Önceki gün emekli bir öğretmen abimiz/öğretmenimizle sohbet ederken İzmir Atatürk Lisesi’nin mezuniyet töreninde meydana gelen olaylarla ilgili yaşananları anlattı. Öğretmenimiz, Atatürk Lisesi’nde eğitim gören torununun mezuniyet töreni için İzmir’e gittiklerini ama yaşadıkları konusunda hayrete düştüğünü anlattı. Haberler, bazı basın yayın organlarında da çıktı. Öğretmenimizin anlattığına göre okula yeni atanan müdür, yaptığı konuşmada Atatürk adını bir kez bile ağzına almak istemezken öğrencilerin İzmir Marşı söylemesine de büyük tepki göstermişti. Protestolar karşısında bunalan müdür çareyi kaçmakta bulmuş, öğrenci ve veliler de geceyi “Atatürk’ün askerleriyiz” sloganları ile bitirmişti.
Bu, ülkemizdeki Atatürk ve İzmir Marşı’na olan sevgisizlik ve saygısızlığa basında çıkan en son haberlerden biriydi.
**
Son hafta basın yayın organlarında çıkan bir başka haberi mutlaka görmüşsünüzdür: “Ünlü Hint iş adamı, Bodrum’da oğlunun düğünü için ada kapattı”
5 milyon dolar harcanan düğün, dört gün dört gece sürmüş. Hindistan’ın en ünlü iş adamlarından biri olan ünlü gayrimenkul şirketi M3M Group’un başkanı ve Jr. Trump’ın ortağı Basant Bansal, oğlunun düğünü için Muğla’nın Bodrum ilçesini tercih etti. Dört gün dört gece sürecek olan düğün için ada kapatılmış ve 5 milyon dolar harcanan düğün için adaya tarihi kapalı çarşının minyatürü kurulmuş.
İş adamının ailesi ve yakınları, Bodrum Havaalanına üç uçak ve 15’e yakın özel jetle gelmiş. Ayrıntıları yazmama gerek yok, haberi okumadı veya görmediyseniz sanıyorum düğünün şatafatını tahmin edersiniz.
Hindistan, dünyanın Çin’den sonra en yoğun nüfusuna sahip ülkesidir. Toplam 1 milyar 350 milyon insanın yaşadığı tahmin edilen Hindistan’da çok çeşitli inançlar vardır. Kaynaklara göre bu inanç sahipleri birbirlerine saygılı bir şekilde, huzur içinde yaşıyor. Ülke genelinde %80 oranlarında Hinduizm ana inanış (din) konumundadır. Bunları en yoğun inanışla %15 ile Müslümanlar, geri kalan %5’lik bölümde de Hıristiyanlık, Sihizm ve Budizm vardır.
Hinduizm, çok tanrılı bir dindir. Hindular, birbirinden büyük ve görkemli tapınaklarda ayinlerini yaparlar. Hindistan’a gitmedim ama bilirsiniz Hindistan’da ‘inek’ sevgisi ve saygısı vardır.
“Annemizden sonra çocuklarımızı sütü ile besleyen, bizim kutsal annemiz gibidir” derlermiş.
Sihler de saçlarını asla kesmezler, taramazlar, başlarına ‘Turban’ adlı bir başlık takarlar, Kachehra isimli özel bir kıyafet giyerlermiş. Sihizm inancına sahip olanlar; asla et, tavuk, balık yemezlermiş. İçki ve sigara da içmezlermiş.
Ansiklopedik bilgilere göre büyük bir hoşgörü halinde yaşarlarmış ama acaba “Bu zenginlik nasıl oluşurmuş?” diye hiç merak etmez misiniz!
Hindistan’daki iki büyük dinin önde gelenleri, acaba bu gelir dağılımındaki uçurum hakkında bir şeyler söylemezler mi! Yoksa ‘kader’ deyip fakirlerin öldükten sonra mı zenginleşeceğini söylerler.
**
Hindistan’da Hindular ile diğer dinlere inananlar ve de zenginlerle fakirler, hoşgörü halinde yaşarlarmış ama aynı hoşgörü ne yazık ki Filistin’de yok!
Donald Trump’ın Aralık ayında açıkladığı kararının ardından ABD’nin İsrail Büyükelçiliği, Tel Aviv’den Kudüs’e taşındı. Gazze’deki protestolarda İsrail güçleri, 60 civarında Filistinliyi öldürdü, iki bin civarında da yaralı var.
Washington’da toplanan 100 kadar Yahudi de “Genç Yahudiler, Trump’ın işgal elçiliğini reddediyor” diyerek “Herkes için, İsrailliler ve Filistinliler için itibar ve özgürlüğü destekliyoruz” sloganlarıyla bir yürüyüş düzenlemişler. Her dinden, her toplumdan azınlıkta da kalsalar, kendi toplumlarında hain olarak da görülseler vicdanlı insanlar var.
Filistin, Batı’nın Ortadoğu olarak tarif ettiği bölgede kanayan bir yara. Bizim bildiğimiz 100 yıldır kanıyor; bizim gençliğimiz de Filistin’deki çatışma haberleri ile geçti. Bu mücadelede Yaser Arafat adı, bizim beyinlerimize kazındı.
Bölgedeki anlaşmazlığın kökeni, Şeria Nehri civarındaki topraklarda hak iddiasına dayanıyor.
Bilindiği gibi 4000 yıllık tarihe sahip Kudüs, üç büyük din için önemli. Tarihi boyunca iki kez yok olmuş. İslam peygamberi Hz. Muhammed’in İslamiyet’in yayılmasında önemli bir nokta olan Kudüs’ten Miraç’a yükseldiği ve Mescid-i Aksa’nın burada inşa edildiği biliniyor.
İslamiyet için önemli olduğu kadar Yahudilik ve Hıristiyanlık dinleri için kabul gören bazı yapıtaşlarının burada bulunduğu biliniyor. İsa’nın burada çarmıha gerildiği rivayeti ve bu nedenle buranın hac noktası olarak kabul görmesi Hıristiyanlar için, M.Ö. 10. yüzyılda Kral Davud’un ele geçirmesi ise Kudüs’ü Yahudiler için anlamlı.
Özetle söyleyeceğim, milyarlarca insanın ağızlarına baktıkları din adamlarına büyük iş düşüyor.
Çok değil, söyleyecekleri özetle şu:
“Dünya hepimizin. Herkesin dini kendine. Fakirlik kader değildir. Ekmek herkese yeter”
Vicdan! Artık çık da gel…
