“YAŞ KESEN BAŞ KESER!”

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İki hafta oldu hala seçim haberlerinden kurtulamadık…

Seçim konusunda yazılacak ve yorum yapılacak o kadar çok konu var ki!

Aslında, konuyu bilen taraflı-tarafsız insanların bulunduğu tartışmaları izleyince her şey ortada ama bir kısım insan ikna olmak ve kabullenmek istemiyor. Böyle olunca da tartışmalar uzadıkça uzuyor, yatıyoruz kalkıyoruz yatıyoruz kalkıyoruz hala aynı tartışmalar…

Haber kanalları izlemekten gına geldi.

Haber demişken değinmeden geçmeyelim, bu seçimin en önemli kaybedenleri arasında bir kısım basın yayın organı olduğunu da söylemeden geçmemek gerekiyor.

Özellikle, saldırgan ve yargılayan bir üslup ile taraftarlık yapan yayın organlarının sınıfta kaldığını söyleyebilirim. Onlar kendilerinin başarılı olduklarını söyleyebilirler ama bence çamura bulandılar.

Bir adayın kabadayı taraftarları gibi ona buna saldırarak, asılsız suçlamalarda bulunarak seçim kazandırılamayacağını sanıyorum kendileri de sahipleri de anlamış olmalılar.

Hani sınavı kazanamayan öğrencinin velisi, “Bizim kız kaydırma yapmış” der gibi sürekli bahane peşindeler!

***

Fatih Altaylı, isim vermeyeceğim, bir adaya “Basına kızıyorsun; haklısın da ama fazla kafaya takma!” demiş…

Kafaya takılmayacak gibi değil ki!

Somut konuşmak gerekir…

Örneğin kendini ulusal ölçekte sanan bir bölge gazetesi… Gazete de diyemeyeceğim ama fazla da hakaret edemeyeceğim bir yayın organı.

Seçim öncesinde hayali isimler ve haberlerle çamurlaşıp efendisine hizmet etmeyi görev bildi. Hala da görevini sürdürmeye devam ediyor.

Valla ben bazı kahvelerde o çamuru masa üstünde görünce masadan bile uzaklaşmayı tercih ediyorum.

Bana sorarsanız Türkiye’nin bu basın yayın portresi kolay kolay değişmeyecek gibi…

En iyisi uzatmayayım konuyu…

***

Bu yazımı perşembe akşamı yazdım. Genellikle yazılarımı yayınlanmadan 1 gün önceden yazarım.

Önceki gün gazetemize bir haber düştü. Sanıyorum ayrıntıları ile dünkü gazetemizde okudunuz. Konu İlkkurşun’ daki yeni yol yapım çalışmaları ve zeytin katliamı iddiaları.

4-5 yıldan beri orada yapılan çalışmaları izliyorsunuzdur. Yolun güzergahı değiştirilmek isteniyor. İlkkurşun tepesi güneyinden geçen yol, tepenin ve köyün kuzeyine alınıyor. Sanıyorum, 1-2 kilometrelik bir güzergah. 100-200 metrelik bir kısalma olacağı söyleniyor. Doyranlı’ dan geçtikten sonra hafif sağa kıvrılan yol, tepe ve köyün kuzeyine alınıp eski Çift-Pet’in altından yine aynı yola çıkarılacak deniliyor.

Proje ortaya çıktığında köy halkı ayaklanmış dönemin yerel siyasetçileri de “ilgileneceğiz” sözü vermişlerdi. Evet ilgilendiler ve hiçbir şey değişmedi!

Ve beklendiği gibi, yeni yol güzergahındaki yüzlerce -bine yakın olduğu söyleniyor- zeytin ağacı kepçelerle yerle bir edilmiş.

Hadi diyelim ki tamam kararınızı verdiniz ve yolu 100 metre kısaltma uğruna yüzlerce dönümlük arazi ve meyve ve zeytinliği bozacaksınız.

Hiç olmazsa o güzelim ağaçları kamu-sivil işbirliği ile başka yerlere taşıyaydınız.

Ecdada saygılıyız dersiniz ama ecdat, “Yaş kesen baş keser!” demiş.

Saygı sadece okul duvarlarına asılan fotoğraflara mı!

Seçim araçlarından yükseliyordu sesler

“Baş koymuşum Türkiye’min yoluna / Düzlüğüne yokuşuna ölürüm / Asırlardır kır atımı suladım / Irmağının akışına ölürüm Türkiye’m”

Ciddi misiniz?!

“YAŞ KESEN BAŞ KESER!”