Tarım Kredi’ler…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kaymakçı’da bizim çocukluk yıllarında Banka adını verdiğimiz bir Tarım Kredi Kooperatifi vardır. Ödemiş’ten Beydağ ve Kiraz yönüne giderken, Jandarma durağını geçtikten, eski bamya pazarı kavşağına gelmeden yolun sağ tarafında kalan bu kooperatif binasının bahçe duvarı, bir dönem bizim için kitapçı dükkanı görevi görürdü. Duvar, yol seviyesi yükseltile yükseltile şimdilerde kaybolmuş durumda. Duvarın üstündeki demir korkuluklar görünüyor sadece. Bu cadde, vakti zamanında sağlı sollu dut ağaçları ile süslü idi.

Çocukluğumuzda benden birkaç yaş büyük olsa da bankacıların oğlu Hasan vardı. Hasan arkadaşımız, iyi bir Teksas-Tommiks okuyucusu idi.

Okuduğu gibi de başkaları ile paylaşırdı. Bu paylaşım, para karşılığı mı olurdu yoksa değiş tokuş şeklinde mi şimdi tam olarak hatırlayamıyorum ama o duvarın üstü boydan boya resimli romanlarla dolardı. Yanlış hatırlamıyorsam haftalık çıkardı bu kitaplar.

Teksas, Tommiks, Teks, Zagor, Mandrake, Kızılmaske, Mister No, Kaptan Swing ve diğerleri…

Heyecanla takip edilir, kahramanlarına özenilirdi.

Bankacıların oğlu Hasan, daha sonraları hukuk fakültesini bitirip noter oldu. Belki de bu yazıyı okuyup yorum yazacaktır.

Evleri, bugün bile estetik zengini kooperatif binasının ikinci katı idi.

Duvarında asılı duran tabelasında mimar Sadettin Tuğrul Cemaligil (1952) adının bulunduğu bu bina, bizim çocukluğumuzun bankası idi.

İçinde ne yapıldığını, kooperatifin ne işe yaradığını falan bilmezdik.

Sonradan öğrendik ki kooperatifler, ortaklarının her türlü ihtiyaçlarını uygun koşullarla elde etmelerini sağlamak için kurulan, kâr amacı gütmeyen kurumlarmış. Üreticiler, bu kurumların sağladığı olanaklarla aracıları aradan çıkararak ürünlerini daha iyi koşullarla pazarlamaya çalışırlarmış.

Tarım Kredi kooperatifleri tarihçesinde şu bilgiler yer alıyor:

“Rumeli Şarki Vilayeti tarım kesimine (çiftçilerine) ait ziraat sandığı işlemlerinin yürütülme biçimi ve idaresi hakkında vilayet kanunudur. Padişah hazretleri namına (olarak) dahiliye tüzüğünün 13. ve 54.cü maddeleri mucibince tarım kesimine ait olan ziraat sandıkları işlemlerinin yürütülme biçimi ve idaresine dair düzenlenen 1881 sene teşrini saninin 11.ci günü Vilayet Meclis-i Umumi’den kabul olunup arz oluna, yürürlüğe girmesi hakkında Padişah’ın onayına bağlı ve sunulan işbu kanun hükmünün valisi bulunduğu Rumeli Şarki Vilayeti’nde icra hükmin tutulmasını ilan eylerim.”

Ziraat sandıklarının kurulmasından amaç, tarım aletlerini temin ve almak veya arazisini sürmek ve ekmek için akçe ihtiyacı olan tarım kesimine yeterince borç verilmesinden ibaret imiş.

Cumhuriyet dönemindeki kooperatifleşme, iki bölümde gelişmiş: Planlı dönem öncesi (1923-1960) ve planlı dönem sonrası kooperatifleşme (1961 ve sonrası) hareketi.

Cumhuriyetin ilanından hemen sonra ilk kooperatifler kanunu diyebileceğimiz 21.4.1924 tarihli ve 498 sayılı “İtibari Zirai Birlikleri (Kooperatifleri) Kanunu” yürürlüğe konulmuş. Bu kanun, bugünkü anlamıyla tarım kredi kooperatifleri kanunu oluyormuş ve bu kanuna dayalı olarak ilk kooperatif, 1927 yılında İzmir’de “İtibar-ı Zirai Birliği” kurulmuş.

1925 yılında Atatürk’ün de kurucu ortağı olduğu “Ankara Memurin Erzak Kooperatifi”, Ankara’da kurulmuş. Yani Atatürk, kooperatiflerin kurulması için çaba harcarken ortak da olmuş.

1961 Anayasası’nda kooperatifçiliğe özel olarak yer verilmiş. Bilgiler böyle devam ediyor.

Kaymakçı’daki bu binayı her gördüğümde hem çocukluğumun Hasan’ı hem de gençliğimin kooperatiflere olan inancı gelir.

Kooperatiflere olan inanç ve güven, ne yazık ki dayanışmaya olan inancın kaybolması ile birlikte bugün ortadan kalkmış, birlikte iş yapmak günümüzde neredeyse olanaksız hale gelmiş durumda. Kimse kimseye güvenmiyor.

Kaymakçı Kooperatifi de şimdilerde kaderine terk edilmiş.

Birkaç yıl öncesine kadar etrafı temizleniyormuş ama artık o da yapılmıyormuş. Kaymakçılı Fikret Şen, bu duruma üzülenler arasında. Binanın bakımsız olması, artık işe yaramaması ve etrafının yabani otlarla kaplı olması çevre sakinlerini de üzüyor.

“Yok mu buranın bir sahibi?” diye de soruyorlar…

Evet “Yok mu buranın bir sahibi?”

Tarım Kredi’ler…