Yarıyıl tatili, öğrenciler için ne tam bir tembellik ne de soru kitapları arasında boğulma vakti olmalı. Doğru aile tutumları sayesinde, çocukların diğer yarıya daha moralli ve enerjik girmesi açısından oldukça önemli.
Karnedeki notlar; girilen sınavlar, hazırlanan projeler ve yapılan ödevlerdeki başarıyı gösterir. Ama bu notlar, çocuklarınızın hayata nasıl hazırlandığı, kendilerini nasıl ve ne yönde geliştirdiklerini göstermez. Psikolojik, sosyolojik, sanatsal ve sportif gelişimleri belirsiz kalır. Bundan dolayıdır ki, lütfen çocuğunuzu sadece almış olduğu notlara göre ve almış oldukları notlar kadar değerlendirmeyin. Uzun lafın kısası, “Hayat, okulla ilintili fakat okuldan ibaret değil.”
Eğitimdeki değişiklikler ve teknolojinin hızlı bir şekilde konudan haberdar olması, notların daha önceden veliler tarafından öğrenilmesini sağlıyor. Dolayısıyla karne günü çok büyük sürprizlere gebe olmuyor. Ama yine de özellikle ilköğretim dönemindeki öğrenciler için heyecanını koruyor. Dolayısıyla anne babalar, lütfen tepkilerinizde ölçülü olun. Ne cesaretleri kırılsın çocukların ne de kendilerini olduklarından fazla görsünler. Kızıp bağırmanız, onları başarısız bulmanız ciddi anlamda kendilik değerini düşürür. Okuldan soğumalarına neden olur ve onları sevmenizin sadece derslerle ilişkili olduğuna kanaat getirebilirler. Tam tersi koşullarda, olması gereken daha çok övgü ve takdir de, “Ben süperim, ben her şeyim” güdüsünü besler ve çocuğunuzun geliştirebileceği yönlerini kısıtlamış olabilirsiniz.
Ödül konusuna değinecek olursak… Pahalı ve abartılı hediyelerden kaçının. Bu tarz hediyeler, çocuğunuza sadece iyi olduğunda ve akademik olarak başarılı olduğunda onu seveceğiniz mesajını verir. Ayrıca farkında olmadan çocuğunuzu diğer karne dönemini için ciddi bir baskı altına almış olursunuz.
Notları değerlendirirken sadece düşük olan notlar üzerinde değerlendirmeler yapmanız çok doğru olmaz. Normal ve normalüstündeki notları da değerlendirmeniz içine almanız iyi olabilir. Sandviç tekniği ile değerlendirme yapabilirsiniz. İki iyinin arasına bir kötü ya da iki kötünün arasına bir iyi gibi. Sadece sizin değerlendirmeniz yeterli kalmaz. Çocuğunuzun kendi düşüncelerini de önemsemelisiniz. Nerede, nasıl bir hata yaptığını anlayamazsa hatasını devam ettirme ihtimali yüksek olur.
Bu satıra kadar karneyi ve dönemi nasıl değerlendireceğimizi konuştuk. Şimdi biraz da tatili nasıl değerlendirebileceğinizi konuşalım…
Tatil dönemi, tamamen kuralsız bir dönem olmamalı. Yapılacak belli, saatler kısmen esnek ve çocuğunuzla önceden anlaşmalı şekilde düzenlenebilir.
Bu anlaşmaları yaparken ilkokul dönemi için 2/3 günlük planlamalar, ortaokul grubu içinse haftalık planlar daha etkin olabilir.
Anlaşmalar yapılırken çocuğunuzun bu anlaşmalarda sorumluluk olması ve fikirlerini dile getirmesi, anlaşmayı takip etme ve yerine getirme konusunda fayda sağlayabilir.
Anlaşmalar yerine getirildiği zamanlarda verilecek olan ödüllerde de çocuğunuzun fikrini alın ve asla aşırıya kaçmamaya özen gösterin.
Yapılan anlaşmalara uyulmadığı zamanlarda da yaptırımlarınız konusunda ciddiyetinizi korumanız ve davranışının sonucuyla karşılaşmasına izin vermeniz yaralı olabilir.
Ve tabi ki elektronik aletler… Bilgisayar ve tabletler. “Yasak, hayır, olmaz” yerine dikkatini çekeceği ve daha yararına olacağı farklı etkinliklerle gönlünü cezbedebilirsiniz.
Cezbedici etkinlikler neler olabilir? Bu etkinliklerin çekiciliği, çocuktan çocuğa değişeceği bir gerçek tabi. Fakat yine de bir toparlarsak: Doğa yürüyüşleri, sinema ya da tiyatro gösterimleri, fotoğraf sergileri ziyareti, oyuncak müzeleri ziyareti, farklı oyun alanlarında zaman geçirme, evde yapımı kolay kek, kurabiye ya da yemek tarifleri deneme ve belki de yapılan tüm bu etkinliklerin video ya da fotoğrafını çekme ve belki de sizin aklınıza gelen daha farklı ve yaratıcı bir fikir. Neden olmasın?
Tatilinizin keyifle geçmesi dileği ile…
