Tatil bitiyor…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Genel kanı olarak üç ay olarak bilinen eğitim-öğretim tatilinde 4/3’lük bölüm geride kaldı. Yönetici olmayan eğitimciler için tatil yaklaşık 15 gün sonra sona eriyor. Eylül başı itibarı ile yeni eğitim yılının planlamaları başlayacak. Yeni dönemle ilgili planlamalar yapılırken geçen yıllardan dersi kalan öğrenciler için de yeni bir sınav dönemi başlayacak.

4+4+4 olarak formüle edilen yeni eğitim sisteminin artılarıyla eksileri de aradan uzun zaman geçmeden ortaya çıkmaya başladı. SBS ve ÖSS sonucunda yeni okulları belli olan öğrenciler kayıt telaşında. Kazanan öğrencilerin ailelerinde tatlı bir telaş, kazanamayanlarda ise belirsizlik hakim.

Ben, hem 22 yıllık öğretmen hem de biri kız biri erkek olmak üzere iki çocuğun velisiyim. Benim için bu yıl da ‘sınav telaşı’ yok ama gelecek yıl biri ikinci 4’ün, diğeri de ikinci 4’ün 3’üncü sınıfını bitirecek olan iki çocuğum da sınav hazırlığına girecek.

Geçtiğimiz yıl büyük tartışmalarla uygulamaya konulan serbest kıyafette dönüş var. Okullar, velileri çağırıp anket yapıyor: “Okul kıyafeti mi olsun yoksa serbest kıyafet mi?”

Edindiğim izlenim, veliler genel olarak okul kıyafeti yönünde görüş bildiriyor.

Fikren serbest kıyafet yanlısı biriyim ama ülkemizin şartları henüz bunu kaldıracak olgunlukta olmadığı için ben de tercihimi okul kıyafetinden yana kullandım.

Geçtiğimiz yıl yine büyük tartışmalar sonucunda uygulamaya konulan okula kayıt yaşı konusunda da yönetmenlik değişikliği yapıldı. Eğer veliler dilekçe verirse 66, 67 ve 68 aylık çocukların kayıtları bir yıl ertelenebilecek.

Bağımsız eğitim uzmanları, erken yaşın olumsuzluklarını çeşitle şekillerde anlatmaya çalıştılar ama hatalar, ülkemizde ne yazık ki hala uygulanarak görülüyor.

**

Şimdi tartışılmaya devam eden yeni sınav sistemi var. OKS mi SBS mi derken, bunların yerine getirilecek yeni sistemde Türkçe, Fen, Matematik, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Yabancı Dil ve Din Kültürü’nden merkezi sınavların getireceği ve öğrencilerin bu sınavlardan alacakları puanlarla, üst düzey okullara devam edebilecekleri yazılıp çiziliyor.

Yeni sınav sistemi, bana göre de makul ve uygulanabilir fakat sistem kötüye kullanılmazsa!

Bana göre, bir eğitim yılı 4’e bölünmeli ve her dönemin sonunda öğrenciler, gördükleri derslerden merkezi sınava tabi tutulmalı. Sınavlar ikinci dördün 2, 3 ve 4’üncü sınıflarında başlamalı, toplanan puanlarla da öğrencinin devam edeceği eğitim programının yönü çizilmelidir.

Artık neye hizmet ettiği belli olmayan Anadolu Liseleri yanlışlığından da dönülmeli, akademik ve meslek liseleri olarak ikiye ayrılacak sistemde öğrencilerin evine yakın okullara gitmeleri sağlanmalıdır.

Öğretmenliğe benim de tabi olduğum eski sistemin sonunda, kredili sistemin ilk yıllarında başladım… Zaman içinde Süper ve Anadolu Liseleri olarak ortaya çıkan farklı okul türleri işe yaramadı. Eğitim sistemimize sıçrama yaptırmadı. Bugün en yetkin makamlarda bulunanlarla eğitim uzmanlarının da dedikleri gibi yap-boz tahtası ile bugünlere geldik.

Şimdi de Anadolu Liseleri’nin eski düz liselere dönüştürülmesi sürecini yaşıyoruz.

Hulusi Uçaçelik, açıldığında Ödemiş’in en seçkin lisesi durumunda idi. Ardından Öğretmen Lisesi, daha sonra da Fen Lisesi açıldı. Önce Ödemiş Lisesi, ardından Prof. Dr. Muzaffer Kula Lisesi Anadolu Lisesi’ne çevrildi. Öğrendiğimiz kadarı ile bu liselerin okul ve sınıf kontenjanları da arttırıldı. Birgi’de de bir Sağlık Lisesi açıldı.

