Ahmet Giden
  • 35 Yazı
  • 0 Yorum

Son Yazılar

Makaleler

Asimile olma Türkiye

Araplaşıyoruz. Arap seviciliğinden ya da Arap özentiliğinden söz etmiyorum. Benliğimizi yitiriyoruz. Bizi biz yapan bazı şeyleri kaybettik. Hem de bir üniversitede. Kırıkkale Üniveristesi'nde İstiklal Marşı, Arapça okundu. Kendi milli marşımızı Arapça dinledik. Kimse ses çıkarmadı. Dilimizi kaybediyoruz. Sözcüklerimizin arasına başka...

Haberi Oku
Makaleler

Kadınlar ölmesin

Ben saymayı bıraktım. Birden fazlası zaten çok. Eminim siz de saymıyorsunuzdur. Sadece yılın sonunda bir istatistik olarak karşımıza çıkıyorlar. Sonrasında acıklı birkaç söz. Kadın cinayetleri diyorum. Evinin önünde öldürülenler, sokakta bıçaklananlar, iş yerinde öldürülenler... El ele tutuşmanın, bir insanın diğerini...

Haberi Oku
Makaleler

O halatı koparmayın!

Şimdi elinizde bir halat olduğunu ve bir ucundan sizin diğerinden başka birisinin çektiğini düşünün. Bir süre sonra yorulacaksınız. Elleriniz kanayacak belki. Canınız yanacak. Ve halat kopacak. Şimdi aynısını vatanımız için düşünelim. Sünni, Alevi, Laz, Kürt, Türk... Herkes bir ucundan tutsa...

Haberi Oku
Makaleler

Kalabalıklar içindeki tek insan

Bugün biraz toplumlar içindeki yalnızlıktan bahsetmek istiyorum. Son yıllarda insanlar, kendisinden başka bir insanı yakınında istemiyor. Kapısını, penceresini kapatıp tek başına kalmayı tercih ediyor. Kendisiyle konuşmayı, kendini dinlemeyi... Yani kalabalıklar içindeki kendi sesini dinlemek, duymak istiyor insan. Diğerlerinin anlatacakları yok...

Haberi Oku
Makaleler

İnsanlığın ağır kirası

Artık ölüm, tek tek can almıyor. Bir aileyi toplayıp götürüyor. Bir ev, hiç yaşanmamış gibi oluyor, bazı şakalar hiç gülünmemiş gibi, bazı gözyaşlarının sahibi yok sanki... Sebepleri biziz. Hayatlarını yaşanmaz kılıp sonra da bir dakikalık haberlerle ekranlarda yayınlayıp hiç yaşamamışlar...

Haberi Oku
Makaleler

Bazen dibi görmek gerekir

Ben, mutluluğun her zaman var olacağına inanmıyorum. En azından bir insan, her zaman mutlu olmaya çalışmamalı. Bu yüzden de her zaman mutluluğu amaçlayan kişisel gelişim kitaplarına, konferanslarına veya metinlerine karşıyım. İnsan, bazen dibine kadar üzülebilir. Durmadan ağlayabilir veya ağlamak isteyebilir....

Haberi Oku
Makaleler

Ufak tefek başarılar

Başarı diyince aklınıza ne geliyor? Doktor olmak, mühendis olmak, mimar olmak... Evet, bunlar hayatımızın dönüm noktası olacak büyük başarılar. Üstüne bilgi ve kariyer birikimi koymaya çok müsait. Bugün size küçük başarılardan bahsedeceğim. Başarmak, bence bir şeylere başlamak demek. Harekete geçmek,...

Haberi Oku
Makaleler

Peki yurt dışı bizi neden kıskanıyor?

Sadece matematik çözenlerin kazanacağı, bilime ve sanata değer vermeyen, test kitapları üzerine kurulu bir eğitim sistemini mi? Ağaçları söküp yerine binalar dikenleri mi? Parası olmadığından oğluna pantolon alamayan babanın intihar etmesini mi? Diplomasını asla kullanamamış diplomalı işsizleri mi? Hayvanlar için...

Haberi Oku
Makaleler

11 Ekim

Bugün, Dünya Kız Çocukları Günü. Siz bu yazıyı okuduğunuzda üzerinden bir gün geçmiş olacak. Yine de bir çocuğun başını okşayın. Kız çocuğu diyince aklıma salıncaklar ve çocuk gelinler geliyor. Birincisi normal. İkincisi, normal değil ve insanlık dışı. Salıncaklara binmesi gereken...

Haberi Oku
Makaleler

Dünyanın buna ihtiyacı var

Biraz gündemden uzak bir konuyu yazacağım. Gündemden uzak ama bizi de bir o kadar ilgilendiriyor. Belki de çoğu sorunun temeli. "Biraz saygı" diyeceğim bugün size. Birazcık saygı. İstanbul'da toplu taşıma aracında bir erkek, yanındaki kadına çantasından rahatsız olduğunu söylediği için...

Haberi Oku
Makaleler

Sallantılı gerçekler

Sallanan, sadece İstanbul muydu? Telefon operatörlerine inancımız da sallandı aslında. İnşaat sektörüne inancımız sallandı beşik gibi sallanan binaları görünce. Peki ya bu deprem, beklenen büyük İstanbul depreminin habercisi olmasaydı? Unutsaydık böyle bir gerçeği? Bize göstermeseydi daha büyük bir depremle karşılaşacağımızda...

Haberi Oku
Makaleler

Ayarı şaşmış adalet terazisi

Kanunlarımıza lafım yok. Ben, uygulanmasına değinmek istiyorum. Anayasada yazan kaç madde, sayfalardan sıyrılıp gerçekten bir yasaya dönüşüyor? Hele ki toplumun fertlerini korumaya yönelik olan maddeler, sadece yazıda kalıyorsa ne önemi var ki anayasanın? İnsanlar ölürken bir katil serbest bırakılıyorsa neresinde...

Haberi Oku