Yerel seçimlerin ardından…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

31 Mart yerel seçimleri yapıldı. Yazının yazıldığı zamana kadar İstanbul dışındaki birçok yerde seçim sonuçları kesinleşti. Seçilen belediye başkanları, belediye meclisi üyeleri mazbatalarını alıp görevlerine başladılar.

Cumhuriyet Halk Partisi ile İyi Parti’nin oluşturduğu Millet İttifakı, AKP ile MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’na karşı daha başarılı oldu.

Millet ittifakı; İzmir, Ankara, İstanbul, Antalya, Adana gibi büyük şehirlerin yanısıra Anadolu’da birçok il ve ilçeyi de kazandı. Bu yazıyı hazırladığım saatlerde İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçimi de Ekrem İmamoğlu lehine sonuçlanacak gibi görünüyordu. Bir aksilik olmazsa kısa süre içerisinde İstanbul İl seçim kurulu Sayın Ekrem İmamoğlu’na mazbatasını verecek, İmamoğlu görevi devir alacaktır.

Başta İstanbul belediyesinde olmak üzere tüm belediyelerde mutlaka bir durum tespiti yapılıp, kamuoyu ile paylaşmalıdır. Çünkü birçok belediye hakkında değişik söylentiler basında ve halk arasında yaygın olarak dillendirilmektedir. Örneğin İstanbul belediyesi için 50-60 bin kişinin çalışmadığı halde belediyeden maaş aldığı, bazı cemaatlere ve vakıflara belediye tarafından binlerce lira bağış yapıldığı, bu cemaatlerin ve vakıfların kiralarının ödendiği, belediyeye ait araçların İstanbul dışındaki AKP li belediyelere verildiği konuşulmaktadır.

Ödemiş belediyesi için de yüksek miktarda borcu olduğu söylenmektedir. Yeni seçilen yönetimler; belediyelerinin mevcut durumlarını vatandaşlarla paylaşmalı, kendi çalışmalarını da şeffaf bir şekilde sergilemelidirler.

Demokrasi ile yönetilen her ülkede yerel yönetimler; siyasi partiler için bir ölçü oluşturmaktadır. Yerel yönetimlerde başarılı olan siyasi partilere halk ülkenin tamamını yönetme görevi vermektedir. Yetmişli yıllarda İtalya’da Komünist parti başarılı yerel yönetim şekli ile halkın güvenini kazanıp koalisyon da olsa hükümet olmuş, ülkeyi bir dönem yönetmiştir. Aynı şekilde ülkemizde rahmetli Erbakan’ın Milli Selamet Partisi de bu şekilde iktidar ortağı olmuştur.

CHP iktidar olup, ülkeyi yönetmek istiyorsa; kazandığı belediyelerde çok başarılı olmalıdır. AKP’den farklı olarak, yörenin sorunlarına ortak akılla çözümler üretmeli, israftan kaçınmalı, gösterişli büyük projeler yerine üretime ve halkın refahına yönelik yatırımlara öncelik vermeli, çevreci politikalar izlemeli, şeffaf olmalıdır.

Halk söylenenlerden ziyade somut olarak gördüğü şeylere inanır güvenir. Yerel yönetimler Partilerin vitrini gibidir. Vatandaş vitrindeki mali beğenirse içeri girip alışveriş yapar. Bu nedenle vitrin daima güzel ve temiz olmalıdır. Göreve gelen tüm belediye başkanlarımızı ve meclis üyelerimizi kutluyor, başarılı olmalarını gönülden diliyorum.

Yerel seçimlerin ardından…