Ödemiş’teki üç Anadolu Lisesi, 34 kişilik sınıflarla eğitim yapacak. Oysa bu okulların ilk açıldığı yıllarında seçilmiş çalışkan öğrencilerin sınav kazanmış öğretmenlerle az sayıdaki sınıf mevcutları ile eğitim görmeleri tasarlanmıştı!

Düz liselerle meslek liselerinde görev yapıp da Anadolu ve Fen liselerinde görev yapmak isteyen öğretmen arkadaşlar da sınava giriyor, kendilerini buralara atıyorlardı.

Öyle görünüyor ki puanları düşen, kontenjanları yükselen Anadolu Liseleri 34 kişilik sınıflarda eğitim görürken kayıt sayılarında azalma beklediğim meslek liselerinde 20-25 kişilik sınıflarda eğitim yapılacak.

Sonuç olarak büyük umutlarla açılan Anadolu Liseleri, şimdi birer düz lise durumuna geldi.

Öte yandan, yedi yıl misafir okulda eğitim yapan Öğretmen Lisesi’nin ardından Ödemiş Fen Lisesi’nin de aynı durumda olması, yeterli laboratuarların bulunmayışı, şehir dışında olduğu için yemek sorununun bulunması ve yemekhanenin bulunmaması, yatılı olduğu halde okul bünyesinde bir yatakhane veya yurdun olmaması, bölgenin en seçkin öğrencileri olan bu gençlerin rahat spor yapabilecekleri spor salonunun bile olmayışı üstünde düşünülmesi ve çözüm üretilmesi gereken sorunlar olarak önümüzde duruyor.

Hızla büyüyen Zafer Mahallesi’nin okul sorunu da her geçen gün büyüyor.

İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Cevdet Ünlü ile şube müdürlerimiz Mehmet Sakal ve Ahmet Turan Yüzük’ün tayinlerinin çıktığı söyleniyor. Geride kalan şube müdürümüz Çetin Sevinç ile yeni atanacak müdürlerimize kolaylıklar diliyorum.

Not: Bu yazı, gazetemizin 15 Ağustos 2013 tarihli sayısında yayınlanmıştır.

Tatil bitiyor…

Tatil bitiyor…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bazen yazarsınız, kimse tınlamaz… Aradan yıllar geçer, yazmıştım dersiniz…

Bazen yazarsınız, herkes bir yana çeker… Aradan yıllar geçer, “Haklıymışım” dersiniz…

Bazen “Üç kuruşluk biri için yazmaya değmez” dersiniz… Bugünlerde biraz o moddayım. “Yazsam neye yarayacak ki?” diyorum; yine herkes bildiğini yapacak!

Bundan beş yıl önce, 2013’ün Ağustos ortasında yazdığım aşağıdaki ‘Tatil bitiyor’ başlıklı yazıyı bu duyularla yeniden paylaşıyorum:

“Genel kanı olarak üç ay olarak bilinen eğitim öğretim tatilinde 4/3’lük bölüm geride kaldı. Yönetici olmayan eğitimciler için tatil, yaklaşık 15 gün sonra sona eriyor. Eylül başı itibarı ile yeni eğitim yılının planlamaları başlayacak. Yeni dönemle ilgili planlamalar yapılırken geçen yıllardan dersi kalan öğrenciler için de yeni bir sınav dönemi başlayacak.

4+4+4 olarak formüle edilen yeni eğitim sisteminin artılarıyla eksileri de aradan uzun zaman geçmeden ortaya çıkmaya başladı. SBS ve ÖSS sonucunda yeni okulları belli olan öğrenciler kayıt telaşında. Kazanan öğrencilerin ailelerinde tatlı bir telaş, kazanamayanlarda ise belirsizlik hakim.

Ben, hem 22 yıllık öğretmen hem de biri kız biri erkek olmak üzere iki çocuğun velisiyim. Benim için bu yıl da ‘sınav telaşı’ yok ama gelecek yıl biri ikinci 4’ün diğeri de ikinci 4’ün 3’üncü sınıfını bitirecek olan iki çocuğum da sınav hazırlığına girecek.

Geçtiğimiz yıl büyük tartışmalarla uygulamaya konulan serbest kıyafette dönüş var. Okullar, velileri çağırıp anket yapıyor: ‘Okul kıyafeti mi olsun yoksa serbest kıyafet mi?’

Edindiğim izlenim, veliler genel olarak okul kıyafeti yönünde görüş bildiriyor.

Fikren serbest kıyafet yanlısı biriyim ama ülkemizin şartları, henüz bunu kaldıracak olgunlukta olmadığı için ben de tercihimi okul kıyafetinden yana kullandım.

