Kitapları okumayı çok seven biri için bu olay, elem verici olsa da o, asla hayata küsmez. Bulunduğu Aydın ilinde Braille alfabesiyle okuma-yazma öğrenir. Braille alfabesi, 1821 yılında Fransız mucit Louis Braille tarafından keşfedilmiş, görme engelliler için harika bir öğrenme yoludur.

Okuma yazma mücadelesi sonrası 1952 yılında Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Gültekin Bey’in toplumu için, kendi gibi görme engelliler için projelerini gerçekleştirme hayallerinin destekçisi elbette eşi Tülay Hanımefendi’dir. 1993 yılında emekli olduktan sonra Türkiye Görme Engelliler Kitaplığı -TürGök- için kolları sıvarlar.

Onlar hakikaten kahraman…

İzmir – TürGök Vakfı’nda sesli kitap okuma projelerinde gönüllü olarak yer aldım. Sesimle birilerine göz olacağım hiç aklıma gelmezdi. Seslerimiz, kayıt altına alınıyordu. Bu kayıtlar sonrasında pek çok görme engelli kardeşimiz için ışık oluyor olması, hiç şüphesiz mutluluk verici. Böylesi mutluluğu yaşarken tanıdığım öğrencilere yine gönüllü olarak dersler verdim. Bize bu konuda rol model olan rahmetli Gültekin Yazgan’dır. Kendisi de hukukçuluğun yanı sıra tarih ve İngilizce dersleri vermiştir. Hayatta her şeyin maddiyat olmadığını nefes aldığı müddetçe bize ispat etmiştir. Biz de bu enerji ile görme engellilere ışık olmayı görev edindik. Onlarca öğrenciyi topluma kazandırmanın heyecanını size nasıl anlatayım ki…

İyilikleri infak edebilmek, vakfedebilmek, birilerinin gönlünü fethedebilmek muhteşem…

Sağlığımızın, ilmimizin de zekatını, sadakasını vermek, aslında bizlerin kalbini cilalıyor. Şükrümüz artıyor. Dua almak güzel… Yine de iyiliklerimizi ödül, teşekkür, dua almak merkezli yapmayalım ki iyilik, o zaman iyilik olsun.

Daha önce yine gazetemizde Görme Engellinin Azmi ve Aşkı başlıklı köşe yazımda size Mertcan Alpay ve Yasemin Kaçan adlı iki görme engelli öğrencimden bahsetmiştim. TürGök Vakfı vesilesiyle tanıdığım diğer kahramanlar…

Gültekin Bey ile bir sayfa açıldı. Eskiden görme engelli bir birey; kendini evine kapatır, bir anlamda kabuğuna çekilirdi. Oysa bahsettiğim kahramanlar ile ne çok büyük hizmetler yapıldı.

3 Aralık, Dünya Engelliler Günü idi. Böylesi günlerin anlamının farkına hastalık başa gelince değil, her zaman duyarlı olmaya çabalayalım.

“Benim başıma gelmez, imkansız , olur mu öyle şey” diye kestirip atmayalım lütfen…

Yaşadığımız müddetçe her an her şey imkan dahilinde olup başımıza gelebilir…

Birilerinin kahramanı olmak için sevgi dolu bir yürek, yeter de artar diye düşünüyorum. Bir kitap, benim hayatımı değiştirdiyse sizin de değiştirebilir. O halde var mısın birilerine ses, birilerine nefes ışık olmaya?

“Onlar benim kahramanım”