Yaz düşünceleri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yaz düşüncelerini uçup gitmeden.

Yaz yitip gitmeden.

Yaz zaman kayıp gitmeden.

Yaz ki değişeni takip edebilesin.

Herhalde insanda en hızlı değişen düşünceler ve tabi onu besleyen duygular. Durağan değil dünya. Durağan değil yaşam ve durağan değil insan. Bedeni bile saniye saniye kendini yeniliyor. Yenilendikçe dünya yaşananlarla birlikte hisler de yenileniyor, tazeleniyor. Düne ait olan orada kalıyor. Eğer yazılmamışsa kalıcılığını da yitiriyor.

Ortaya çıkan yeni bir durum, bir gün önce insanın önemsediği ve sıkıntı duyduğu durumu bile değiştirebiliyor bir anda. “Beterin beteri var, şikayet ettiğim, şikayete bile değmezmiş meğerse” dedirtiyor insana. Hani çok önemseyip büyüttüğü konular, yeni durum karşısında incir çekirdeğini doldurmayacak meselelere dönüşüveriyor. Her şey zıddıyla. Hani çirkinlikler güzelliği pekiştiren, karanlık ziyayı arttıran. Onun gibi yaşanan olumsuzluklar da elde var olanların güzelliğini anlamaya vesile oluyor bir yerde.

Kimi zaman insanın duygusallığı çok artıyor, hassasiyeti çoğalıyor, tahammül gücü azalıyor çevresindekilere ve olaylar karşısında. İç dünyasındaki bu değişim, dışarıya da yansıyor haliyle. Bazen kırıcı bir üslup, bazen nahoş bir söz, bazen de ters bir davranış şeklinde karşıdakine yansıyor. Elbette bu; insanların incinmesine, kırılmasına, gönül koymasına sebebiyet veriyor. Zira dilin yıktığını başka şeyler tamir edemiyor. İnsan neden kontrolünü kaybeder, neden kötü sözcükler sarf eder, karşıdakini üzeceğini bile bile neden böyle bir tarz sergiler? İradesi mi zayıf yoksa bunu yapmaktan yani bir başkasını üzmekten gizli bir zevk mi alır? Bu yolla mı “Ben üstünüm” diye otoritesini arttırmaya çalışır? Bağırmak çözüm müdür? Bilmiyorum ve de anlamıyorum. Zira çoğu zaman basit şeyler bu durumun yaşanmasına sebep olan. İllaki durumun önemsizliğini kavramak için gerçekten önemli ve hassas bir durumun mu ortaya çıkması, yaşanması gerekir? Oysa insan, duygularını kontrol edebilme yetisine sahip. Büyük ölçüde bunu gerçekleştirebilir. Duygudaşlık yapıp karşıdakini anlama yoluna da gidebilir. Belki zor olan budur. Empati becerisini yeterince geliştirememişizdir, ne dersiniz?

Yazıya başladığım andan bu yana da değişti duygularım ve söyleyeceklerim. Başka bir şey yazmak için oturup farklı bir yazı ile kalkıyorum.

çalakalem üç kelime

Haziran’a

sonra

üç düşünce

yaza

bir fikir

yazıya

yüz sebep

yazamadığına…

söylenene

söylemeden değişene

ve

söyleyemediğine…

Herkese iç huzuru ve esenlik diliyorum…

Yaz düşünceleri