Geçtiğimiz yıl yine büyük tartışmalar sonucunda uygulamaya konulan okula kayıt yaşı konusunda da yönetmenlik değişikliği yapıldı. Eğer veliler dilekçe verirse 66, 67 ve 68 aylık çocukların kayıtları bir yıl ertelenebilecek.

Bağımsız eğitim uzmanları, erken yaşın olumsuzluklarını çeşitle şekillerde anlatmaya çalıştılar ama hatalar, ülkemizde ne yazık ki hala uygulanarak görülüyor.

**

Şimdi tartışılmaya devam eden yeni sınav sistemi var. OKS mi SBS mi derken bunların yerine getirilecek yeni sistemde Türkçe, Fen, Matematik, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Yabancı Dil ve Din Kültürü’nden merkezi sınavların getireceği ve öğrencilerin bu sınavlardan alacakları puanlarla üst düzey okullara devam edebilecekleri yazılıp çiziliyor.

Yeni sınav sistemi, bana göre de makul ve uygulanabilir. Fakat sistem kötüye kullanılmazsa!

Bana göre bir eğitim yılı dörde bölünmeli ve her dönemin sonunda öğrenciler, gördükleri derslerden merkezi sınava tabi tutulmalı. Sınavlar ikinci dördün 2, 3 ve 4.’üncü sınıflarında başlamalı, toplanan puanlarla da öğrencinin devam edeceği eğitim programının yönü çizilmelidir.

Artık neye hizmet ettiği belli olmayan Anadolu liseleri yanlışlığından da dönülmeli, akademik ve meslek liseleri olarak ikiye ayrılacak sistemde öğrencilerin evine yakın okullara gitmeleri sağlanmalıdır.

Öğretmenliğe benim de tabi olduğum eski sistemin sonunda kredili sistemin ilk yıllarında başladım… Zaman içinde Süper ve Anadolu Liseleri olarak ortaya çıkan farklı okul türleri işe yaramadı. Eğitim sistemimize sıçrama yaptırmadı. Bugün en yetkin makamlarda bulunanlarla eğitim uzmanlarının da dedikleri gibi yap-boz tahtası ile bugünlere geldik.

Şimdi de Anadolu liselerinin eski düz liselere dönüştürülmesi sürecini yaşıyoruz.

Hulusi Uçaçelik, açıldığında Ödemiş’in en seçkin lisesi durumunda idi. Ardından Öğretmen Lisesi, daha sonra da Fen Lisesi açıldı. Önce Ödemiş Lisesi ardından Prof. Dr. Muzaffer Kula Lisesi, Anadolu Lisesi’ne çevrildi. Öğrendiğimiz kadarı ile bu liselerin okul ve sınıf kontenjanları da arttırıldı. Birgi’de de bir Sağlık Lisesi açıldı.

Ödemiş’teki üç Anadolu lisesi, 34 kişilik sınıflarla eğitim yapacak. Oysa bu okulların ilk açıldığı yıllarında seçilmiş çalışkan öğrencilerin sınav kazanmış öğretmenlerle az sayıdaki sınıf mevcutları ile eğitim görmeleri tasarlanmıştı!

Düz liselerle meslek liselerinde görev yapıp da Anadolu ve Fen liselerinde görev yapmak isteyen öğretmen arkadaşlar da sınava giriyor, kendilerini buralara atıyorlardı.

Öyle görünüyor ki puanları düşen, kontenjanları yükselen Anadolu liseleri, 34 kişilik sınıflarda eğitim görürken kayıt sayılarında azalma beklediğim meslek liselerinde 20-25 kişilik sınıflarda eğitim yapılacak.

Sonuç olarak; büyük umutlarla açılan Anadolu liseleri, şimdi birer düz lise durumuna geldi.

Öte yandan, yedi yıl misafir okulda eğitim yapan Öğretmen Lisesi’nin ardından Ödemiş Fen Lisesi’nin de aynı durumda olması, yeterli laboratuarların bulunmayışı, şehir dışında olduğu için yemek sorununun bulunması ve yemekhanenin bulunmaması, yatılı olduğu halde okul bünyesinde bir yatakhane veya yurdun olmaması, bölgenin en seçkin öğrencileri olan bu gençlerin rahat spor yapabilecekleri spor salonunun bile olmayışı üstünde düşünülmesi ve çözüm üretilmesi gereken sorunlar olarak önümüzde duruyor.

Hızla büyüyen Zafer Mahallesi’nin okul sorunu da her geçen gün büyüyor.

İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Cevdet Ünlü ile şube müdürlerimiz Mehmet Sakal ve Ahmet Turan Yüzük’ün tayinlerinin çıktığı söyleniyor. Geride kalan Şube Müdürümüz Çetin Sevinç ile yeni atanacak müdürlerimize kolaylıklar diliyorum.”

Tatil bitiyor…