Yapım onarım işleri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yapım onarım işleri

Ülkemizdeki yol yapım-onarım çalışmalarını okuyarak değil yaşayarak öğreniyorsunuz. Çeşitli kurumların birbirinden habersiz çalışmaları, planlamadaki koordinasyon eksikliği ne yazık ki sokak ve caddelerimizi büzüşmüş portakal sırtına döndürdü.

Oysaki ‘kilit taş’ diye bir yapım-onarım malzemesi bulmuşuz fakat ona rağmen cadde ve sokaklarımızın gelişigüzel Arnavut taşı döşenmiş sokaklardan farklı olmasını sağlayamıyoruz.

Geçtiğimiz günlerde okuduğum Dünya Gazetesi kaynaklı bir habere göre asfalt ve kilittaş yol yapımının yanında beton yol tartışmaları başlamış. Habere göre firmalar, artık şehirlerarası yol ihalelerinde beton yol teklifi verebilecekmiş. Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası Başkanı Tufan Ünal, “Beton Yol” uygulaması ile ilgili olarak şu açıklamalarda bulunmuş:

“Samsun’da, Trabzon’da bazı bölgelerde, Tekirdağ’da bazı yollar beton yapılıyor. Yol, tamamen beton olabileceği gibi üstüne asfalt da olabilir. ABD yollarının yüzde 90’ı beton. 100 yıllık beton yollar var. Belçika-Hollanda’da beton yol oranı yüzde 50’lerde. Bizde oran yüzde 3. Gelecekte yollarımız dayanıklı, ucuz maliyetli, çevreyle dost ve yüksek performanslı beton yollar olacak. Asfalt yollara göre ilk yapım maliyeti açısından yüzde 35 daha ucuz ve daha uzun ömürlüdür. Asfalt yollara harcanan bakım onarım giderlerinden sağlanan kâr ile her sene bir Avrasya Tüneli açabiliriz”

Buyrun buradan yakın!

Türkiye’de mülki amirlerin ve siyasetçilerin yol yapım ve onarım çalışmaları ile sık sık basında boy gösterdiklerini biliriz. Ülkemizde bitmek bilmeyen işlerin başında onarım çalışmaları gelir. Bir de seçim öncesi bir durum söz konusu ise filanca yolun duble yapılacağı, falanca caddenin yeniden düzenleneceği gibi yüzlerce haberle karşılaşabiliriz. İş makineleri ile üç-beş poz! Sanırsınız on gün sonra çalışmalar bitecek.

Seçim biter, iş makineleri de haber mevkiinden ayrılır.

Bence dünya standartları incelenerek bu sistemde kalıcı çözümler üretilmelidir.

Şehirlerarası yeni yolların yapımı ve şehir merkezlerindeki yolların onarım çalışmaları ile ilgili öyle bir yasa düzenlemesi yapılmalı ki önce vatandaş, bu konularda rant ekonomisi olmadığına ikna olmalı.

Öte yandan çalışmalar kaplumbağa hızından kurtarılmalı.

Ve onarımda yaşanan gecikmeler… Örneğin bir kurum, bir yerde onarım çalışması yaparken yolları mı bozdu. Bence bozduğu gibi yapması sağlanmalı… Hem de iş biter bitmez.

Bizde bir kurum bir yerde bir çalışma yapar, aradan bir süre geçer, verilen tahribatın boyutu ölçülür, ardından bir ihale süreci, işin başlama ve bitim süreci vs. derken bir mevsim geçer.

Bu ‘mevzuat hazretleri’ saçmalığını hiç kimse görmez mi!

Gezin Ödemiş’in sokaklarını, hemen her yerde aynı manzara.

Bir de İZSU ve ilçe belediyesi çekişmesi ya da çatışması işin içine girdi mi!

**

Torbalı-Kiraz ‘duble’ yol haberlerini yaklaşık 10 yıldır, belki de 20 yıldır haberlerden izliyoruz. İzmir’e gelip gidenlerimiz de bizzat yaşıyor.

Parça parça yapılması, çalışmanın üç ay bir bölgede, üç ay da diğer bölgede sürdürülmesi resmen işkence. Tam ‘oh burası bitmiş’ diyorsunuz, bir de bakmışsınız ki yolu tek şeride indirmişler çalışma bu kez yan yolda devam ediyor.

Nerede kaç kilometre hızla gideceğinize şaşırıyorsunuz. Kot farkı aniden düşüyor ve aracın alt takımlarını yere çakıyorsunuz!

Uzun süreden bu yana Kiraz’a gitmiyorum. Kaymakçı-Kiraz arasındaki çalışmanın ne durumda olduğunu bilmediğim için cesaret de edemiyorum.

Kaymakçı-Ödemiş arası malum: Her seçim dönemi üç beş araç önünde çektirilen fotoğraflar ve altına yazılan ‘oluyor bitiyor’ ifadeleri… Bir traktör yolu esir alır…

Ödemiş-Çatal arasında bir o yanda bir bu yanda sürdürülen çalışmalar…

Bu arada İlkkurşun bölgesindeki tartışmalı yol kısaltma muamması!

Ve Çatal-Bayındır… Bayındır-Torbalı…

Acaba bizim kuşak, çalışmaların bu hatta bittiğini görebilecek mi!

İnşallah biter de biz de maşallah deriz…

Yapım onarım işleri